Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Futbolun güzel tarafından başlayayım... Fenerbahçe bu Ozan Tufan’a sezon başında ısrarla kulüp aradı. Bulsa gönderecekti. Ozan “yeter artık “ dese gidecekti... Belli ki geçen yıl Alanyaspor’da geçen 6 ay Ozan Tufan’a çok şey kazandırmış. Tam “bitti“ derken, tam “gitti“ derken Ozan Tufan, adeta küllerinden yeniden doğdu...
Ankaragücü karşısında tek kelime ile göz kamaştıran bir Ozan Tufan vardı... Hele son dakikalarda Orgill gol atmaya hazırlanırken, mücize bir hamleyle kaleye giden topu kesmesi, Fenerbahçe için “hayat öpücüğü“ oldu... Hızla kaybolmaya doğru koşan futbolculara Ozan Tufan ders olsun, örnek olsun...
Gelelim işin bir başka tarafına... Fenerbahçe geçen Ocak ayından bu yana tam dört stoper transfer etti: Sadık, Serdar Aziz, Zanka ve Adil Rami... Baktığınızda bu dört stoperden sağlam bir stoper henüz ortaya çıkabilmiş değil...
Ankaragücü’nün bu kadar seyrek geldiği bir maçta Zanka ile Adil Rami bu kadar sallanıyorsa, önümüzdeki hafta Falcao’lu, Babel‘li Feghouli‘li Galatasaray önünde ne yapacaklar, nasıl ayakta kalacaklar...
Adil Rami “bir zamanlar Fransız milli Adil Rami“ demek için çok uzaklarda... Görünüşe göre Adil Rami’nin eskiye yaklaşabilmesi için 1-2 maça değil, en azından 1-2 aya ihtiyacı var...
Hele Zanka... Çok mu aradınız kardeşim... Fenerbahçe‘nin yediği golde topa Orgill‘den en azından iki metre daha yakınken, kısa mesafede fark yedi ve Orgill‘in golü geldi... Fenerbahçe takımının göbeğinde çok uzun yıllardır bu kadar dağınık, bu kadar güvensiz, bu kadar hata yapan iki stoperi ilk defa görüyorum...
Son 10 dakika dışında Fenerbahçe’nin tek kale oynadığı bir maç oldu... Ancak Fenerbahçe gereksiz pas trafiğini gene abartınca rakip savunmayı az adamla ve kontrolsuz yakalama şansını kaybetti...
Şaşırdığım, beşinci maçında dördüncü asistini yapan ve mükemmel toplar atan Max Kruse, nasıl oluyor da bu büyük kalite ve yeteneğine rağmen son vuruşlarda bu özelliklerinin gerisinde kalıyor...
Gustavo, Fenerbahçe‘nin en yararlı transferlerinden biri... Adam “ahtapot“ gibi... Ayaklarını tehlikeli pozisyonlara öyle bir sokuyor ki, belki de imkansız denebilecek topları söküp alıyor... Belli ki Fenerbahçe orta alanının savunmanın önündeki iki adamı Emre ile Gustavo olacak…
Zaten Emre oyuna girdikten sonra Fenerbahçe üstünlük adına ciddi bir ivme yakaladı... İkinci gol öncesi o meşhur uzun toplarından birini Max Kruse‘ye atışı maçın kaderini değiştirdi... Max Kruse‘nin de rakibinden sıyrılışı ve asisti tek kelimeyle mükemmeldi... Bütün bunlara rağmen Fenerbahçe‘nin göbekteki iki adamından yana başı ağrıyor... Bu kadar kolay gol yiyorsun, sonra çıkartmak, hele öne geçmek için adeta göbeğin çatlıyor...
Meraktayım; Fenerbahçe’nin iki göbek adamı, yani stoperleri Galatasaray maçında, nasıl direnecekler, nasıl ayakta kalacaklar... Ancak anladığım kadarıyla Ersun Hoca’ya, Adil Rami ile Galatasaray maçını götüremeyeceğini anlamak için 45 dakika yetti...
Sanırım Fenerbahçeliler önümüzdeki hafta oynanacak maç için stoperlerinden daha çok, Galatasaray karşısındaki geleneksel üstünlüklerine güveniyorlar...