Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fenerbahçe’nin bırakın futbol dünyasını, önce kendi içinde bir kucaklaşması, birbirlerinin sıcaklığını hissetmesi gerekiyor. Bu sıcaklık olsa, büyük ihtimalle iki bekiniz de en büyük rakibinize gitmezdi. Biraz da öfkeyi değil, sevgiyi kullanın. Belki de başarının anahtarı burada gizlidir

Klasik bir soru ile başlayalım? Ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali?

Sevgili Bilal, her hafta aynı şeyleri söylemekten bıktım. Yeni hoca Advocaat da açık açık söylüyor; transfer politikası yanlış yapıldı. Bir daha ve son defa söyleyeyim; orta sahan, hücumun arıza verirken, oraları onarmadın, en sağlam yerin olan geri dörtlünün üç oyuncusunu gönderdin, ya da gitmelerine izin verdin. Şimdi 1.60’lık adamlardan kafa golleri yiyorsun. Şu an itibarıyla görüntü açık: Gelenler, gidenleri aratıyor. Üstelik benim bildiğim kadarıyla gidenler, yeni kulüplerinde daha az alıyorlar. Cagliari Kulübü, Fenerbahçe’nin verdiği parayı Alves’e verebilir mi? Caner ne dedi; ‘Parayı değil , huzuru seçtim.’ Bir kulüp iki milli bekinin en büyük rakibine gitmesine izin verir mi? Caner özür diledi, gene kalamadı. Ne büyük suç(!) işledi de bizim haberimiz olmadı.

Haberin Devamı

Peki Advocaat buradan, bu krizden çıkabilir mi?

Hollandalı tecrübeli bir hoca... Ama takım kendinin değil, hazırlık dönemi kendinin değil... Eline verilen bir takıma gelmiş durumda... Ama mevcutta alternatifleri zorlamak zorunda... İki beke Şener ve İsmail’i denemeli, Salih Uçan’ı istediği kalıba sokup, orta sahada pas yapacak, forvet arkasına top atacak noktaya gelebildiği kadar getirmeli... Bir sene geçmiş Van Persie hazır değil... Ne yapsın Advocaat? Takımın neresine el atsa, orası elinde kalıyor.

Fenerbahçe seyircisi çok mutsuz ama?

Nasıl olmasın? Her temmuz ayının transfer şampiyonu Fenerbahçe bu defa Beşiktaş ve Galatasaray’ın gerisinde kaldı. Ama Temmuz’un şampiyonu olup, Mayıs’ın hayal kırıklığını yaşamak da var. Fenerbahçe’nin geçen yıl yaşadığı gibi... Bakarsınız, bugün asılan suratlar, mayıs ayında gülebilir. Ama bir mucize olmazsa bu çok zor görünüyor.

Haberin Devamı

ÖFKEYLE DEĞİL SEVGİYLE

Lens geldi, Sow geldi, durum değişmez mi?

Lens gördüğüm kadarıyla farkındalık yaratacak bir oyuncuya benzemiyor. Sow ile Fenerbahçe taraftarı arasında sıkı bir bağ var. Bu bağa rağmen Sow’un nasıl geldiği, ne vereceği çok belli değil... Fenerbahçe’nin bırakın futbol dünyasını, önce kendi içinde bir kucaklaşması, birbirlerinin sıcaklığını hissetmesi gerekiyor. Bu sıcaklık olsa, büyük ihtimalle iki bekiniz de en büyük rakibinize gitmezdi. Biraz da öfkeyi değil, sevgiyi kullanın. Belki de başarının anahtarı burada gizlidir.

G.Saray’ın barometresi Sneijder

Sneijder oynarsa Galatasaray oynuyor, Sneijder durursa, Galatasaray kayboluyor. Takımın havası iyi mi kötü mü Sneijder’e bak anlarsın

ÖFKEYLE DEĞİL SEVGİYLE
Galatasaray bir iyi, bir kötü... Sanki papatya falı açıyor.

