PEREIRA NEDEN GİTTİ!
Yarın ne olur bilemem ama 7. hafta sonundaki Fenerbahçe, beklentilerin çok gerisinde... Sahi Pereira, Porto’yu ve Olympiakos’u şampiyon yapmasına rağmen bir sonraki sezon bu kulüplerde neden çalışmadı, ya da çalışamadı? Şampiyon hoca ile yollar niye ayrıldı?
Fenerbahçe, son dönemde kritik bir süreçten geçiyor. Mahkeme kapılarındaki mücadelesi ayrı, sahadaki ayrı...
Biz, ustamız Şansal Büyüka’dan da; takım, Pereira, Robin van Persie yani yeşil zemin üzerindekileri yorumlamasını rica edeceğiz.
Önce Beşiktaş ile yapılan mücadele, ardından Celtic karşılaşması ve sonunda da Akhisar Belediye... Arka arkaya kazanılamayan 3 maç... Nasıl görüyorsunuz F.Bahçe’yi?
Sevgili Bilal, önce 3 Temmuz sürecinden başlayayım. Savcı mütalaasında hem örgüt, hem şike suçundan beraat istedi. Bu beraat kararı verilir ve onanırsa Fenerbahçe’nin TFF’ye, UEFA’ya ve yargısız infaz yapan bazı medya mensuplarına açacağı tazminat davalarını düşünemiyorum.
Güneş ısrar etti
Fenerbahçe’nin futboluna gelince; tek kelime ile iyi değil... Şenol Güneş, Gomez’i oynatarak kazanırken, Pereira, Van Persie’yi oturtarak kaybediyor. Unutulmasın, Cenk Tosun üç gol attı, Şenol Güneş yine Gomez ile başladı. Uzun sakatlıktan çıkan oyuncuları belli bir süre ısrarla oynatacak ve tahammül edeceksin. Güneş ısrar etti, sonuçlarını alıyor, Pereira oturtmakta ısrar etti, o da hayal kırıklığı olarak sonuçlarını alıyor.
Şurası da var; Van Persie’nin kızmak, kırılmak yerine çalışması, sevince ve üzüntüye ortak olması, takımdaşlık duygularını yaşaması gerekiyor.
Geçmişte, takımın böyle krize girdiği anlarda devrede Başkan Aziz Yıldırım olurdu. Şimdi Terraneo var.
Başkan Aziz Yıldırım karışsa ne olacak? Takımın tamamına yakını yabancı oyunculardan kurulu... İki stoperin var, kabul edelim ki ikisi de canlı bomba... Gelene gidene vurduruyorlar. Orta sahan asla ileri çıkıp baskı yapmıyor, ceza alanı çevresinde dönen topları beklemiyor, buluşamıyor. Fenerbahçe gol alanlarında çoğalamıyor, tempo yapıp, baskı kurup rakibi bunaltamıyor. Diego diyorsun, etrafında bir tur atmadan topu ayağından çıkarmıyor. Nani kullandığı toptan fazlasını eziyor. Nerede kaldı Pereira’nın sezon başındaki hızlı, tempolu, önde basan, hücum oynayan Fenerbahçe’si... Yarın ne olur bilemem ama 7. hafta sonundaki Fenerbahçe, beklentilerin çok gerisinde... Sahi Pereira, Porto’yu ve Olympiakos’u şampiyon yapmasına rağmen, bir sonraki sezon bu kulüplerde neden çalışmadı, ya da çalışamadı? Şampiyon hoca ile yollar niye ayrıldı?
Fenerbahçe’nin nasıl bir oyun düzeninde olduğunu, hangi taktikle sahada yer aldığını yorumlamak çok zor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ben yerine biz...
Fenerbahçe’nin ne oynadığını anlamak çok kolay değil... Belli bir sistemi, belli bir oyun anlayışı oluşmadı. Her maçta oyun olarak, sonuç olarak süprize açık bir Fenerbahçe izliyoruz.
Dertleri bir bir sıraladık ama çareleri konusunda bir de sizin yorumunuzu alsak... Fenerbahçe nasıl huzura erer?
