Başakşehir, geçen hafta Denizlispor’u yenerken “berbat” oynamıştı. Biz hadi, ayıp olmasın diye “kötü oynuyor” diye yazdık. Bu “berbat” futbol için Okan Hoca maç sonrası, “Sabırlı futbol” dedi. Yapma Hocam, bu berbat, duygusuz futbolun neresi “sabırlı futbol” oluyor.
Başakşehir’i zaten sezon sonları “mevsimsel bir kriz” tutuyor. Hadi şampiyonluğa oynadığı ilk yılında acemiliğine geldi. Geçen yıl bitime 8 hafta kala 8 puan öndeydi, gene kaybetti. Bu sezon sonu da gene önde ama, kendinden daha çok Trabzonspor’un hesapta kitapta olmayan puan kayıplarından... Başakşehir şampiyonluğu bu yıl da kaybetmek için çok uğraşıyor ama Trabzonspor’un niyeti yok.
Üstelik dakika bir... Çok açık bir penaltı ile öne geçtin, sonrası sanki Konya’ya turistik seyahat... Beyler “Mevlana türbesi”ni gezer gibi... Başakşehirli oyuncular şaşkın biçimde sağa - sola bakarken, Konyaspor her geçen dakika maça biraz daha ağırlığını koydu.
Maçın adamı hiç kuşkusuz Alper Uludağ‘dı. Sol bekten müthiş işler yaptı. İlk golü de hazırladı. Hem de Visca gibi bir adamı tutmakla görevli olmasına rağmen... Gerçi Alper’e gerek kalmadı, Visca kendi kendini tuttu.
Konya golleri, aslında sezonun golleri olmaya aday güzellikte... Miya’nın attığı ikinci ve üçüncü goller, bu sezon sahalarda görmediğimiz görsellik ve kalitedeydi. Ah Konya ah... Bajiç diye tutturdun, Bajiç’ten olmayacağını gazeteciler gördü, sen göremedin... Al sana Miya...
Başakşehir’de takımı ayakta tutan, takım kötü oynasa bile direnen ve maç kazandıran geri dörtlü de çökünce, kaybetmek kaçınılmaz oldu. İnanılmaz iki bek Caiçara ve Clichy döküldü, iki stoper Skrtel ve Epureanu hiçbir hava topunu alamadı.
Crivelli kötü, Visca kötü, Aleksiç kötü, Demba Ba kötü... Okan Buruk, genç kuşak hoca... Dünyayı biliyor, Allah aşkına elini vicdanına koyup konuşsun, dünya futbolunda Başakşehir gibi yürüyerek oynayan ikinci bir takım var mı? Yenik duruma düşüyorsun, buna rağmen hızlanmıyorsun, hırslanmıyorsun, yat kalk Trabzon’a dua et, kaybettiği puanlar için... Bu maçta yazmak için görevliyim ama, bir diğer ekrandan Denizli-Trabzonspor maçını da izledim. Allah’ı var, hakkını teslim edelim, Trabzonpor hiç olmazsa baskı kurdu, kaçırdı, gayret etti, beceremedi.
İkinci yarıda Elia’nın girişi Başakşehir’e biraz hareket getirdi. Ancak oyunun 3-3’e gelişi bile Konya’yı bozmadı. Çok organize oynadılar, pas takımı olan Başakşehir’i pas oyunu ile bitirdiler. Yani kendi silahlarıyla vurdular. Konyaspor Kulübü bu Skubiç’in heykelini diksin. Bunca yıl hizmetinden sonra, attığı galbiyet golü, hiç kuşkunuz olmasın Konya tarihine geçer. Bu gol Konyaspor’u en azından şimdilik ipten aldı.
Son iki haftaya Başakşehir 4 puan önde giriyor. Bir galibiyet bile şampiyonluğu için yeterli... Ama böyle oynarsa o galibiyet bile zor... Süper Lig’de şampiyon olacak takım, hiç olmazsa biraz futbol oynamalı... Başakşehir futbol oynamıyor.