Selçuk Dereli

Selçuk Dereli

selcuk.dereli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu UEFA kompleksimiz de artık iyice sıkmaya başladı. Yok UEFA ne diyecek, yok sopasını çıkarırsa, yok tokadı sert olur.
UEFA kalktı, UEFA indi. Bu geyikler herkesi iyiden iyiye baydı.
UEFA kongresinde Platini ve İnfantino’nun yapmış olduğu konuşmaların kodları ise hala çözülmeye çalışılıyor.
UEFA yetkililerinin yaptığı konuşmalar o kadar açıktı ki, ‘Siz kararlarınızı hemen, hiç vakit kaybetmeden alın’ dediler.
Konuşmaları türkçeye çevrildiği halde yüz tane yorum yapılıyor. Onu mu dedi bunu mu istedi, vay nasıl olacak?
Ne okuduğunu ne de dinlediğini anlamıyor kimse. Ya da anlamak bir türlü işlerine gelmiyor.
Türkiye’nin yarısı oturmuş UEFA’nın sopasını beklerken, diğer yarısı da UEFA sopasının kime ne kadar zarar vereceğinin hesabını yapıp, cezaların yolunu gözlüyor tez elden.
Yani kendi işimizi kendi doğrularımızla bile çözemiyoruz. Adamlar daha memlekete adım atar atmaz ilanlar, şikayetler başladı. Aylardır UEFA’ya gönderilmiş olan mailler, doğru mu yanlış mı diye tartışıp duruyoruz.

Haberin Devamı

Şikayet hastalığı
Bu arada bir tarafta yapanları şikayet edenler, diğer tarafta da bu şikayetler az daha fazla yapmalıydık diye dert yananlar ise gırla gidiyor.
Aslında çok açık ki, bizim insanımızın yapısında var bu şikayet etme hastalığı. Taa ki, ilkokul sıralarından gelen bu alışkanlık ‘Ben sorunumu çözemedim, siz bir şekilde hallediverin’ demek değil midir aslında?
Bunun yanında bir de bu şikayet edenlerden şikayetçi olanlar var ki o da ayrı bir dert.
Daha doğrusu şimdi Fenerbahçe’liler kızıyor, ama bir zaman da sistemdeki yanlışları gördüğünü iddia ederek, ülke futbolunu UEFA’ya şikayet eden de sayın Aziz Yıldırım değil miydi?
UEFA’ya mail atan ve bu ilanları verenlere ispiyoncu, gammazcı diyenler öbür tarafta da 2006-2007 sezonu için Platini’ye mektup ve CD gönderdiğini kabul eden Aziz Yıldırım gerçeğini nasıl yok sayarlar.

Nasıl ayırım yapılacak?
Ülke futbolu adına UEFA’dan medet ummayı ve şikayeti başlatan bu kadar net bilinirken bu yapılanlar şimdi niye dokunuyor birilerine, anlamak mümkün değil doğrusu.
Ayrıca gerçek ve tüzel kişi konusu da çok sulandırıldı. Gerçek kişilerin yaptıkları eylemler, eğer tüzel kişinin temsil ettiği kuruma puan kazandırmak amaçlı ise bunu nasıl ayıracaksın? Bu o kadar kolay ve basit mi?
UEFA onun yanıtını da çok açık verdi zaten.
UEFA’nın söylediklerinden çıkan bir başka sonuç da; ‘Önemli olan tüzel kişilere sadece gerçek değil, düzgün adamları getirin’ oldu.

Haberin Devamı

Anlamak mümkün değil

UEFA Başkanı Platini, İstanbul’da yaptığı toplantıda şikede yaşanan süreci anlatırken, Türkiye’nin olimpiyatlar için yaptığı başvuruyu da değerlendirdi.

Süper Final’de ilave çizgi hakemleri mutlaka olmalı
Ligimizin düğüm maçları Süper Final’de oynanacak. Kıyasıya mücadelelere sahne olacak karşılaşmaların her biri ayrı bir heyecan taşıyacak.
Kuşkusuz bu maçlarda en önemli görev de hakemlere düşecek.
Daha önce hem bu köşemden, hem de TRT Avaz kanalı Futbol Avrasya programı ve TRT Spor’daki Spor Artı programlarında defalarca ilave çizgi hakem konusunu gündeme getirmiştim.
İlave çizgi hakemlerinin Süper Final’de uygulanmasını ivedilikle öneriyorum.
Bildiğimiz gibi hakem kararlarının fazlaca tartışıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Hakem hatalarının genelde ceza alanı içi ve çevresinde yaşandığı ise çok aşikar.
Çizgide bulunacak ilave hakemler hem doğru kararların alınması hem de hakemlerin verdiği kararların inandırıcılığı açısından önem taşıyacak. Ayrıca çizgi hakemlerinin varlığını bilen oyuncuların daha dikkatli davranması ise ayrı bir artı olacak.
UEFA’nın bu uygulamayı Avrupa liginde başlattığı sene, ilk olarak uygulayan Türk hakemi ben olmuştum ve yararını bizzat kendim gördüm.
UEFA’da zaten bunun yararlı olduğunu gördüğü için Avrupa Ligi’nden sonra Şampiyonlar Ligi’nde de uygulamaya başladı.
Bildiğim kadarıyla Fransa Futbol Federasyonu da bu sistemi kupa maçlarında uyguluyor.
Bence hazırlanmak için hem yeterli zaman hem de gittikleri maçlarda ilave çizgi hakemi uygulamasını tecrübe etmiş FIFA hakemlerimiz varken, bu sistem Süper Final’de mutlaka hayata geçirilmelidir.