Sevgili Bilal, ben şuna inandım. Sneijder oynarsa G.Saray oynuyor, Sneijder durursa, Galatasaray kayboluyor. İlk Karabük maçında Sneijder kötü, Galatasaray takımı daha kötü... İkinci hafta maçında Sneijder iyi, Galatasaray çok iyi... Üçüncü hafta Kayseri’de Sneijder kötü, Galatasaray yok. Galatasaray’ın barometresi Sneijder... Takımın havası iyi mi kötü mü Sneijder’e bak anlarsın.

Haberin Devamı

Teknik direktör Riekerink’in Kayseri maçındaki değişiklikleri çok eleştiri aldı, katılır mısınız?

Çok katılıyorum. Oyun 1-1 gidiyor, orta alana Josue’yi alıyorsun, üstelik golünü atan Yasin’i çıkarıyorsun. Madem sana gol lazım Yasin de dursun, hiç zaman geçirmeden Sinan Gümüş’ü de oyuna al... Hollandalı hocanın sanki 1-1’i korumak ister gibi bir anlayışı vardı. Metin Tekin güzel bir şey söyledi; Tolga Ciğerci’li, De Jong’lu orta ikili ile iyi savunursun da, iyi hücuma asla çıkamazsın. Koca Galatasaray takımı, hücum yiyor diye bu ikiliye döndü ama Galatasaray takımında hücumdan önce savunma düşünülüyorsa, burada çok vahim bir hoca yanlışı var demektir.

De Jong demişken, nasıl buldunuz?

Kardeşim, her gelende yeni bir Melo ararsan asla mutlu olamazsın. Galatasaray’dan bir Melo gelip geçti, ikincisi de bir daha zor gelir. De Jong’a da Melo gözüyle bakarsanız, mutsuzluğa davetiye çıkartıyor olabilirsiniz. De Jong orta alanda sert, mücadeleci bir oyuncu ama asla bir Melo değil...

Selçuk İnan için bir “imha operasyonu var” diyebilir miyiz?

Bunu söylemesek bile Selçuk İnan’a yönelik, kendisini gözden düşürecek, sıkıntıya sokacak bir algı sanki yaratılmak isteniyor gibi... Selçuk, İzlanda maçında son dakikada o mucize frikik golünü atıp bizi finallere götürdüğü gün bile hedef yapıldı. Şimdi deniyor ki; Galatasaray’da bütün adamları dağıtıldı, tek başına kaldı. Selçuk’u kaybetmek, başta Galatasaray, Türk futboluna zarardan başka yarar sağlamaz. Ancak Selçuk’un da özeleştiri yapması gerekiyor. Niye hedef oluyor, niye adı “kulisci”ye çıkıyor, niye bu kadar etkisiz oynuyor? Çözüm ve çare Selçuk’ta... Çıkıp eskiden olduğu gibi “aslanlar” gibi oynayacak, milletin ağzına lafını tıkayacak. Bunu yapacak gücü ve yeteneği var. Daha önce yaptı, gene yapar...

Gazeteci polemik sever!

Milli maç sonrası “Fatih Terim ve Galatasaray” polemiği yaşandı, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gazeteci, mesleği gereği polemiği sever, o polemiği yaratmak ister. Hırvatistan maçı sonrası Fatih Terim’e sorulan “Galatasaray sizi istiyor” benzeri soruya, Hoca’nın yerinde olsam “İstanbul‘da değerlendiririz” cevabını vermek yerine “Kardeşim, Galatasaray benim kulübüm, ancak başında bir hocası var. Benim de Futbol Federasyonu ile sözleşmem var... Bırakın bu soruları, şu milli maçtaki bir puanın keyfini çıkaralım” derdim.

Riekerink’in sürekli tartışılıyor olması, Galatasaray’da hoca ile futbolcular arasındaki güven ilişkisine ciddi zarar verir.

ÖFKEYLE DEĞİL SEVGİYLE
Gördüğüm Beşiktaş

Ben bu soruları salı öğleden sonra cevapladım, gece Beşiktaş’ın Benfica maçı var. Umarım her şey iyi gider. Son Karabük maçını ölçü alarak söylüyorum: Yenilerden en iyisi Gökhan İnler... Caner eskisi gibi... Gökhan’a daha var.

