Beşiktaş’ta Vida yoksa sallanmaya başlıyor, en ufak dokunuşta “kartondan kale” gibi yıkılıyor. Bir de bu kadar açık, bu kadar kolay, abartısız, kaleye iki metre, üç metre mesafelerden, her Beşiktaşlıya neredeyse “saç-baş yolduran” goller kaçar mı?
Beşiktaş’ta Vida yoksa, savunmanın vidaları gevşiyor. Sallanmaya başlıyor, en ufak bir dokunuşta “kartondan kale” gibi yıkılıyor. İşte iki son örnek... Kayseri kupa maçında rakip iki defa geldi, iki gol attı, Beşiktaş’ı eleyip gitti. Son Başakşehir maçında, oyuna hakim olan taraf Beşiktaş’tı. Başakşehir, hücuma çok da çıkmadığı maçta iki golle iki defa öne geçmeyi başardı.
Beşiktaş’ta çok önemli bir savunma sorunu, özellikle stoper sorunu var. Takımın her noktasında gençler, hatta sıradan oyuncular oynayabilir. Ama günümüzün futbolunda iddialı her takımın en azından çok iyi iki stopere ihtiyacı var.
Beşiktaş; Vida’nın yanına ikinci bir stoperi sezon boyu bir türlü bulamadı. Vida’nın yanında Welinton oynadı, Montero oynadı, Necip oynadı, genç Serdar oynadı, bir türlü olmadı. Hele Vida da olmayınca her rakip atakta Beşiktaş kalesi yıkılmaya başladı.
Beşiktaş’ın transferde önceliği çok iyi iki stoper olmalı. Vida’yı tutabilirler mi bilemem. Kalsa elbette iyi olur. Ama yetmez. Mutlaka çok iyi bir stopere daha ihtiyaç var. Hele Vida giderse en az iki çok iyi, çok olgun stoper bulması, alması gerekecek Beşiktaş’ın...
Bir de; yazmasam olmaz. Bu kadar açık, bu kadar kolay, abartısız, kaleye iki metre, üç metre mesafelerden, her Beşiktaşlıya neredeyse “saç-baş yolduran” goller kaçar mı? Bu kadar kaçırırsan, bu kadar kolay yersen, olacağı budur.
Durma, devam
Bazıların yokluğu, diğerlerinin varlığı için şanstır derler. Trabzonspor’da stoperlerin neredeyse tamamı sakat... Neredeyse yedeğin yedeği bile yok. İşte tam da bu ortamda görev alan genç Ahmetcan, yakaladığı fırsatı 12’den vurdu. Süper oynadı, sakin kaldı, ikili mücadelelerde ezilmedi. Ahmetcan durma, devam... Durursan, düşersin.
Başkan haklı
- Beşiktaş Başkanı Ahmet Çebi, Divan konuşmasında hakem yanlışları ile ilgili “İtiraz ediyoruz olmuyor, konuşuyoruz olmuyor, cinayet mi işleyeyim?” dedi. BAŞKAN HAKLI...
- Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak, bir röportajında, “Yunus Akgün ayıp ediyorsun, eski performansın yok” dedi. BAŞKAN HAKLI...
Bu ayıp TFF’ye yeter
Yazıları yazdım, MHK’nin skandal kararı geldi...
Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus gibi hakemleri bitirip, kendi kompleksinizi tatmin ediyorsunuz.
Şu işe bakın, Cüneyt Çakır ile Fırat Aydınus’un kramponlarının bağını bağlayamayacak liyakatsiz tayfa, bu iki efsanenin elinden düdüklerini alıyor...
Bu ayıp TFF’ye yeter.
Nihat Abi buna nasıl izin verdi, inanamıyorum.
Hiç düşünmüyorsunuz
MHK’den bir saçmalık daha... Mete Kalkavan önceki hafta Kasımpaşa-Fenerbahçe maçını yönetti. Son dakikada Fenerbahçe’nin attığı galibiyet golüne “faul var” diye Kasımpaşa’dan çok ciddi itiraz geldi. Bu hakemi alıyorsun, bir hafta sonra gene Fenerbahçe maçında bu defa VAR hakemi yapıyorsun. Psikolojisi nasıl, kafası rahat mı, hiç düşünmüyorsun. Hakem mi bitti, aynı hakemi, aynı takımın maçında iki hafta üst üste görevlendiriyorsun.
