Fenerbahçe’nin Pazar akşamı oynadığı Antalyaspor maçını, Beşiktaş’ın pazartesi günü Konyaspor karşısında ortaya koyduğu futbolu gördüğünüzde sanki bu sonuç “geliyorum“ der gibiydi... Kaldı ki, Beşiktaş’ın kadro yapısı, bu ligde Fenerbahçe‘ye en ters gelecek özelliklere sahip bir kadro...
Sağda Gökhan, solda Olcay... Göbekte Oğuzhan, Fernandes... Kenar adamları hem gidip- gelen, hem de çabuk adamlar... Oğuzhan ile Fernandes de topa hükmedenler... Üstelik bu maçta onlara bir de Veli katıldı... Zaten başlangıçta gördük ki, Beşiktaş‘ın teslim olacak hali yok...
Nitekim müthiş bir başlangıç oldu... Kelimenin tam anlamıyla müthiş... Futbolu karalamaya alışmışların bile karalayamayacağı bir derbi... Fenerbahçe, son Antalya maçının ikinci yarısında savunmada bıraktığı geniş alanları, derbinin daha ilk yarısında da bırakınca, Beşiktaş bu hataları affetmedi...
Üstelik birbirinden güzel goller atarak... İlk golde Olcay, Gökhan‘dan sıyrılışı, topu Volkan‘ın solundan bırakışı sırasında süperdi. Almeida ise özellikle ikinci golde topa dokunurken, mükemmel bir kalite gösterisi yaptı... Beni şaşırtan Fenerbahçe’nin bu gollerde özellikle savunma göbeğini “yayla” gibi açmasıydı...
Fenerbahçe çok erken bir dakikada bir eksik kalmasına rağmen, ikinci yarıda müthiş bir iştah ortaya koydu... Özellikle ikinci yarının ilk dakikaları... Bu müthiş baskı pozisyon da yarattı, ama her defasında Tolga duvarından döndü...
Fenerbahçe bir eksik kaldı demişken... Meireles‘in bu kaçıncı vukuatı... Doludizgin giden Fenerbahçe’ye rakiplerinin yapamadığını, kendi içinden biri, Meireles yaptı... Fenerbahçe yönetiminin yerinde olsam Meireles‘in kontratını gözden geçiririm... Ama baktım, Meireles oyundan çıkarken, takımın menajeri, Portekizli’yi sırtından sıvazlıyor...
Bir de anlamadığım... Beşiktaş önde oynarken, Fenerbahçe eksik kalmışken, üstelik kendi yarı alanında bu kadar geniş alanlar bırakırken, Beşiktaş niye durumu idare etmeye çalıştı, niye ilk yarıdaki gibi hücumu düşünmedi...
Cüneyt Çakır‘ın Meireles kararı elbette doğru... Ancak Necip‘in ikinci sarısı ile, Emenike‘nin “kırmızı olur muydu“ sorusunu akla getiren sarı kartı çok konuşulur, çok tartışılır... Bir de Mustafa Pektemek ceza alanı içinde elle oynadı mı, oynamadı mı?
Sonuçta kazananın haklı olarak tebrik edileceği, kaybeden için “yazık oldu“ diyeceğimiz bir maç izledik...
Elbette, sevineni, üzüleni olan bir maç izledik...
Ama hiç kuşkusuz, son yılların en güzel, en heyecanlı derbisini izledik...