Fenerbahçe huzura nasıl erer bilemem. Ama bakıyorum maç oynanırken Pereira ile Nani tartışıyor, gol oluyor, Van Persie sanki yalandan seviniyor. Bir sıcaklık, “Ben” yerine “Biz” anlayışı Fenerbahçe’ye henüz uğramamış gibi... Tek çare var; Her maçı kazanırsan, başarı belki de birlikteliği getirir. Zoraki de olsa getirir.
Haftanın takımı: Bursaspor
Haftanın futbolcusu: Tomas Necid
H. teknik direktörü: Ertuğrul Sağlam
Haftanın hakemi: Mete Kalkavan (Gaziantepspor-Osmanlıspor)
Allah kolaylık versin
Ligden bir süreliğine uzaklaşıp, A Milli Takımı ile futbol zevkimizi tatmin edeceğiz. Önümüzde Çek Cumhuriyeti ve İzlanda gibi iki önemli rakip fark... En büyük şansımız ikisinin de gruptan çıkmayı garantilemesi olsa da işimiz o kadar kolay değil görünüyor.
Sizin görüşünüz?
Bu konuda gerçekçiyim... Bizim Süper Lig’den süper bir milli takım çıkacağını düşünmüyorum. Son iki maç, gitme değil, play-off şansını yakalama ihtimalimiz var. Sanki deplasmandaki Çek maçını kaybetmeyeceğiz. Nedendir bilmem, içerdeki İzlanda maçından korkuyorum. Avrupa kupalarında bir adım ileri gidemeyen takımlarımızı gördükçe milli takıma ve Fatih hocaya Allah kolaylık versin diyorum.
Altı puanlık hatalar
Trabzonspor içte de sorunlar yaşamaya başladı. Erkan-Ekici kavgası gibi... Saha sonuçları da kötü olunca taraftar eski günlerine(!) dönüyor.
Trabzonspor’da, eğer yapılırsa aralık ayında genel kurul var sanıyorum. Başkan bırakırsa, yerine gelecek Başkan ve yönetim çok önemli... Ayrıca Başkan’ın bırakma niyeti olduğu konusunda da çok net bir bilgi yok. Daha önce de yazmıştım, bu kadro da şampiyonluğa oynayamazsa, Trabzonspor defteri kapatsın. Bütün bunlara rağmen şu gerçeği de kabul edelim; Trabzonspor’un kendi sahasındaki son iki maçında hakemler 6 puanlık hatalar yaptılar. Koyun bakalım o puanları Trabzonspor’un puanının üstüne, bakın neler oluyor?
Ersun Yanal, Constant’ı disiplinsiz diye kadro dışı bıraktı, o gidince yönetim affetti. Aynı Constant havalimanını birbirine kattı. Ersun hoca haklı galiba...
Bir futbolcunun, yeteneğinden çok sporcu kimliği çok önemli... Ben bu konuda Constant için hiç de iyi şeyler duymadım. Ersun hocanın sözüne de inanırım, hocalığına da ... Kadro dışı bıraktıysa elbette vardır bir bildiği...
Bir bardak suda fırtına
Seyirci, yönetimin transfer yapmamasına kızdı, hırsını Hamza hocadan çıkarmaya başladı. Haksızlık bu... O da yanlışlar yaptı ama baktığınızda averajla da olsa dağlar gibi transfer yapan Fenerbahçe’nin önünde
Astana şokunu çabuk atlatan Galatasaray, Başakşehirspor deplasmanında yaralarına pansuman yaptı. Üstelik, Beşiktaş’ın ardından ikinci sırada yer alıyor.
Cim-Bom’da yer yerinden oynuyor ama takım averajla da olsa Fenerbahçe’nin üzerinde... Bu çelişki neden?
Galatasaray’da bir bardak suda fırtına koparıldı. Aslında seyirci, yönetimin transfer yapmamasına kızdı, hırsını Hamza hocadan çıkarmaya başladı. Haksızlık bu... Hamza hoca da yanlışlar yaptı ama baktığınızda averajla da olsa dağlar gibi transfer yapan Fenerbahçe’nin önünde... Ama hep söylüyorum, bu transferler, bu kadro derinliği Şampiyonlar Ligi için asla yeterli değil... Hele Astana maçındaki oyunu ve skoru bir futbolsever olarak asla kabul etmiyorum.
Avrupa’nın ardından bir de rapor krizi patlak verdi. Yönetimin tutumu doğru muydu? Taraftara “Hamzaoğlu’na güvenin” diyorlar ama kendileri güveniyor mu?