Emret komutanım!
VAR odasında generaller (usta hakemler) oturuyor, sahada teğmenler -üsteğmenler (genç hakemler), görev yapıyor. General, teğmeni-üsteğmeni VAR’a davet ettiğinde gitmeme şansı var mı? Gidip de VAR odasında oturan generale uymama şansı var mı? Mecburen “Emret komutanım” diyor. Genç hakemler sahadaysa, ustaları VAR’da görevlendirmeyin. Emir-komuta zinciri gibi oluyor. Genç hakemlerin kişiliğini eziyorsunuz.
İşin çivisi çıktı
Fırat Aydınus’u Altay-Rize maçında çok dikkatli izledim. Maçta VAR’ın davetine gitti ama VAR’a uymadı, kendi verdiği kararın arkasında durdu. Üstelik, VAR’a uymamakla iyi yaptı, çünkü kendi verdiği karar kesin doğruydu.
Buna rağmen Fırat Aydınus, ev hapsine mahkum edildi. Haftalardır sahalarda yok. Ey MHK, bu işte günahı olan kim varsa, siz daha kısa pantolonla gezerken, Fırat Aydınus bu ülke hakemliğinin yükünü taşıyordu. Hani doğru söyleyen dokuz köyden kovulur misali, doğru karar veren Fırat Aydınus’da adeta sahalardan kovuldu. Yazıklar olsun, işin çivisini çıkarttınız.
Eski köye yeni adet
Yaşı uygun olanlar, geriye dönüp 30 yıldan bu yana baksınlar. Görev başında hangi MHK olursa olsun, bir derbiye atayacağı hakemi, bir hafta önceden maç vermez, dinlenmeye alır ve derbiye hazırlardı.
Bu ritüel, bu alışkanlık, bu uygulama son Fenerbahçe-Trabzonspor maçında bozuldu. Perşembe akşamı Alanya ile Gaziantep arasında 120 dakika süren kupa maçını yöneten Zorbay Küçük, pazar günü hiç hakem kalmamış gibi Fenerbahçe-Trabzon maçına verildi.
Hakeme yazık, hakemliğe yazık, futbola yazık... Liyakatsiz MHK, “eski köye yeni adet arıyor.”
Cennet mi kazanır cehennem mi?
Aşağıdaki alıntıyı, meslek büyüğü Rahmi Turan’ın Sözcü gazetesindeki yazısından aldım. Çok hoşuma gitti, ben de paylaşmak istedim. Aynen aktarıyorum.
***
Hikâye bu ya... Cennetle cehennem arasında iddialı bir futbol maçı düzenlenmek istenmiş.
Şeytan alaylı alaylı gülmüş:
“Hiç tavsiye etmem. Boşuna oynamayalım. Bizim takım sizi perişan eder.”
Melekler itiraz etmişler:
“Gol kralı Metin bizde... Dünya yıldızı Maradona bizde... Puşkaş bizde... Cennet harika futbolcularla dolu... Ne kadar kötü futbolcu varsa, onlar da sizde...”
Şeytan umursamaz bir tavırla:
“Doğrudur” demiş, “En iyi futbolcular sizde ama yine de yüzde yüz biz kazanırız. Unuttuğunuz bir şey var.”
Melekler “Nedir o?” diye sormuşlar...
Şeytan, şeytanca gülümsemiş:
“İyi futbolcular sizde ama, bütün hakemler de bizde, ne haber?”
Yorumsuz
Fenerbahçe-Trabzonspor maçında İrfan Can’ın gördüğü kırmızı kartla ilgili televizyon programlarındaki hakem yorumcuları ne dedi. Buyrun;
* Ahmet Çakar: Karar yanlış...
* Lale Orta: Karar yanlış...
* Bülent Yıldırım: Karar yanlış...
* Deniz Çoban: Karar yanlış...
* Bünyamin Gezer: Karar yanlış...
* Erman Toroğlu: Karar doğru...
