Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Akhisar Belediyespor’un “Şampiyonu alkışlaması”, karabulutlar arasında bunalan yüreklere bir güneş gibi doğdu. İçimizi ısıttı. İçten ve katıksızdı. Bu güzellikleri daha yaşamadan, bir büyük rezaleti gözümüzün içine sokuyorlar. Yönetici Mahmut Uslu’nun yumruklanması, herhalde bu rezillik yarışında varılan son nokta olmalı

Spor sahalarındaki güzellikler yüreklere su serperken, çirkinlikler ise sporseverleri korkutuyor, ürkütüyor, gelecek adına karamsarlığa itiyor. Dobra Dobra’ya bu hafta güzelliklerle başlamayı düşünürken, Akhisar Belediye’nin Fenerbahçe’yi alkışlamasını konuşalım isterken, basketbol sahalarında yaşananlar karşısında irkildik.
Fenerbahçe’nin Akhisar maçı öncesinde yaşanan bir tablo var ki, pek alışık değildik. Ama Galatasaray taraftarının, Fenerbahçeli yönetici Mahmut Uslu’ya saldırmasına da alışkın değiliz!
* Akhisar Belediyespor’un “Şampiyonu alkışlaması”, karabulutlar arasında bunalan yüreklere bir güneş gibi doğdu. İçimizi ısıttı. İçten ve katıksızdı. Hesapsızdı. Nitekim Akhisar, şampiyonu alkışlarla karşılayıp, gollerle uğurladı. Demek ki maç öncesi dostluk, rakibe saygılı ve centilmen olmak, sahada mücadele etmeyi , kazanmayı engellemiyor. Bizde kafalar hep kötüye çalıştığı ve alıştığı için iyiyi görünce, elli türlü senaryo yazıyoruz. Ancak bu güzellikleri daha yaşamadan, bir büyük rezilliği, bir büyük rezaleti gözümüzün içine sokuyorlar. Yönetici Mahmut Uslu’nun yumruklanması herhalde bu kötülük rezillik yarışında varılan son nokta olmalı. Kelimenin anlamıyla tam bir skandal. Hep birlikte rüzgârı ekiyoruz, fırtınayı biçiyoruz.
Fenerbahçe, şampiyon olmasına karşın, Kanarya’da yanıt bulması gereken bir sürü soru var, kuşkusuz. Bu soruların başında Ersun Yanal geliyor. Yanal, kalacak mı, gidecek mi, belli değil. Yönetim, sözleşmeyi yinelemek için neyi bekliyor?
* Sevgili Bilal, Fenerbahçeli yöneticiler her fırsatta ilk önceliğimiz, “Ersun Yanal değil , Başkan Aziz Yıldırım” diyor. Buna Ersun Yanal da katılıyor. Tamam da, Aziz Yıldırım’ın durumu, Ersun Yanal’ın sözleşme imzalamasına engel teşkil etmez . Kalmasını istiyorsan, çağırırsın hocanı, attırırsın imzayı . Ersun Hoca, başlarken de, böyle gecikmelerle imza attı . Ersun Hoca kalacaksa, -ki öyle görünüyor- güçlü olarak, mutlu, huzurlu olarak kalmalı. Yönetim hocasını onore ederek, futbolcuların gözünde daha güçlü göstererek, istediği mutlu ortamı yaratarak göreve devamını sağlamalı. Açıkçası öyle bir ortamı şimdilik göremiyorum. Güçlü, yetkili ve mutlu bir Ersun Yanal’ın kendinden önce Fenerbahçe‘ye yararı olur. Yönetim, futbol camiasının ve futbolcuların önünde Ersun Hoca’nın itibarını korumalı. Ama lig devam ediyor, hoca işinin başında ve henüz geç de kalınmış sayılmaz.
Bir deyim var ağabey, “Ununu elemiş, eleğini asmış” diye... Fenerbahçe’nin Akhisar karşısındaki yenilgisi bu deyimle örtüşüyor bizce, ya sizce?
Rehavet oluyor
* Hedefe varınca ister istemez bir rehavet olur. Bunu Akhisar Belediye karşısında gördük. Ancak Fenerbahçeli, takımı gazozuna maç oynasa gene kazanmasını ister. Üstelik bu sezon bir de şampiyonluk kadar, puan farkı da konuşulmaya başlanmışken... Ama “Harç bitti, yapı paydos” anlayışını Akhisar maçında gördük. Bu da normal. Futbolcuların da o kadar hakkı olsun artık.
Bu kadroda kimler gitmeli, kimler kalmalı? Yanal kalırsa, nasıl bir transfer politikası izlemeli?
* Bilal, kimler gider, kimler kalır bilemem. Bir de elinde daha Krasiç gibi, Stoch gibi kirada olan oyuncular var. Herhalde Holmen’le vedalaşma olur. Ersun Hoca’nın Kadlec’i tuttuğunu biliyorum. Cristian sanki gidici gibi... Görevini yapmış olmasına rağmen Webo’nun yaşı var. Üstelik Ersun Hoca, “Enerjisi daha yüksek bir takım yaratmakta ısrarım var” dediğine göre, bu planlamanın bir parçası da sanki takımı gençleştirmeye gideceği anlamını taşıyor. Bunu yapabilir mi, yapamaz mı o konuda kuşkularım var.
Başkan Aziz Yıldırım’ın kutlama mesajından Ersun Yanal’ın adını geçirmemesini nasıl yorumlayabiliriz?
* Başkan Aziz Yıldırım’ın şampiyonluk kutlamasında Ersun Yanal’ın adını anmamasının sebebini bilemem. Ama başkan düz adamdır. Birine bir şey söyleyecekse, mesaj vermez, zarf atmaz. Direkt söyler.