Hamza Hoca faturayı hep medyaya kesiyor ama bu rapor olaylarını sızdıran “Hamza hoca gidici” diyenler hep yönetimin içindekiler... Hamza hocanın önce bu teşhisi doğru koyması lazım... Rapor olayına gelince; niye iyi biten bir maçtan sonra bu rapor istenmiyor da, kötü giden bir maçtan sonra isteniyor? Madem yönetime rapor verme kararı daha önceden alınmış, şimdiye kadar neden istenmedi de, iki-üç kötü sonuç gelince istendi. Açık olalım; Başakşehir maçı kaybedilse, bugün Galatasaray’da hoca arayışları hız kazanmış olurdu.
Sneijder’le yeni mukavele yapılması Hollandalı oyuncunun performansına nasıl yansıyacak?
Sneijder sözleşmeden çok etkilenir mi bilemem... Ama çok etkilense Başakşehir maçının en iyilerinden biri olurdu. Baktık, sahanın en etkisizlerinden biriydi. Sneijder’i yeni sözleşme çok etkilemez ama 2018 Dünya Kupası çok etkiler. O tarihte yaşı 34 olacak ve bir Dünya Kupası ile futbola noktayı koymak isteyecektir. Sneijder’i sözleşmeden daha çok bu hedef diri tutar.
Güneş farkı ve ayrıcalığı
Bu sezon Şenol Güneş farkı ve ayrıcalığı ortada... Şenol hocanın bir gevşemeye, bir psikolojik çöküşe izin vereceğini düşünmem. Beşiktaş bugünkü kadro yapısı ve takım oturmuşluğu ile Galatasaray ile Fenerbahçe’nin çok önünde
Beğensek de, beğenmesek de ortada şu gerçek var; Beşiktaş diğer rakiplerinden bir adım daha önde koşuyor. Bu futbol olarak da böyle, puan cetvelinde de...
Son 7 yılın en iyi sezon başlangıcını yapan Beşiktaş aynı çizgisini sonuna kadar götürebilir mi?
Beşiktaş’ta “İyi başlayıp kötü bitirme” halen bir kâbus gibi konuşuluyor. Ancak bu sezon bir Şenol Güneş farkı ve ayrıcalığı ortada... Şenol hocanın bir gevşemeye, bir psikolojik çöküşe izin vereceğini düşünmem. Ayrıca ortadaki geniş kadro da bu gevşemeye çok izin vermez. Hele Veli ve Tolgay’ın döndüğü gün, formayı kapmak, kaptığın formayı korumak çok kolay olmayacak.
Bilic dönemindeki Beşiktaş, her Avrupa maçının ardından puan kaybediyordu. Ama o hastalık bitti. Beşiktaş, üç ağır maçtan hafif sıyrıklarla çıktı. Bunda en büyük etken nedir?
Beşiktaş zaten Eskişehir’de iyi oynamadı, rakibin kötülüğünden iyi yararlandı. Ancak 2-0’ın ardından o golleri öyle hovardaca kaçırmanın faturası neredeyse ağır çıkacaktı. Yakaladın mı atacaksın. Ancak ligin en hazır futbolcularının Beşiktaş’ta olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş bugünkü kadro yapısı ve takım oturmuşluğu ile Galatasaray ile Fenerbahçe’nin çok önünde... Üstelik şurası kesin: Bu sene çok rahat ve çok fazla gol atacak bir Beşiktaş’ın sinyallerini alıyoruz, hatta görüyoruz.
7 maçta 6 gol atan bir Mario Gomez var ama Alman Milli Takımı’na çağrılmadı. Yorumunuz...
Orası Alman Milli Takımı... Bizim gibi golcüyü mercekle aramıyorlar. Bir Gomez gider, bir yeni Gomez gelir. Almanların umurunda mı? Adamların futbolcu fabrikası var. Kaldı ki Gomez de yeni yeni oynamaya başladı. Böyle devam ederse 2016 finalleri için kadroya davet edilebilir. Bu da Beşiktaş’ın büyük şansı olur. Gomez, milli takıma gitmek için işi sıkı tutarsa bundan en fazla kârlı çıkan Beşiktaş olur.