Hakemliğe bakın
Türk hakemliğinde bizler suyun üstündeki köpüğü görüyoruz. Bir de köpüğün altındaki kirli sulara dalmak lazım... Kim bilir alt kategorilerde hakemlikle ilgili neler oluyor? Örneğin, duydum ve çok üzüldüm. Hakem dernek seçimlerinde istenen listeye oy vermeyen genç hakemler hemen kızağa alınıyormuş. Olur mu böyle şey? Siz adamın hakemliğine bakın, kime oy verdiğine değil...
12. adam diye boşuna söylenmiyor
Fenerbahçe’nin ruhu boşaldı deyip duruyorduk. Aranan ruh bulundu. Seyirci tribünlere, Fenerbahçe sahalara döndü. 12. adam boşuna söylenmiyor. Bir seyirci, bir takımı ancak bu kadar motive eder. Bu sezonun en iyi Fenerbahçesini, tribünleri dolduran 50 bine yakın seyirciye borçluyuz.
Gelmeseydin o zaman
Galatasaray Teknik Direktörü Domenec Torrent, her kötü sonuçtan sonra, “Bu kadroyu ben yapmadım” diye dertlenip duruyor. Elbette bu kadroyu sen yapmadın da, o zaman yapmadığın kadronun başına niye geldin?
Bitmedi, teklif aldığında kadroyu izlemedin mi, en azından maç videolarına bakmadın mı? Madem kadro kötüydü, yetersizdi, gelmeseydin o zaman...
Bu dertlenmeler hoş olmuyor. Guardiola’nın arkadaşı olmak Galatasaray hocalığı için yetmez. Hele Fatih Terim gibi “sıra dışı” bir hocadan sonra hiç yetmez.
Söylemler doğru sonuçlar yanlış
Galatasaray Başkanı Burak Elmas’ın ekonomi gazetecileriyle yaptığı sohbetten yansıyanları okudum. Burak Başkan’ın söyledikleri çok doğru, çok gerçekçi... Türk futbolu ve kulüplerin tamamına yakını batmış durumda... Kendi kulübü Galatasaray dahil, bütün kulüpler havayı -rüzgarı bırakıp çok titiz, çok hesaplı adım atmak zorundalar. Ama sahada sonuçlar yanlış gidince, doğru söylenen de kabul görmüyor. Burak Başkan’ın şanssızlığı bu...
İzmir yanıyor
İzmir yanıyor... Hem Göztepe, hem Altay resmen tehlike bölgesinin içinde... Durumları kritik... İzmir, Süper Lig hasretini çok uzun yıllar çekti, bunun sıkıntısını çok yaşadı. Şimdi iki takımını birden Süper Lig’den kaybederse çok yazık olur. Sadece İzmir’e değil, Türk futbolu için çok yazık, çok büyük kayıp olur. Göztepe ve Altay tribünlerini, o tribünlerdeki seyirci ve coşkuyu, her şehirde bulmak kolay değil... Bu renkler kaybolursa, üzülürüm.
Göztepe geç kalmadı mı?
- Hoş geldin Cihat Aslan... Malatyaspor’a elinin değdiği belli oldu.
- Altaylı Naderi’ye... Bir dakika içinde ikinci sarıdan kırmızı kart görülür mü?
- Göztepe, hocası El Maestro’yu göndermekte geç kalmadı mı?
- G.Saraylı Kerem Aktürkoğlu biraz durdu mu, bana mı öyle geliyor.
- Kasımpaşalı Muleka’nin son vuruşlarına dikkatinizi çekerim.
Süper Lig'in olumlu yanı
Süper Lig’e biraz da iyi tarafından bakalım. Son haftalarda ne kadar çok gollü maçlar izliyoruz. Örneğin; geride kalan haftada 20 takım arasında gol atamayan sadece 5 takım var. 10 maç arasında golsüz biten sadece Karagümrük - Altay maçı bulunuyor. Son haftalarda 3-2’lik, 2-2’lik ne kadar çok maç izledik.
Alkışlanan goller
- Miha Zajc (F.Bahçe)
- Muleka (K.Paşa / 2. golü)
- Pohjanpolo (Rize)
- Maxim (Gaziantep)
- Bertolacci (Kayseri)
- Traore (Giresun)