Bu maçın bir galibi olacaksa, bu takım tartışmasız Galatasaray’dı... Bakmayın maçın çok uzun süre golsüz gittiğine... Galatasaray son galibiyeti olan Trabzonspor maçının dışında ilk defa bu kadar gol girişiminde bulundu...
Maçın başı, özellikle ikinci yarısı, Galatasaray’ın gol girişimcileri ile Rize kalecisi İtandje arasında geçti... İtandje zaten kalitesi belli, Premier Ligi görmüş yaşamış bir kaleci... O kalitesiyle çok uzun süre Galatasaray’a gol şansı vermedi...
Aslında işin en ilginç yanı iki kaleci... Hani yakın zamana kadar “Muslera varsa sorun yok“ derdik ya... Bu maçta tersi oldu... İtandje kurtardıkça kurtarırken, Muslera son saniyelerde, üstelik ağır aksak gelen, çok rahat müdahale edeceği bir topu ıskalayarak bir anlamda galibiyeti engelleyen adam oldu...
Şimdi hep Muslera için söylediklerimizi terse çevirelim: İki kaleciyi değiştirin, Galatasaray maçı 3-0, 4-0 alırdı... Bu Muslera‘yı yıllardır hayranlıkla çok izledik... Takımını çok kurtardı, futbol seyircisine büyük keyif verdi... Öyle ki, Muslera‘yı eleştirmeye elimiz, dilimiz varmıyor, alışkın değiliz... Ama futbolun gerçeği bu...
Rize takımı rakip ceza alanına kadar iyi pas yaparak geldi ama girdiği gol pozisyonu var mı derseniz, belki bir tane Ahmet İlhan’la... Takımın 10’ar gollü iki oyuncusu Kweuke ile Deniz Kadah olmayınca Rize’nin gol şansı mucizelere kalıyor...
Galatasaray savunmasında Denayer’in iyi oynadığını, Yasin‘in oyuna iyi başladığını, Olcan’ın gayretine rağmen bir başta bir sonda iki önemli pozisyonu kaçırarak sonucu etkilediğini, Emre Çolak‘ın takımın gol ve şut girişiminde en ısrarcı oyuncu olduğunu düşünüyorum...
Podolski‘nin oyundan çıktığı 70. dakikada rakip ceza alanına sadece iki kez girdiğini ve sadece bir şut girişiminde bulunduğunu söylemeliyiz... Galatasaray genç Volkan‘da ısrar etmeli... Bir genç de Rize‘nin Iraklı oyuncusu İsmail... Süper oynadı...
Galatasaray‘ın sağbek konusu da roman olur... Bu kaçıncı sağbek... Bu defa da karşımıza Koray Günter çıktı... Ancak Rize o kadar cılız ataklar yaptı ki, Koray‘ın sağbek olarak ne yaptığı, ne yapacağı pek de belli olmadı...
Başkan Dursun Özbek‘in 100’er bin liralık primi de işe yaramadı... Futbolcular tam da “paralar cepte“ derken, hesabı Muslera bozdu...