Galatasaray ligin ilk yarısında bazı maçlarda hakem hatalarından, abarttığı öfkesinden ve geriliminden, yakasını kurtaramadığı sakatlardan ve cezalılardan çok çekti. Çok yıprandı, çok hırpalandı. Belki de bunun sonucu eylül ayından aralık ayının sonuna kadar ancak tek galibiyetle gelebildi.
Kabul edelim ki, cezalı olsa bile bu süreçte Fatih Terim gibi çok güçlü bir figür olmasa, takım da dağılırdı, hoca da uçardı. Ancak uzun süre sonra gelen bu galibiyet zirve yarışındaki rolleri büyük ölçüde değiştirdi.
Fernando, Ndiaye, Feghouli ve Belhanda’dan kurulu çok güçlü bir orta saha var Galatasaray’da... Süper Lig’in tartışmasız en iyi orta sahası... Bu orta sahada Feghouli’nin çok geç de olsa kendini hatırlatması, Galatasaray için ayrıca ligin ikinci yarısı için çok önemli bir avantaj oldu.
Galatasaray - Sivas maçında sahada iki takımın da karşılıklı katkı sundukları çok güçlü, çok istekli, çok hızlı bir oyun vardı. İkinci yarıda Sivas adeta oyundan çekildi, Galatasaray sahada ve sahnede tek başına kaldı. Galatasaray savunması iki Robinho golünde geniş boşluklar bırakmasına rağmen, orta alanın mücadelesi ve hücum anlayışı, savunmanın hatalarını kapattı. Onyekuru hızını ve yeteneklerini ligin başında değil, ilk yarının son maçında hatırladı. Oysa Onyekuru bu görüntüyü çoktan vermeliydi. Galatasaray’ın savunma göbeğini bir kenara bırakırsanız, sahada tepeden tırnağa iyi, hızlı ve umut veren bir takım vardı.
Robinho’ya ayrı bir yer ayıralım. Savunmanın ortasında geniş boşluk bulunca kaleci Muslera’nın bir sağına, bir soluna öyle vurdu ki, Futbol Federasyonu bu görüntüleri alsın, altyapılarda ders niyetine yeni yetişen gençlere göstersin. Ancak Robinho’nun bu göz kamaştıran gollerine, mücadelesine, hatta savunma anlayışına Hakan Arslan, Emre Kılınç gibi Sivas’ın umutları asla ayak uyduramadı. Savunmanın solundaki Uğur Çiftçi de penaltı pozisyonundaki rolüyle, Onyekuru’nun golünde ofsaytı bozuşuyla Sivas’ın yenilgisinde önemli rol oynadı.
Onyekuru golü demişken, yardımcı o golü nasıl iptal etti, inanamadım. Allah’tan VAR devreye girdi ve golü verip bir hakkı teslim etti. VAR keşke, G.Saray’ın ikinci golü öncesinde Onyekuru’nun pozisyonunda kornere giden ve sonrasında gol olan pozisyon için de devreye girebilseydi.
Galatasaray ligin ilk yarısını liderden 6 puan geride kapatmasına rağmen benim “1 numaralı” şampiyonluk adayım. Yanılırsam “affedersiniz” derim. Sonuçta bu bir öngörü... Ancak Galatasaray’ın ligin ilk yarısındaki yanlışlara düşmemesi gerekiyor. Yani yarışta raydan çıkmamak adına, öfkesinde, geriliminde frene basması, her kötü sonuçta kendini aklayıp sorumluluğu başkasına atmaması gerekiyor. Unutulmasın, ligin ilk yarısındaki bu orantısız öfke ve gerilim kimseye zarar vermedi, sadece Galatasaray’a zarar verip, yarıştaki hızını kesti. Galatasaray sakinleşirse, her şeye rağmen roller değişebilir ve yarışın başrol oyuncusu olabilir.