Galatasaray ikinci yarı ile birlikte “ballı-börekli” haftaları 6’da 6 yaparak, yani en ufak fire vermeden bitirdi. Büyük başarı... Ancak bu 6 maçlık galibiyet serisinde Galatasaray’ın en fazla zorlandığı, iyi futbola uzak kaldığı maç, bu son Yeni Malatya maçı oldu.
Son haftalarda, hatta son aylarda büyük bir düşüş yaşayan Malatyaspor maça “şaşırtıcı” biçimde iyi ve “şiddetli” biçimde presle başladı. Daha dakika dolmadan, saniyeler sayarken öne bile geçebilirlerdi. Galatasaray’da her sıkıntıda olduğu gibi, daha dakika bir, Muslera “Ben buradayım” dedi.
Soldan Bifouma’nın bindirmeleri, driplingleri, Galatasaray savunma anlayışını sarstı, salladı. Malatya orta alanda da presin ve müdahalenin şiddetini arttırınca Galatasaray oyun kurmakta, zorlandı, sinirlendi. Bir anlamda tuzağa düştü. Bu dakikalarda Lemina “Dokuz canlı canavar” gibi ortaya çıktı, “Uçana-kaçana” müdahele etti.
Galatasaray özellikle ilk yirmi dakikanın ardından Malatya’nın ortaya koyduğu iyi başlangıç ve süper presten kurtulmaya başladı. Ancak yüksek toplarda karşısında Mina ve Hadebe gibi “iki kule” bulunca, duran toplarda sıkıntı çekti. Galatasaray’ın hücumlarında Şener’in varlığında, Mariano’nun yokluğu çok hissedildi.
Galatasaray’ın penaltısında, Robin Yalçın’ın önündeki Emre’yi elleriyle, dizleriyle bozması var, penaltı doğru... 40. dakikada Gökhan Töre-Ömer Bayram mücadelesinde iki oyuncu birden yere düşerken, Gökhan’ın, Ömer’in arka adalesine tabanıyla bastı. Bu pozisyonda hakem Alper Ulusoy “görmez”e yattı. Gökhan’a ikinci sarıdan kırmızı çıkmalıydı. Bir de ilk yarının son saniyesinde Seri’nin eli ile topun ceza alanı içinde buluşması... Penaltıyı çağrıştıran bir pozisyon... Alper Ulusoy çareyi ilk yarıyı bitirmekte buldu.
Galatasaray’da Adem penaltıdan golleri atıyor ama, akan oyunda, yakalanan pozisyonlarda attığından fazlasını kaçırıyor. Adem unutmasın; kulübede artık Falcao ile Andone oturuyor. Onyekuru ile Emre Akbaba’nın da beklenen çizgilerinin gerisinde kaldığını söylemeliyiz. Emre ancak son çeyrekte şöyle bir göründü.
Ancak rakibe saygı duymak lazım; Galatasaray iyi oynayamadı mı, yoksa oynamasına Malatyaspor izin mi vermedi... Şurası kesin: Son dönemlerin en etkili Malatya’sını izledik. Yakın zamanda Galatasaray’ı bu kadar zorlayan bir başka takım olmamıştı. Özellikle Bifouma... Ele-avuca sığmadı. Bütün bunlara rağmen, Emre’nin kımıldamasıyla son 10 dakikada Galatasaray’ın farka gideceği fırsatlarla doğdu. Kullanamadılar, atamadılar.
Galatasaray için fikstür avantajından doğan “Ballı-börekli” haftalar bitti. Galatasaray bu haftaları hasarsız geçerek, Trabzonspor ile birlikte şampiyonluğun en güçlü iki adayından biri oldu. Bu iki adaydan gündüz maçında Trabzonspor’u, akşam maçında Galatasaray’ı izledik. Gördük ki, Trabzonspor sadece puan olarak değil, futbol olarak da Galatasaray’ın çok önünde... Galatasaray’ın bu Trabzonspor’u yakalaması, yenmesi ve geçmesi için çok daha fazlasına ihtiyacı var.