Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bazı maçlar var; bir dakikası doksan dakikaya bedel olan... İkinci yarının başlangıç dakikalarıydı... Yakın plan çekimden çok açık gördük. Taylan kafasını kaldırdı, topu rakip savunmanın arkasına öyle bir attı ki, 40 yıllık postacı, elindeki zarfı adresine bu kadar rahat teslim edemez. Allah’ı var; Feghouli, Taylan’ın bu her türlü övgüyü hak eden muhteşem pasını, bir kuyumcu inceliği ile işledi, kontrol etti, ne bir santim geriye, ne bir santim ileriye, mıknatıs gibi hükmetti ve rakip oyuncunun ve kalecinin en ufak müdahalesine izin vermeden Galatasaray’ı rahatlatan golü attı.
Oysa o dakikalarda Galatasaray 2-1 öndeydi ve maça tamamen Göztepe hükmediyordu. Hafta sonu Beşiktaşlı Vida’nın fantastik golünden sonra, benzer bir golü atan Soner, ikinci yarının başında boş kaleye topu vurabilse, oyun zaten skor olarak da dengelenecekti.
Oysa Galatasaray maça ne kadar iyi, ne kadar iştahlı ve hızlı başladı. Golleri ne kadar çabuk buldu. Bu dakikalarda karabulutların arasından sıyrılıp yüzünü gösteren ve insanın içini ısıtan güneş gibi parladı Galatasaray...
Ama sadece 10 dakika... Sonraki her dakikada bulutlar Aslantepe’yi biraz daha fazla basmaya başladı. Kovid’ten kırılan, takım çıkartmakta zorlanan Göztepe, önce dengeyi kurdu, sonra sazı eline aldı.
Hayret, Galatasaray bir devre falan oynar, ikinci yarılar idare ederdi. Bu defa ilk çeyrekten sonra sazı Göztepe’ye bıraktı. İlk yarı böyle bitti, ikinci yarı böyle başladı... İşte bu sıkıntılı dakikalarda Taylan-Feghouli’nin sanat eseri ortaya çıktı ve hem Galatasaray’ı, hem de maçı kurtardı.
Sonuç ne olursa olsun, Galatasaray eski gücünde değil... Eğemiyor, bükemiyor, hapsedemiyor. Hatta rakiplerinin oynamasına, daha da önemlisi sıkça pozisyon bulmasına izin veriyor. Göztepe’nin kaçırdıklarını şöyle bir düşünün... Galatasaray o kadar pozisyona giremedi, ama girdiklerini sonuçlandırmasını bildi.
Galatasaray savunması, özellikle son maçlarda, kenarlardan gelen toplarda, hem rakip orta yaparken, hem de merkezdeki oyuncular vururken çaresiz kalıyor, rakibine pozisyon veriliyor, bunun sonucu gol yiyor.
Galatasaray’ın sağ bek için vazgeçilmezinin Omar olduğunu bir daha gördük. Omar varsa Omar oynar, gerisi zor oynar. Savunma eski sağlamlığında ve dengesinde değil... Saracchi sakatlıktan sonra halen eski Sarachhi değil... Diagne’nin çıkarken kızmasına gerek yok. Sanıyorum hocaları hiçbir şey yapmadığı için kendisine kızmış olacak ki oyundan çıkarttılar.
Her şeyin sonuçlarla ölçüldüğü bir dönemde Galatasaray için elbette önemli bir galibiyet bu... Ama Galatasaray futbol keyfimizi elimizden aldı. Bir zamanlar “Galatasaray‘a bak, yaslan arkana keyfine bak” denirdi. İyi bir futbolsever olarak o günleri, o Galatasaray’ı arıyorum.