Fenerbahçe uzun süredir unuttuğu “önde baskıyı” Hatay maçında hatırlayınca, rakibin tehlike bölgelerinde çok top kaptı, iki gol attı, yakalayıp atamadıklarıyla belki de sezonun en farklı ilk yarı sonucunu kaçırdı. Abartısız 5-6 golle bitecek bir ilk yarı, bitebileceği en kısır sonuçla 2-0 bitti.
Fenerbahçe’de çok önemli iki oyuncu var. Biri Ferrari Ferdi... Adamın sağı-solu yok. Makas atmıyor. Zaman kaybetmiyor. En hızlı, en kestirmeden, en çabuk şekilde takımı öne ve gol pozisyonuna taşıyor.
Çok önemli ikinci futbolcu; Arao... Gösterişsiz ama çok katkı vererek oynuyor. Rakibi iyi bozuyor, tehlike doğacak alanları çok iyi seziyor ve “ateş bacayı sarmadan” yangını söndürüyor. Ayrıca; bir sağa, bir sola yalpa yapmıyor. Kazandığı her topu, hem de son derece isabetli hücum alanlarına atabiliyor.
Fenerbahçe belki de bu sezonun en fazla pozisyona girdiği, en fazla şutunu attığı bir ilk yarı oynadı. Kabul edelim ki, Hatay orta alanı geri dörtlüsünü “kaderiyle baş başa” bırakarak Fenerbahçe’nin değirmenine su taşıdı.
Fenerbahçe tribünlerinde “Profesör Jorge Jesus” yazılı kaşkoller gördüm. Ancak Profesör, henüz Fenerbahçe savunmasının arkasına atılan toplara bir çare bulamadı, bir önlem alamadı.
Hatayspor, maçın başlangıcı gibi, ikinci yarının başlangıcını da iyi yaptı. Fenerbahçe kalesinde sıkça göründü, Fenerbahçe ataklarında ilk yarıda olduğu gibi az adamla yakalanmadı, her atağı kalabalık karşıladı.
Fenerbahçe’nin fark yaratacak bir numaralı oyuncusu hiç kuşkusuz İrfan Can Kahveci... Ama İrfan’ın farkı genellikle fark edilmiyor. Sonradan oyuna giren Mert Hakan da daha fazlasını vermeli. Fenerbahçe için önemli oyuncular bunlar... Tam kapasite oynasalar çok şey değişir. Her şey çok daha güzel olur. Ama maksimuma değil, minimuma yakın oynuyorlar.
Fenerbahçe arka arkaya gelen iki yenilginin ardından, ilk yarının tamamında, ikinci yarının son 15 dakikasındaki iştahlı oyunu ile farka gitti. 4-0 kazandığı maçı 10-0 bile kazanabilirdi.
Ama unutulmasın; Fenerbahçe’nin attığından çok daha önemlisi, bir maçı gol yemeden bitirmiş olması...
Neredeyse her maçta gol yemeyi alışkanlık haline getiren Fenerbahçe için, bir maçı gol yemeden bitirmesi, en az attığı 4 gol kadar önemli...