Antalya’da izlediğimiz Fenerbahçe, eğer Ersun Yanal takımıysa, bizim dördüncü, beşinci haftalarda izlediğimiz Fenerbahçe kimin takımıydı? Bizim bildiğimiz Ersun Yanal Fenerbahçe‘si hızlı oynayan, çabuk hücuma çıkan, tam saha pres yapmaya çalışan özellikle yan pastan, gereksiz pastan kaçan futbol anlayışına sahip bir takım değil mi?
Oysa Antalya‘da yavaş hücuma çıkan, gereksiz yan pas yapan, oyunu mümkün olduğunca yavaşlatan bir Fenerbahçe vardı... Yani kendini lider yapan özelliklerini inkar eden bir Fenerbahçe... Fenerbahçe buna rağmen daha ilk 10 dakikada oyunu 3-0’a getirip maçı koparırdı... Yakaladıklarının en zorunu attı, çok kolaylarını atamadı... Tamam kaleci Hakan başarılı hamleler yaptı ama, iki metreden üç metreden biraz daha dikkat, biraz daha ciddiyet çok rahat yeni golleri getirirdi...
Bu dakikalarda Gökhan‘ın sağdan çok etkili bindirmelerine ve ortalarına tanık olduk... Aynı dakikalarda Antalya’nın sol kenarını savunan Vederson sanki zamana yolculuğa çıkmıştı ve kendini Fenerbahçe‘de oynuyor sanıyordu... Ancak Fenerbahçe‘de özgüveni aşan, adeta laubaliliğe doğru yelken açan bir rahatlığı çok net gördük... Özgüven iyi de ”nasıl olsa kazanırım“ kötü... Çünkü futbolun şakası olmadığını daha ligin ilk maçında, Konyaspor karşısında gördü Fenerbahçe...
Fenerbahçe‘deki tempo düşüşünü, futbol tarzının değişmesini de anlamak mümkün değil... Fenerbahçe‘yi buralara getiren, açık farkla lider yapan, maçları kazandıran bu hızlı, tempolu, baskılı, dikine oyun anlayışı değil mi? Ne değişti? Takım yorgun deseniz, haftada bir maç oynuyor... Herkes milli takımlarından geldi deseniz, o da bu kadar düşüşün sebebi olamaz... Kuyt çalışkan ama, becerisinde ve üretiminde sanki ciddi bir düşüş var gibi... Alper çok hareketli ama ayağında çok top tutuyor... Doğal olarak bu defa hem o topu kaybediyor, hem de sıkça sert darbelerle karşı karşıya kalıyor... Antalyaspor genelde kaleci Hakan’la ayakta kalmaya çalıştı... Diarra derseniz, Fenerbahçe maçlarını seviyor ki boş geçtiği yok... Her maçta golü var...
Ayrıca, Fenerbahçe golcü takım ama, Webo, Sow gol pozisyonlarında bu kadar cömert olamazlar... Bir atıyorlarsa, iki kaçırıyorlar... Antalya maçında da benzer şeyler yine oldu...
Yazıya 75. dakikada noktayı koyuyorum... Fenerbahçe atıp kazanabilir, yiyip kaybedebilir... Yazıyı noktaladığım dakikadaki beraberlikle maçın sonu gelebilir... Ama hangi sonuç olursa olsun görüşüm değişmez... Fenerbahçe kötü oynuyor... Fenerbahçe Ersun Yanal anlayışını inkar ediyor... Puan farkına kimse güvenmesin... Çünkü hazıra dağ dayanmıyor... Üstelik puan farkını yapan O takım, Antalya’da izlediğimiz bu takım değil...