Haberin Devamı

Beşiktaşlılık bu olamaz
F.Bahçe açıklaması beğenilmeyebilir, futbolcuların gezmesi tepki görebilir ama daha 12. dakikada 2-0 öndeyken takımla dalga geçmenin, 70. dakikada sahayı terk etmenin adı Beşiktaşlılık olamaz

Haberin Devamı

Beşiktaş’ta haftaya Kasımpaşa maçı değil, Başkan Fikret Orman’ın Fenerbahçe ile ilgili yaptığı açıklamalar damgasını vurdu. Bu da Çarşı tarafından protesto edildi. Bazı taraftarlar ise Çarşı’yı protesto etti.

Haberin Devamı

Şampiyonlar Ligi’ne gidilmesi için Galatasaray ile rekabet içerisine girmiş bir Beşiktaş’ta, böylesine protestoların yapılması doğru mudur?
* Beşiktaş ‘ta Başkan Fikret Orman’ın kararlı bir tutumu var. “Ben bedava bilet vermem” diyor. Bugüne kadar da vermedi. Türkiye’de yıllardır çoğu kulüpte bedava bilet verildiği için -halen de verilyor- bu elbette sıkıntı yarattı. Sonuçta alışılmış bir durum değil. Orman’ın tavrı doğru . Kulüp içinden de dışından da destek bulmalı. Fenerbahçe açıklaması beğenilmeyebilir, futbolcuların gezmesi tepki görebilir ama daha 12. dakikada 2-0 öndeyken takımla dalga geçmenin, 70. dakikada sahayı terk etmenin adı Beşiktaşlılık olamaz. Neyse ki, seyircilerin büyük bir bölümü, Beşiktaş’a gönülden bağlı olanlar, bu sese kulak vermediler ve doğru olanı yaptılar. Ama koca Beşiktaş oynuyor , tribünde 5 bin seyirci bile yok. Takımdan başarı isteme hakkınız sonuna kadar var, ama o gönül verdiğiniz takımı desteklemek gibi, her şartta arkasında durmak gibi kutsal bir göreviniz de var.
Orman, Galatasaray ve Fenerbahçe camiasında hiçbir internet sitesinin başkanlarına hakaret etmediğini söylüyor.

Sizce son dönemlerde Fikret Orman’a çok mu bel altından vuruluyor?

* Başkan Fikret Orman, Divan Kurulu toplantısında bu kadar isyan ettiğine, bu kadar öfkeli konuştuğuna göre, demek ki bildiği şeyler var. Başkanı sevmeyebilirsiniz. Beğenmeme gibi bir hakkınız var. Muhalefet de edebilirsiniz, hepsi doğal... Hiç olmazsa şu stat bitene kadar bi durun be kardeşim, bi susun. Ananızın karnında dokuz ay nasıl durdunuz? Fikret Orman ve yönetimi o stadı kendilerine yapmıyorlar, Beşiktaş ‘a yapıyorlar. Orman’ın önünü keserken, Beşiktaş ‘ın önünü kesmeye çalışıyorsunuz, haberiniz yok. Haberiniz var da, bile bile yapıyorsanız, o zaman da demek ki Beşiktaşlı duruşundan haberiniz yok.
Almeida’da bir düşüş yaşandı. Sizce Almeida ile yeni bir sözleşme yapılmalı mı?
* Sevgili Bilal, Almeida’da böyle devam edecekse gitmeli. Ya gönülden oynayacak, skora ve sonuca katkı sağlayacak, ya da “Hadi bana eyvallah” diyecek. Portekiz Milli Takımı ile Brezilya’ya Dünya Kupası’na gidecek olan Almeida’nın şartlar ne olursa olsun 12 golde kalmaya hakkı yok. Takım umudu tek golcüye bağlamış , on küsur haftadır ortada yok, golü yok. Durgunluk olur da, bu kadar uzun sürer mi ? Bu Beşiktaş takımı o zaman nasıl hedefe varacak, amacına nasıl ulaşacak? Görüyorsun, sabrın sonu, her zaman selamet olmuyor.

Elindeki kiraza bak!

