Fenerbahçe daha iki hafta önce liderlik koltuğunda 10 puan farkla şampiyonluk yolunda rahat bir yolculuk yaparken, Eskişehir’de girdiği ve sarsılıp huzursuz olduğu “türbülanstan“ Sivas’ta da çıkamadı...
Ama bu defa mağlubiyetin geçerli bir mazereti var: O da maçın hakemi Yunus Yıldırım...
Kabul edelim ki, Fenerbahçe, karşısında Sivasspor’dan önce hakem Yunus Yıldırım’ı buldu...
Daha ilk dakikalardaki penaltıyı bir “görme engelli” vatandaşımız görürdü, Yunus Yıldırım, görmediyse “ayıp”, görüp de vermediyse “daha da ayıp”...
Diyorlar ki “beşinci hakem verdirmedi...”
Bu pozisyon için Yunus Yıldırım‘ın beşinci hakeme ihtiyacı mı var?...
Elbette yok... Hadi “var” diyelim, beşinci hakem “burnunun ucundaki” pozisyonu görmezse, ne işi var, o çizgi hakemliğinde...
Yunus Yıldırım, “penaltı vermem” diye kendince saçma bir prensibe sığınmış, emeğe, alınterine el uzatmaya devam ediyor...
Bu kaçıncı be Hocam... Yetmez mi, bir özeleştiri yapmaz mısın, vicdanınla başbaşa kalmaz mısın?
Egemen’in kırmızısına bir şey demem... Çok sert göğüs temasından sonra o kart çıkar ki, Yunus Yıldırım onu bile kısa bir tereddütten sonra çıkardı...
Ama bana göre, o pozisyonda faul yok... Hadi “var” diyelim, sarı kart niye? Sertlik yok, umut vaadeden bir atak yok, o zaman sarı niye?
Pozisyonu kare kare izledik... Kendime inanmadım, eski hakemler dahil, bir tur aldım... Sadece biri “faul verilebilir” dedi, gerisi böyle mi hakemlik olur diye Yunus Yıldırım’ı eleştirdi...
Caner, umut vaadeden bir atağa yelken açarken, avantaj kuralını hiçe saydı, oyunu durdurup geriden Fenerbahçe lehine faul kararı verdi...
Bir de 71. dakika... Meireles’e “banko” kırmızı gereken pozisyonda nasıl oldu da sarı verdi, inanamadım...
Aslında Fenerbahçe‘nin iyi başladığı, pozisyon yakaladığı bir maçtı... Ancak penaltı pozisyonuyla Fenerbahçe‘nin sanki sinir sistemi bozuldu... Ardından bir kırmızı kart, buna rağmen uzun süre kafa kafaya oynadı Fenerbahçe...
Ama şanssızlık da Fenerbahçe‘nin peşini bırakmadı... Kaçırdığı mutlak golün ardından, savunmasına çarpıp, kaleci Volkan’ı yanıltan gol, sarı- lacivertli ekibin umutlarını tamamen bitirdi...
Fenerbahçe için daha da kötüsü şu...
Önce Emenike... Ardından Webo, şimdi de Sow... Golcüler birer birer “sakata” çıkıyor... Üstelik darbe almadan... Niye, neden? Doğrusu merak konusu...
Sivas’ın çok iyi oynadığını söyleyemeyiz... Ama şartları iyi değerlendirdiğini söylemeliyiz... Kaldı ki bu galibiyet, Sivas’ın üst sıraları zorlaması için müthiş bir ivme oldu...
Şaşırdığım Sivas seyircisi oldu...
Hiç küfür etmezlerdi, neredeyse maç boyu ettiler...
Hele ikinci yarıda bir slogan attılar ki, inanamadım...
Sevgili seyirciler, attığınız sloganının içinde sizin adınız da geçmiyor mu ?
İnanamadım...