Aydınlar İstifa!
Mehmet Ali Aydınlar, Türk futbolunun başına geçmesi için taraflı, tarafsız birçok kesimin desteğini almıştı. Kendisi hem başarılı bir işadamı hem de deneyimli bir yöneticiydi. Fenerbahçe Kulübü'ndeki yöneticilik kariyerinde önemli projelere imza atmış ve spor organizasyonlarına vermiş olduğu ciddi sponsor destekleriyle de tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
TFF başkanlığı koltuğuna oturdu oturmasına ama, daha tadını bile çıkaramadan kucağında şike olaylarını buldu. Şike olayları tüm ülkede ciddi endişeler yaratırken Sayın Aydınlar'ın birbirinden tutarsız açıklamaları bu kaygıları daha da artırmıştı. Çünkü Aydınlar'ın bir dediği bir dediğini tutmuyor. Her yeni günde farklı bir şeyler söylüyordu. Aydınlar federasyonuna duyulan güven ise her geçen gün itibarını yitiriyordu.
Federasyon çıkmazda
Etik Kurulu'nun, delilleri inceleyip, hazırladığı raporu kamuoyuna açıklanmasından sonra federasyon daha da fazla tartışılmaya başlanmıştı. Çünkü Futbol Federasyonu'nun ‘lige aynen devam’ kararının yanında dikkat çekici noktalardan biri de Başkan Aydınlar'ın bir bölümünü okuduğu Etik Kurulu raporunda bazı maçlarda şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi ve teşvik primi teşebbüsü kanaatine ulaşılması oldu.
Buna rağmen federasyon kanaatle karar verme yetkisi olduğu halde bunu da kullanmamıştı. Sonrasında yaşananlar herkesçe malum. UEFA Müfettişi Cornu'nun hazırladığı rapor ve UEFA'nın Aydınlar federasyonuna gerekli tedbirleri almazlarsa yaptırım uygulayacaklarını söylemesi ile Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden ihracı sonrasında yaşananlar... Aynı zamanda Göksel Gümüşdağ ve son olarak yaşanan Can Arat olayı... Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor.
Aydınlar otoriteyi kuramadı
Kısacası Aydınlar, eline geçen onca fırsata rağmen yönetimiyle birlikte gerekli tavır ve duruşu sergileyemedi. Daha da önemlisi otoriteyi kuramadı. İpin ucunu bir kaçırdı ve daha da toparlayamadı.
Sayın Aydınlar'ın iyi niyetinden asla şüphe etmiyorum. Kendisinin de en büyük isteğinin; bu sürecin en doğru ve en adil bir şekilde sonlanması olduğundan adım gibi eminim. Ama istemek yetmiyor, doğru yönetmek gerekiyor. Hem de hiç acımadan kuralları ve talimatları uygulayarak.
Aydınlar ve yönetimi birbirinden çelişkili açıklama ve uygulamalarıyla bunu başaramadılar. Daha doğrusu gördüklerini çalamadılar. Öyle olunca da toplumun güvenini kaybettiler.
Hele Can Arat olayı bardağı taşıran son damla oldu. Bu olay bile federasyonun istifa etmesi için başlı başına yeterli sebeptir. Sayın Aydınlar sizden beklenen yanınıza yöneticilerinizi de alarak istifa etmeniz ve Türk futbolunun önünü açmanızdır. Aksi taktirde olacaklardan hepiniz vicdan azabı duyacaksınız.
Gençlerbirliği-Galatasaray maçında dostluk rüzgârları eserken iki takım oyuncuları maç öncesinde engelli çocuklarla objektiflere poz verdi.
Hakemler kötü gidiyor
Haftanın açılış müsabakası olan Sivasspor-Trabzonspor maçında Süleyman Abay kötü bir yönetim gösterdi. Atlamış olduğu çok net bir penaltının yanında faul ve kartlarda ciddi hatalar yaptı.
Vermiş olduğu kararlarıyla hem futbolcuların hem de seyircinin güvenini kaybetti. Gözlemcisi çok başarılı(!) bulmuş olacak ki bu hafta da maçı var. Şimdi soruyorum MHK'ya... Eğer Süleyman Abay, Trabzonspor'un penaltısını vermemiş olsa ve maç sonrası Trabzonsporlular ortalığı ayağa kaldırsalardı, ona rağmen kendisine bu hafta maç verebilecek miydiniz? Cevap çok basit tabii ki hayır... Büyük takımlara şirin görünen hakemlere maç verme hastalığı devam ediyor. Bu gidiş doğru yol değil Sayın Namoğlu! Şarampole doğru gidiyorsunuz...
İlker Meral iyi değildi
Tolga Özkalfa, fal açmaya devam ediyor. Fal açan iyi hakem değildir. Bunu en iyi bilmesi gereken Özkalfa ama o bir türlü beklenen gelişmeyi gösteremiyor. Böyle devam ederse FIFA listesi belirlenirken işinin çok zor olacağını düşünüyorum.
İlker Meral, Fenerbahçe-Ankaragücü maçında başarılı olamadı. Aslında yönetim anlayışına bakılırsa iyi niyetliydi ve topu oyunda tutmaya çalıştı. Ancak öylesine açık iki penaltıyı atladı ki bunları vermemesi oyunun sonucuna önemli etki etti.
Yunus Yıldırım çok deneyimli ve önemli bir hakem. Bu sezona iyi başlayamadı. Bunda hakemlik tekniğini geliştirememesinin etkili olduğunu düşünüyorum. Kolay penaltı kararı vermediği gibi faul ve kartlık hareketlerde de kendine has yorumları olan Yıldırım, maçların oyun kurallarına göre yönetilmesi gerektiğini unutmamalı.
Yanlış bayrak
Yardımcı hakemler arasında çok başarılı olanların yanı sıra, skandal bayraklar kaldıranlar da oldu. Örneğin Baki Tuncay Akkın; kendisi bana göre de yardımcı hakemlerin en deneyimlisi ve başarılı olanlarından.
Bundan birkaç hafta önce önemli bir hata yapmış olmasına rağmen MHK ona maç vermeye devam ediyor. Ancak Beşiktaş-Orduspor maçında öyle bir hata yaptı ki evlere şenlikti! Ordusporlu oyuncunun rakipten en az 2-3 metre geriden çıkmasına rağmen ofsayt bayrağı kaldırarak bariz bir gol şansını engelledi.
Bakalım MHK, bu bayrağıyla skandal bir hata yapan Akkın'ı dinlendirebilecek mi?