Galatasaray, hem ikincilik mücadelesinde var, hem de Türkiye Kupası’nda... Ama takımda tartışılan bir durum da var.
Gençlerbirliği’ni de iki farklı geriye düşmesine rağmen kazanmasını bildi. Bu Mancini’nin başarısı mı, yoksa takım içinde sorunlar mı var?
* Galatasaray ligi ikinci bitirip direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılsa da, kupayı kazansa da, camia ve özellikle taraftar, ortaya konan futboldan mutlu değil. Hepimiz biliyoruz ki Galatasaray bu değil . Ben lideri tanırım, yani Mancini’yi... İtalyan hoca, kabul edelim ki, şu ana kadar beklentilerin gerisinde kaldı.
G.Birliği maçının kısa bir değerlendirmesini yapar mısınız?
* Gençlerbirliği maçındaki sıkıntıyı Galatasaray‘ın savunma anlayışına bağlıyorum. Anlamadığım, Galatasaray transferde öncelik olarak golcü arıyor. Oysa takımda golcü sorunu yok, stoper, savunma sorunu var. Galatasaray kendine önce stoper bulmalı. Ayrca mevcutlar içinde sakat değilse önce Chedjou oynar, sonra diğerleri ... Bir önemli nokta daha; herkese adil davranılıyorsa, genç Semih ‘in hakkı da teslim edilmeli. Yani iyileştirme yapılmalı.
Tartışılan bir teknik direktörü var. Mancini kalır mı?
*Mancini daha geçen hafta canlı yayında “İki yıl daha buradayım” dedi. Galatasaray 2. Başkanı Özkan Olcay ise, Mancini için sezon sonu karar vereceklerini söyledi. Açıklamalar örtüşmüyor, çelişkili bir durum var. Ama Mancini “gitmem” derse, Galatasaray gönderemez . İşin sonunda iki yıllık kontratın karşılığı olan 9 milyon euro ve bir de vergileri var . Hovardalık tamam da, o kadar da değil... Benim anlamadığım, birbirimize üç-beş gün zor tahammül ediyoruz , ama üçer-beşer yıllık sözleşmeler yapıyoruz . Sonra “Ayıkla pirincin taşını...”
İkincilik yarışında hangi takımı daha şanslı görüyorsunuz?
* İkincilik yarışının bu hafta sonu çözüleceğini düşünüyorum. Galatasaray, Trabzon’da, Beşiktaş da Elazığ’da kazanırsa Galatasaray gider. Galatasaray, Trabzon’da puan kaybeder; Beşiktaş, Elazığ’da kazanabilirse Beşiktaş gider.
Drogba ortalar da yok. Ünlü yıldızla yola devam edilmeli mi?
* Drogba da dahil, hangi oyuncu olursa olsun, üç maç oynayıp, beş maç sakatlanıyorsa, iki maç oynayıp, üçüncü maçta ortadan kayboluyorsa, o futbolcudan takıma bir yarar gelmez. Güvenirsin oynamaz, güvenirsin transfer yapmazsın, sonra oynatacak adam bulamazsın. Drogba böyle kesik kesik devam edecekse Galatasaray’a faydası olmaz, gitmeli. Kalacaksa, Mancini dahil, Galatasaray camiası dahil , Burak Yılmaz gerçeğini kabul etmeli. Elinde iki yılda 70 gol atmış, Şampiyonlar Ligi’nde sekiz golle Ronaldo ile yarışmış, tek forvet oynadığında ortalığı birbirine katmış Burak varsa, önce Burak oynar. Dalından kiraz arayacağına, elindeki kiraza bak. Bugün Burak Yılmaz seviyesinde bir golcüyü transfer etmeye kalksanız, 15-20 milyon euro bonservis bedeli saymanız gerekir.

Terim’i onore etmiştir

Yanal, 2. Başkan Abdullah Kiğılı’nın, Fatih Terim’e, “iyi ki seni kovdular, biz şampiyon olduk” sözlerine alındığını açıkladı. Buna yorumunuz ne olur?
* Kiğılı, o devasa cüssesine rağmen , karıncayı ezemez. Fatih Hoca’yı onore etmek istemiştir. Ayrıca söylediğinde gerçek payı da var. Fatih Hoca devam etse, şampiyonluk belki de bu kadar farkla gelmezdi. “Kolay gelmezdi” demiyorum, çünkü hiçbir şampiyonluk kolay gelmez. Fatih Hoca olsa da, olmasa da kolay gelmez. Ayrıca Ersun Hoca’nın bu büyük başarısını, gölgeleyecek bir bahaneyi açıkça kabul edemem. Ersun Hoca, Fenerbahçe’ye başlarken, kimilerinin gözünde belki de “titrek bir mum “ gibiydi ama , sezon sonunda bir “alev topu”na döndüğünü hep birlikte gördük. Şunu net söylemeliyim; Ersun Hoca, takımı üzerinde yüzde yüz egemen olursa, buna izin verilirse, arkasında samimi ve güçlü bir destek bulursa, bundan daha fazlasını yapar.