Talisca çok yüksek beklentilerle geldi, ilk maçında da kumaşını gösterdi. Fabricio, güvenli bir duruşu var ama Karabük maçı kendisi için bir test maçı olmadı. On dakikalık Aboubakar için elbette bir şey söylenemez. Bir liranın hesabını yapan Başkan Fikret Orman, Abobakar’a böyle yüksek bir kontrat yaptıysa, demek ki bir bildiği var. Adriano, ister bir dakika oynasın, ister doksan dakika, sonuçta dünya yıldızı... Önemli bir maç öncesinde Beşiktaş için bundan fazlasını yazmak yanıltıcı olabilir.

Geçen seneden kötüsü olmaz

Trabzonspor geçen yılı hayal kırıklıklarıyla bitirmişti, sanki bu sezona da hayal kırıklıklarıyla başladı?

Yok, istese de geçen seneki kadar kötü olamaz. Ancak gördüğüm şu; yeni transferlerin hızla kendilerini bulmaları gerekiyor. Çok titizlenilerek alındı bu oyuncular... Onazi ilk maçta bir flaş yaptı, sonra kayboldu. Castillo öyle... İbanez’in kendini göstermesi gerekiyor.

Ersun Hoca golcü Suk’a çok güveniyor ama henüz bir şey verebilmiş değil... Orta sahanın da daha dirençli olması gerekiyor. Osmanlısporlu N’Diaye ne kadar çabuk, ne kadar yetenekli olursa olsun, koca Trabzonspor takımı rakibin topu 60 metre sürüp gol atmasına izin verir mi? Bir oyuncu karşılamaz mı, bir oyuncu bozmaz mı? Ersun hoca takımlarının orta sahaları çok dirençli olur. Trabzonspor’da henüz bu yok.

Okay Yokuşlu milli maçta çok iyi oynadı ama sonraki ilk lig maçında bunu gösteremedi ve oyundan alındı?

Ben genç oyuncuların milli takım sonralarından çok korkarım... Dağılmalarından, “ben oldum” havasına kapılmalarından çok çekinirim... Örnekleri var , Rizesporlu Ahmet İlhan, sahalarda fırtına gibi esip haklı olarak milli takıma çağırıldıktan sonra bir daha ortada görünmedi. Benzer şey Trabzonsporlu Aytaç Kara için de geçerli... Kardeşim milli takıma kadar yükseldin, hocaların gene radarındasın, niye oynamazsın? Niye ortada görünmezsin, niye devamlılık sağlayamazsın? Diyeceğim o ki benzer şeyler Okay Yokuşlu için sakın olmasın. Aman dikkat...

ÖFKEYLE DEĞİL SEVGİYLE
Osmanlıspor işi biliyor

Osmanlıspor, Avrupa Ligi başta, bu sezon çok iyi işler yapıyor. Üstelik Beşiktaş ile birlikte bu ligin futbol adına en fazla keyif veren iki takımından biri... Aslında Osmanlı Yönetimi de transfer nasıl yapılır, adeta ders veriyor. Bugün Osmanlıspor’un kadrosunda bonservis bedeli ödenerek alınmış futbolcu yok... Ya kiralık ya da bonservisi elinde olan oyuncular...

Sonuç ortada: At binenin, kılıç kuşananın...

Bipspor’a dikkat

Sanal ortamda Bipspor’u takip ediyorum. İlgimi çekti. Transfer döneminde iyi, ve en önemlisi doğru haberler verdi , ilginç röportajlar yapıyor, önemli haberlere imza atıyor. Üstelik elinizdeki cep telefonu kadar yakınınızda , haberiniz olsun...

HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI

Haftanın takımı: Osmanlıspor, Başakşehir, Konyaspor

Haftanın teknik Direktörü: Mustafa Reşit Akçay , Abdullah Avcı, Aykut Kocaman

Haftanın futbolcusu: Gökhan İnler (Beşiktaş) , Traore (Karabük) , Bruma (G.Saray), Volkan Şen (F.Bahçe), Musa Çağıran (Osmanlı), Gökhan (G.Antep), Sivok, Aziz Behich, Harun, Şamil (Bursaspor), Ömer Ali Şahiner (Konyaspor)

Haftanın hakemi: Ali Palabıyık (Rize - Akhisar)