BİLAL MEŞE SORDU ŞANSAL BÜYÜKA CEVAPLADI
Lig; öfke, gerilim ve baskı çemberinin içinde oynanıyor. Türkiye’nin fren yapması lazım. Şu an futbol yorumunu bile işine gelmiyorsa çok ciddi bir eleştiriye, tepkiye, öfkeye çevirebiliyorsun. Fenerbahçe’nin ilk penaltısına eski hakemlerin yarısı penaltı, yarısı değil dedi. Bunu söylemeleri kusur olduysa her şey gözden geçirilmeli
Usta gazeteci Şansal Büyüka, Süper Lig’de son viraja girilirken yaşanan öfke patlamasına dikkat çekti. Hakemlerin yanı sıra artık yorumcuların bile ağır eleştirilere hedef olduğunun altını çizen Büyüka son 10 yılda inanılmaz bir hoyratlık yaşandığını vurguladı. Bu hafta, ‘Dobra Dobra’nın ana konusu da futbolumuza ciddi zararlar veren ve bir türlü önü alınamayan “öfke” oluşturdu...
* Türkiye’nin bu ligde öfkeye fren yapması lazım. Lig; öfke, gerilim ve baskı çemberinin içinde oynanıyor. Eskiden yorum değil, hakaret ediliyor diye tepki gösterilirdi. Şu an futbol yorumunu bile senin işine gelmiyorsa çok ciddi bir eleştiriye, tepkiye, öfkeye çevirebiliyorsun. Fenerbahçe’nin ilk penaltısına eski hakemlerin yarısı penaltı, yarısı değil dedi. Bunu söylemeleri kusur olduysa her şey gözden geçirilmeli. İnsanlar bu kadar hedef gösterilemez. Sen ofsayt dersin ben değil derim. Artık bu bile kulüpler tarafından tepki ile karşılanıyor. Ligin tadını öfkeye teslim ettik. 10 yıldır inanılmaz bir hoyratlığa gidiş var. İnanılmaz bir renk körlüğü başladı ülkede. Ne olursa olsun yanlış karar olsun senin lehine ise senden iyisi yok. Dünyanın en doğru kararı verilse bile senin aleyhineyse o yorumu yapandan kötüsü yok...
Alpay’ı ağzım açık dinledim
*Alpay geçen gün Premier Lig’den örnekler anlattı. Ağzım açık dinledim. Çıkarılan yasa uygulanmalı. Emre benim küfürümü döne döne gösteriyorlar diyor. Fenerbahçe bildiri yayınlıyor. Ardından Kasımpaşa küfürü göstermiyorlar diyor. Hangisi doğru bunun? 6222 sayılı kanun diyor ki canlı yayından sonra haber amaçlı bir defadan fazla gösteremezsin görüntüyü. Gösterdin mi 100 bin liradan başlıyor cezan. Bir de RTÜK var. Sevgili arkadaşlar demeç veriyorsunuz ama yasalar var. Ben buna uymak zorundayım. Nelerle karşılaşıyorum. İçimde fırtınalar kopuyor ama sakin olmak zorundayım. Saygılı olmak zorundayım. Milyonda milyon tarafsızım. Böyle olmasa zaten her cepheden hücuma uğramazdık.
Peki Çakır’ı nasıl buldunuz?
* Cüneyt Çakır’ın performansını değerlendirirsek maç içinde hakemlik bir şey olduğunu çok düşünmüyorum. Üç pozisyon var. İki penaltı, Gosso’ya gösteremediği kırmızı kart ve veremediği penaltı. Ben ilk penaltının yüzde 1 milyon penaltı olduğunu düşünüyorum. Voleybolda topu karşılar gibi bir pozisyon var. İkinciyi vermese daha doğru olurdu. Ben penaltı olduğunu düşünmüyorum. Gosso’nun pozisyonu net kırmızı kart ve net penaltı.
Fenerbahçe ligden çekilirim diyor...
* Ligden çekilme kolay bir iş değil. İnandırıcı bulmam bunu. İnandırıcı olmasını da istemem. Fenerbahçe çok ciddi hakem hataları ile 2 maç kaybetti. Galatasaray’ın da Rize’de penaltısı verilmedi. Fenerbahçe lehine hatalar oldu. Alves 1-2 maçta atılabilirdi. Hakkını ararken ligden çekilirim demen doğru değil. Ancak tepkilerini anlıyorum. 3 Temmuz’un ardından adil yargılanma kuşkusundan sonra Fenerbahçe’nin psikolojisinin bu tepkilere elverişli durumda olduğunu düşünüyorum. Tapeler yeterli değil derken, tapelerden 6,5 yıl hapis cezasını da hiç doğru bulmuyorum. Aziz Yıldırım’a verilen cezayı ağır buluyorum. Zaten 17 Aralık tahliyelerindeki hukuki gerekçeyi okuyunca şike davası bana çökmüş gibi görünüyor. Ama ligden çekiliriz lafı doğru değil. Bir de şu var... Her fırsatta ligden çekiliriz deyip bunu yapmazsanız sizin söylediğinizin bir inandırıcılığı kalmaz.
