Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Diego ile başlayıp Diego ile bitirmek lazım ama, maça bu kadar etkili, bu kadar iyi, bu kadar çarpıcı başlayan koca bir takıma haksızlık etmeyelim... Önce “Yiğidin hakkını yiğide” verelim... Saha Gaziantep’deki gibi “rezil” olmayınca, büyük kariyerine rağmen hızlı futbolun “el freni” gibi görünen Nani ilk onbirde yer almayınca Fenerbahçe maça olağanüstü bir başlangıç yaptı... Öyle ki, “Pirana” balıkları gibi rakibini yedi bitirdi... Nereden başlayım diye düşünmeme gerek yok, Markovic’ten başlamalıyım... Bizim kulüplere örnek olmalı... Sırf kariyeri var diye ağır aksak oyuncular alacağımıza Markovic gibi, kariyerinin başında olan ama hızıyla, mücadelesiyle tutulamayan oyuncuları bulup getirmek gerekiyor... Unutmayalım dünya futbolu artık “daha hızlı, daha çabuk” diyor... Bu anlayışın çarpıcı bir örneği Markovic...

Haberin Devamı

Gökhan Gönül abartısız futbol hayatının en parlak günlerini yaşıyor... Gol Markovic’e yazıldı ama o golün gerçek sahibi Gökhan Gönül... Gerçek anlamda yoktan var ettiği bir pozisyon... Şener oynuyordu, “Gökhan oynamıyor” diye üzülüyordum, şimdi haklı olarak Gökhan oynuyor “Şener’e yazık oluyor” diye düşünüyorum... Benzer bir durum solbek içinde geçerli... Hasan Ali süper oynuyor... Ama şimdi iki maç cezalı... Caner aynı çizgiyi yakalarsa, bu kez belki de Hasan Ali kulübede oturmaya başlayacak...

Keşke istatistik elimde olsaydı. Sanıyorum Fenerbahçe rakibinden en fazla top çaldığı, en fazla ikili mücadele kazandığı maçı oynadı... Oysa beraberliğin yeteceği bir maça rölantiden alarak başlayabilirdi... Tam aksini yaptı... Celtic’li bir oyuncu topu her ayağına aldığında, her pozisyonda sanki duvara çarpmış gibi ensesinde Fenerbahçeli bir oyuncuyu buldu... Celtic’e nefes aldırmadı Fenerbahçe.

Elbette Diego... Yatıp kalkıp Fenerbahçe’nin bir üst tura geçişine dua etsin... Fenerbahçe’ye ihanet etse ancak bunu yapardı... Hakemin iki metre önünde attığı tekmeyi ikinci amatör kümenin acemi futbolcuları bile atmaz... Şimdi en az üç maç ceza alacak... Yani Fenerbahçe’yi Avrupa seferlerinde yalnız bırakacak. Seyircinin kırmızı kart çıkaran hakemi değil, o tekmeyi atan Diego’yu ıslıklaması umarım kendisi için en büyük ceza olmuştur... Üstelik, iyi oynayan bir takımın ritmini, taraftarın ve ekran başındaki Fenerbahçelilerin ve iyi futbolun tadını çıkaranların, o keyiflerinin, o mutluluklarının, o zevklerinin, çok affedersiniz ama adeta içine etti...

Haberin Devamı

Milliyet’te geçen hafta yazdım... Fenerbahçe, Fenerbahçe gibi oynarsa, bu Avrupa liginde Fenerbahçe’den daha iyi takım yok gibi... Yeter ki, takım bu kadar iyi hava yakalamışken, Diego gibi sorumsuzların yaptığı kazalara uğramasın...