Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Futbolda mümkün olduğunca ayrıntıya özen göstermeye çalışırım. Dikkatimi çekti: Szalai beraberlik golünü attı, kenara koştu, elinde kırık olan kaleci Altay’ın formasını kaptı, golü O’na armağan etti. Uzaktan bir İrfan Can göründü. Gelen ikinci bir oyuncu yok. Takımdaşlık böyle mi olur, takım ruhu böyle mi oluşur, bir takımın duygusu, coşkusu böyle mi pekişir?
Bu kaleci Altay sizin takım arkadaşınız değil mi? Az mı maç kurtardı, az mı puan topladı? Altay’ın inanılmaz maçlarıyla az mı prim aldınız? Fenerbahçe’nin takım ruhu, dayanışması buysa, buralara kadar gene iyi geldi.
Fenerbahçe’de Emre Belözoğlu, İrfan Can... Başakşehir’de başta Aykut Hoca, Tolga, Giuliano, kaleci Volkan Babacan, Mehmet Topal... Daha takımda olmayan kaleci Mert Günok, Deniz Türünç, Hasan Ali... Say say bitmiyor. İki akrabanın maçı gibiydi.
Ancak Başakşehir “can”, Fenerbahçe “mal” derdine düşünce ortada akrabalık falan kalmadı. Maçın bir başka özelliği de, Süper Lig’in en yavaş hücuma çıkan, en fazla yan pas yapan iki takımın maçıydı.
İlginçtir, ligin en ağır hücuma çıkan takımı Başakşehir “hızlı hücumla” ve mükemmel bir Ömer Ali vuruşuyla öne geçti. Fenerbahçe savunmasının yerinde olsam; kornerlerde, yan toplarda ailece rakip ceza alanı üstüne gitmem. Dönemiyorlar... Son maçta Gaziantep’den böyle bir gol yediler; aynı golü bu defa Başakşehir’den yediler.
Fenerbahçe gol öncesi, “faul var” diye uzun süre itiraz etti. Pelkas’a kalkan ayağa faul verilir miydi? Elbette verilebilirdi, çok maçta da veriliyor. Cüneyt Çakır bu pozisyonu ısrarla normal gördü. Ama bu gol için hakeme yüklendiğiniz kadar kendi özleştirinizi yapmak zorundasınız. Niye geri dönemiyorsunuz, kornerlere, yan toplara giderken niye savunma önlemi almıyorsunuz?
Valencia- Mahmut itiş kakışında iki futbolcu da sarı kartı hak etti. Ancak zaten sarı kartla oynayan Mahmut‘un bunu düşünmesi ve tahrik varsa bile kendini frenlemesi gerekirdi.
Penaltıda topa uzanan Harun, topa değil, Gulbrandsen’in ayaklarına dokundu. Ama “penaltı canavarı”, kurtarışıyla bunu telafi etti.
Anlamakta gerçekten zorlandığım şu: Fenerbahçe son yarım saati bir eksik oynayan Başakşehir karşısında nasıl oluyor da bu kadar zorlanıyor? Harun iki metreden Chadli‘nin topunu çıkarmasa, Edin Visca‘nın penaltısını kurtarmasa, Fenerbahçe üç puanı asla kurtaramazdı. Hatırlayın; Gaziantep maçının son 20 dakikası da Fenerbahçe için büyük sıkıntılar içinde geçmişti.
Son dakika penaltısını bile atamayan, halen işin dramatik boyutunu anlamayan Başakşehir için işin şakası yok. Geçen yıl şampiyon olup tarih yazdılar, bu sezon küme düşüp tersten yeni bir tarih yazabilirler.
Fenerbahçe’nin bu kadar etkisiz futboluna gerçekten şaşkınım: Ama bu sezon “kötü futbol, iyi sonuç”u alışkanlık haline getirdiler. Bu anlayışla ve bir maç fazlasıyla lider Beşiktaş‘la aradaki puan farkını ikiye indirdiler. Sanki “yürü ya kulum” durumu var.