Fener kazanırsa büyük avantaj yakalar ama...
Trabzonspor karşılaşması Fenerbahçe için en kritik virajlardan biri görünüyor...
* Sevgili Bilal, 10 puan öndeyken sorduğunda, ‘Ben sağlamcıyım, dereyi görmeden paçayı sıvamam’ demiştim. Fenerbahçe için ‘Şampi’ diye yazılan günler vardı. Fener’in 6 puanlık avantajı var. Fakat hiçbir şeyin garantisi yok. Fenerbahçe, Trabzon’u yenerse müthiş bir ivme yakalayabilir ama şampiyonluğu garanti altına alamaz. Beşiktaş derbisinde Fenerbahçe fizik olarak tavan yapmıştı. Son 10 maçta ise 5-2’lik Kayserispor maçı da dahil en iyi oyununu Gençlerbirliği’ne karşı oynadı. Bence bu maç Fenerbahçe’nin geri dönüş maçı gibiydi. Nasıl başladıysa öyle bitirdi. 10 tane pozisyonu var. Fenerbahçe’de yönetimin öfkeye dayalı bir yönetim politikası var. Ben bunun oyuncuları ciddi biçimde etkilediğini düşünüyorum. Aşırı baskı var oyuncuların üstünde. Bunu kendilerine röportajda sorsanız söyleyemez. Ama herkesin herkesle dostluğu var.
Bir değil iki takımla oynayacak
* Trabzonspor, Fenerbahçe karşısında adeta bir değil, iki takımla oynayacak. Bu takımlardan biri Trabzon, diğeri de tek başına kaleci Onur. Maçın sonucunu Onur belirler demiyorum. Ancak her takım biliyor ki, karşılarında bir Trabzonspor bir de takım gibi ayakta duran bir Onur var. Bir kalecinin oynayabileceğinin çok üstünde oynuyor. Bugüne kadar gitti dilerim hep devam eder. Ancak Trabzon için bu kötü bir durum. Çünkü maçta sırtını sadece kalecine dayıyorsun. Bir de Trabzonspor için şu var; 3 Temmuz sürecinden sonra ligi sadece iki maçlık Fenerbahçe sanmaya başladı. İki maçta müthiş bir motivasyonla oynuyor. Diğer maçlarda bunun yarısını bile gösteremiyor.
Avni Aker Stadı’nda nasıl bir maç bekliyorsunuz? Gergin mi geçecek?
* Maçın gergin geçeceğini düşünüyorum. Dilerim saha dışındaki öfkeye saha içinde oyuncular katılmaz. Türkiye liginden 3-5 oyuncuyu çıkarın ateşe odun atanlardan. Bu öfke içindeki en masumları oyuncular.
G.Saray deplasmanda iyi futbol oynamıyor
Rize maçından önce Drogba’ya izin verilmesi doğru mu?
Takımın iç saha ve dış sahada bu kadar farklı olmasını ben çözemiyorum. Çözen varsa gelsin. Galatasaray’ın deplasmanda da taraftarı var. İyi futbol oynasa kazanır ama oynamıyor*
Drogba’nın son maçlarda iyi oynamadığı bir gerçek. Ben izin veriliş şeklini garipsedim. Fildişi Sahili’nin milli maçı var. Bu iznin bunun için verildiğini duydum. Bu doğruysa garip bir durum. Drogba’ya izin vermiş tamam ama Galatasaray 1-0’dan sonra Sneijder ve Umut ile yakaladığı pozisyonları atsa ne sen şu anda Drogba’yı bana sorarsın ne ben bir cevap veririm. Galatasaray, Rize’de iyi oynamadı. Ancak kötü hali bile Rize’den 5 kat iyidir. Bu kadar gol kaçırırsan kazanamazsın. Fenerbahçe son 4 deplasman maçında 11 puan kaybetti, 1 puan aldı.
Buna rağmen hâlâ Fenerbahçe’nin 6 puan gerisindeysen gerekeni yapmıyorsun demektir. Hep söylüyorum sadece Aslantepe’de kazanarak şampiyon olamazsın.
Hepsi vatan toprağı değil mi!
n Galatasaray’ın iç saha-dış saha farkını ben çözemedim. Çözebilen varsa gelsin. Ama şurası çok net. Aslantepe’de örnek bir seyirci var. Olağanüstü destek veriyor. Takımı bu havaya sokar. Galatasaray’ın bu kadar kalitesi var. Aslantepe’de rahat kazanırken, deplasmanda tutuk oynamasını taraftara bağlayabilirim.
Antalya, Gaziantep neresi deplasman, hepsi vatan toprağı. Aslantepe kadar olmasa da orada da seyircin var. Kavga yok, dövüş yok. Oynasan kazacaksın ama oynamıyorsun. Rize’de iyi oynadı, bu sefer de kazanamadı.
