Yıldızlar parlamazsa geceler aydınlanmıyor, ustalar oynamazsa maç kazanılmıyor.
Bizim de yıldızlarımız var, rakip Hırvatistan’ın da...
Hırvatistan’ın yıldızları göz kamaştırırken, bizim yıldızlarımız adeta bulutlar arasında kayboldu...
Eee, güvendiğin dağlara da kar yağınca üşüyorsun, ısınamıyorsun, kazanamıyorsun...
Kabul edelim ki Hırvatistan bizden daha iyi bir takım... Bizden daha önemli, daha kariyerli, yıldızları var...
O yıldızlar, yıldız olmanın hakkını verebiliyor, yıldız olmalarına rağmen ‘Ağır işçi’ gibi çalışıp koşabiliyorlar...
Üzülerek söyleyelim ki, aynı özelliği bizim yıldızlarımızda göremedik...
Grup elemelerinden zaten belli; gol atmakta zorlanıyoruz... Hırvat maçında da Ozan Tufan’ın pozisyonu dışında bir başka pozisyon bulamadık...
Srna’nın sağ kanattan bindirmeleri bu kadar bilinirken kendisini tutamadık, durduramadık...
Kabul edelim ki oynamayan oyunculardan kurulu bir milli takıma oynuyoruz...
Yetiştiremediğimiz, geliştiremediğimiz için belli oyunculara belki de oynamasalar bile mecbur oluyoruz, mahkum oluyoruz...
Kenarda bir ‘İmparator’a da sahip olsanız, tribünlerde on binlerin desteğini de arkanızda bulsanız, oynamadan, mücadele etmeden, yüreğini ortaya koymadan maç kazanılmıyor.
Bizim şöhretin karşılığını sahaya koyan Arda’ya, sadece Alman Ligi’nde değil milli takımda da kendini gösteren Hakan Çalhanoğlu’na, Beşiktaş’ta bitirici işler yapan Oğuzhan’ın aynı işleri milli takımda yapmasına çok ama çok ihtiyacımız var.