Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Süper Lig’de çoğu maçta izlediğimiz gibi “ağır sıklet ile tüy sıklet”in maçı değildi. Sahaya unvan için çıkan iki ağır sıkletin maçını izledik. Böyle bir maç öncesi Jesus’un sahaya sürdüğü on bir, açıkçası “tedirginlik” yarattı.
Adana Demirspor, “Her kuşun eti yenmez” misali, “taş” gibi takım olmasına rağmen, JJ gene radikal bir rotasyona gitti. Haklı olabilir, elinde üç günde bir maç oynayan bir kadro var. Demek ki, bu kadroya güveniyor.
Adana Demirspor’un solunda Onyekuru gibi “rüzgarın oğlu”na rağmen, Osayi Samuel‘i oturtup, bu rüzgarı Ferdi ile karşıladı. Adana‘nın sağında bir başka fırtına, bu ligin en hızlılarından birini Peres karşıladı. O da Akintola karşısında iyi durdu. Gözlerden kaçmasın... Her Adana atağında Lincoln Henrique de defansif anlayışı ile Peres‘in kademesindeydi.
Fenerbahçe, her maçta olduğu gibi  önde basmaya çalışarak; Adana Demirspor, rakip savunmanın arkasına uzun toplar atarak pozisyon yaratmaya çalıştı. Ancak Adana bu uzun topların çoğunda kılpayı ofsayta yakalandı. Yeni transfer, Rus buldozeri Dzyuba bu topların çoğunda ağır kaldı.
Fenerbahçe hücumda Valencia‘nın hızını ve gezginciliğini kullandı. Buna rağmen akan oyunda pozisyon bulmakta zorlandı. Acemice bir penaltı ile ilk gol, ciddi bir Samet yanlışı ile ikinci gol geldi. Ancak bu ikinci golde, Valencia‘nın hızını, soğukkanlılığını ve son vuruş ustalığının hakkını vermeliyiz.Fenerbahçe ikinci yarıya orta alan golcüsü Zajc‘ın gol sezonunu açması ile mutlu bir başlangıç yaptı. Sonrası felaket... İnanılmaz biçimde felaket... Fenerbahçe savunmasının makyajı resmen dökülmeye başladı. Solda Onyekuru, bir sağa-bir sola sallanıp Ferdi’yi adeta “duman” etti. Solda Peres, Akintola‘nın yerine oyuna giren Yusuf Sarı‘yı kaçırmaya başladı.
En kötüsü, savunmanın temel direği Szalai, ilkokul çocuğunun yapmayacağı “acemi üstü” bir penaltı yaptı. Hani “Bodoslama  daldı” derler ya o cinsten bir penaltı...
Adana Demirspor, maçı ve Fenerbahçe‘yi resmen teslim aldı. Kenar ortalar, savunmanın arkasına atılan toplar, hepsi Fenerbahçe ceza alanı içinde “felaket habercisi” gibiydi. Bu arada Altay iki mutlak tehlikeyi önleyerek takımının ayakta kalmasını sağladı.
“Bu maçta iyi oynuyor” dediğimiz Lemos, tekzip göndermek için ancak 60 dakika dayanabildi. Bir büyük hata da ondan geldi, bir gol daha Adana Demirspor’dan...
Bu arada  Onyekuru, motor takmış gibi Ferdi‘yi geçip geçip gitmeye devam etti. Jesus gözünün önünde olmasına rağmen bunu nasıl göremedi, Onyekuru’ya, savunmanın arkasına atılan toplara nasıl önlem alamadı, inanılır gibi değil... Onyekuru’ya istediği geniş alanları bırakmak tam da intihar gibi birşeydi.
Adana Demirspor 3-0‘dan bir mucizeye doğru yelken açmışken, Fenerbahçe‘yi teslim almışken, olağanüstü bir Alioski golü maçın kaderini ve sonucunu belirledi.
Futbolun güzelliklerinin de, acemiliklerin de bolca sergilendiği bir maç izledik. Fenerbahçe’nin gelişimi de, savunma riskleri de inkar edilemez. Adana Demirspor’un çok iyi takım olduğu da...
Sonuçta; Fenerbahçe ağır sıkletlerin “unvan” maçından galip çıktı ve liderliği yakaladı. Bu unvanı korumak istiyorsa, sadece yumruk atmayacak, yumruktan kurtulmanın çarelerini de arayacak.