Beşiktaş değerini bilmiyor
Kartal son 11 haftaya girilirken şampiyonluk yarışından kopuyor mu?
* Maç kritiğimde de yazdım. Beşiktaş elindeki şansın değerini bilmiyor. Fenerbahçe seneye Avrupa’da yok. Beşiktaş’ın, Fenerbahçe’yi hesaba katmadan yarışa devam etmesi lazım. 8 puan farkı düşünüp demoralize olabilir. Galatasaray ile aranda 2 puan var. Antalya’yı yensen puan puanasın. Ligi Galatasaray’ın önünde bitirsen Şampiyonlar Ligi’ne direkt gidiyorsun. Bu hem büyük bir prestij hem de kasana 35-40 milyon euro gibi para girmesi demek. O parayla Beşiktaş stadın iki tribününden fazlasını bitirir. Beşiktaş bu avantajın nasıl farkına varamıyor anlamıyorum. Bir de sen rakibine iki maçta da kaybediyorsun. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir takım şampiyon olamaz.
Necip’e gelene kadar...
* Ben Necip’in sağ kanat savunmasında kötü oynadığını düşünmüyorum. Bilic’in kusurlarını sayarsak Necip’i son sıraya koyabiliriz. Ama şu net görülüyor. Kare astan ikisi kötü oynarsa Beşiktaş’ın maç kazanma şansı mucizedir. Olcay ikinci yarının başından beri kötü. Gökhan zaten sakattı. Oğuzhan sonradan girdi. Almeida çıkana kadar çok etkisizdi. Nasıl kazancak Beşiktaş, kazanamadı. Beşiktaş’ın başka silahları ileri sürme şansı yok. Fernandes bu sezon hep kötüydü. - Jones gerekli değildi
* Bana göre bu oyuncunun transferi şart değildi. Senin elinde aynı bölgedeki Veli, Necip, Atiba var. Beşiktaş bence transfer yapmak için oyuncu aldı.
Kaleyi gözüm kapalı Onur’a teslim ederim
İsveç’le bugün hazırlık maçımız var. Bu maçtan ne beklemeliyiz sizce? Bir de Kasımpaşa’nın tesis konusunda bir tavrı oldu.
* Benim hazırlık maçlarında çok fazla bir beklentim olmaz. Ama iyi bir takımla oynanacak hazırlık maçını önemserim. İsveç karşısında Tolga, Volkan, Onur içinde gözüm kapalı Onur’u oynatırım. Sokağa çık, 100 kişiden 98’i Onur’u seçer. Bir de şu açıdan bakmak lazım. Ne kadar güzel ki Milli Takım’ın böyle kalecileri var. Bu şans değil çok büyük bir şans. Kasımpaşa’nın tercihidir tesisleri kapatması. Mahkemelik olduğu bir oyuncu var. Emre kadroda değil ama Volkan var. Kasımpaşa’nın bu hamlesine ne yanlış ne doğru diyemem. Fatih hoca da bir reste eyvallah demez. Vermezseniz sağlık olsun der başka yere gider.
Beraberlik için teşekkür olur mu?
*Trabzon’da özellikle Juventus maçında yönetime ve başkana bir tepki oldu. İç işlerini çok fazla bilmiyoruz bu takımın. Tepki, iyi kadro kuramamaktan mı yoksa başka nedenlerden mi? Ama şurası gerçek, ligde sıradan bir Trabzonspor var. Canalioğlu, Konya maçından sonra ‘oyuncularımızı tebrik ediyoruz’ diye bir söylemde bulundu. Ben olsam o ifadeyi kullanmam. Hikmet Karaman çıkıp 4-0 kazandıktan sonra futbolumuzun üstüne daha fazla bir şeyler koymamız lazım diyor. Trabzon bir puanı yine kalecisi Onur ile zar zor kurtarmış. Trabzon beraberliğe teşekkür edecek sıradan bir takım değil. Büyük bir takım. Büyüklüğünü sadece Fenerbahçe maçlarında hatırlamamalı. Trabzonspor bunlarla yetinirse çok çabuk sıradan bir takım olur. Bu da Trabzon‘un büyüklüğü ile yüzde yüz çelişen bir durum.
Burak’a çok üzüldüm
*Uzun zamandır sahaya bir şey atmak yoktu. Yeniden hortlamasına çok üzüldüm. Atılan cisim Burak’ın gözünün bir santim altına geldi. Göze gelse kör eder. Bunu atanın vicdanını sorgularım. Yasa yeteri kadar uygulanmıyor. Elazığ maçında Mehmet Nas ‘bu kadar maç kazandık, ceza sınırında oynuyoruz, küfür olmasın’ diye yalvarıyor tribünlere. Bu nasıl bir iş. Nasıl taraftarsın sen...