Süper Lig’in gündüz kuşağında Göztepe-Adana Demirspor maçını izledim, müthişti. Hız, heyecan, tempo, mücadele... Ne ararsanız vardı. Maç bir o tarafa gitti, bir bu tarafa... Futbola doyduk, heyecanını yaşadık, zevkimizi aldık.Süper Lig’in gündüz kuşağında Göztepe-Adana Demirspor maçını izledim, müthişti. Hız, heyecan, tempo, mücadele... Ne ararsanız vardı. Maç bir o tarafa gitti, bir bu tarafa... Futbola doyduk, heyecanını yaşadık, zevkimizi aldık.Bir saat sonra Fenerbahçe-Malatya maçı başladı. İddiaya girerim, iki maç arasında yemek yiyip, biraz fazla kaçırmış olanlar, bu maçı “ninni” diye algılayıp derin bir uykuya dalmıştır.Bu kadar yavaş, bu kadar temposuz, hızdan nasibini almayan, tek deparı bile olmayan, aşırı gereksiz ve yararsız pas yapılan, milletin futbol keyfinin içine “limon” sıkan, işkence gibi bir futbol oldu.Şuna hayret ediyorum; ligin her maçını izliyorum, tehlike bölgesinin göbeğinde kıvranan takımlar bile Fenerbahçe’den 10 kat daha iyi oynuyorlar. Nasıl oluyor bu? İstesen bu kadar kötü olamazsın.İrfan Can, bu ülkenin yaratıcı, oyunun kaderini değiştirecek bir-iki oyuncusundan biri... Ama oynamıyor. Bir oynuyor, beş maç yatıyor. Oynasana kardeşim... Hocaya kulis yapacağına, her şeye bahane bulacağına, el-kol çevrene dayılanacağına, yeteneklerinin, profesyonelliğinin karşılığını versene... Her maç hayal kırıklığı yaratmak zorunda mısın?Fenerbahçe o kadar yavaş hücuma çıktı ki, ilk yarının ortalarında Mesut bir kontratağa kalktı, rakip savunma bomboştu. Topu atacak adam bekledi, en az otuz saniye... Fenerbahçeli oyuncuların keyfi gelene kadar, Malatya savunması geri geldi.Pereira kurbanı Pelkas oyuna girene kadar Fenerbahçe’nin uyuşuk hali devam etti. Pelkas girdi, önce sol kanada, sonra takıma bir hareket getirdi. Sonucu sağlama alan golü de attı. Düşünün, bu adam sezon başından beri oturuyor.Malatya’nın işi zor... Her gittiği takımda iyi-kötü bir iş yapan, o takımı ayağa kaldıran Sumudica, Malatya’da sanki çaresiz gibi... Fenerbahçe’nin “titrek” futbolu karşısında bile ete-kemiğe dokunan bir şey yapamadılar.Fenerbahçe beş farklı kazansa bile görüşüm değişmezdi. Kötü oynuyor, yavaş oynuyor, gereksiz pas yapıyor, hızlı hücum yapamıyor, yıldızları parlamıyor, golcüleri atamıyor.Seyirci zaten tribünleri terk etti. Gelen de ya “yuh” çekiyor, ya istifaya davet ediyor. Kriz dönemi hocalarından yıldık. Yeni hoca ne zaman gelecek belli değil... Emekli Löw’ün bile bu takıma çare olacağından kuşkuluyum.Yılların yanlış yükü, Fenerbahçe’nin sırtına bindi, taşıyamıyor. Şimdilik tünelin ucunda ışık yok. Her yer karanlık...