Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray eski maçlarına oranla, hiç olmazsa ikinci yarıda daha iyi oynadı. Kasımpaşa neyi var, neyi yok, ilk yarıda bıraktı. Bu maçın bir galibi olacaksa bu Galatasaray olmalıydı... Haa, Orkun Aktaş, Galatasaray’ın beraberlik golünde, Burak’ın ofsayt pozisyonunu görse ne olurdu onu bilemem.
Kim ne derse desin, Kasımpaşa gibi bir rakip önünde kazanmak kolay bir iş değil... Seyirci baskısı özellikle ilk yarıda takımı bu kadar etkilemişken, galibiyete bu kadar ihtiyaç varken, üç puandan daha fazlasını kazandı Galatasaray...
Ama modası geçmiş anlayış ve gazetecilikle “muhteşem geri dönüş” falan diye oyunu ve sonucu abartıya götürmek, Galatasaray’ı yeni yanılgılara sürükler... Örneğin geri dörtlü; ciddi anlamda sallanıyor... Göbekten, kenardan her yerden sallanıyor. Öyle ki, Kasımpaşa golünde kırk metrelik bir ortada bile Adem’i kaçırdılar.
Ama kim ne derse desin, dört gollü yenilgilerden sonra bu galibiyet Galatasaray için adeta bir “Hayat öpücüğü” oldu... Unutmayalım, Galatasaray yenik duruma düştüğü maçlarda bile tepki veremiyordu. Hiç olmazsa Kasımpaşa maçının ikinci yarısında dirildi, dikildi, rakibi hapsetti.
Şunu da söylemeliyim, tamam Sneijder kenarda oturmaz ama “İkinci yarı Sneijder girdi, böyle oldu” diyenlere de çok katılmam. Çünkü Sneijder iyi bir gününde değildi. Ama Burak, Umut bir arada derseniz, ona varım... Neye birlikte oynamazlar anlayabilmiş değilim. Hadi Avrupa maçları tamam, Türkiye’de kimden, neden korkuyorsun?
Galatasaray’ın bir şansı da Kasımpaşa’nın ustalarının, özellikle tehlike bölgelerinde bu kadar etkisiz kalmasıydı. Scarione, Babel, Castro, sonradan oyuna giren Viudez hemen hemen hiç oynamadılar. Hücum alanlarında görünmeye, bir şeyler yapmaya çalışan sadece Tunay Torun’du.
Galatasaray seyircisi ile Selçuk’un arası düzelmeli... Selçuk ilk yarıyı kendi seyircisinin tepkileri altında oynadı. Baktığınızda ikinci yarının en etkili adamı Selçuk’tu. Şutlar attı, rakip eksiltti. Selçuk, seyirci desteğini arkasında bulmalı ve sahada rahat olmalı.
Galibiyet bir başka gerçeğin üstünü asla örtmesin. Galatasaray bu tribünlerde 50 bin seyirciye oynardı... Takım kazanamasa, seyirci kazanırdı... Eğer klasik bahane, “Passolig” diyorsanız, Galatasaray’da “Passolig” kartı alanların sayısı, Aslantepe’nin 50 bin seyircisinden çok daha fazla...
Sabri ile noktayı koyalım... Adam yerine koymadınız. Yerine almadığınız adam, vermediğiniz para kalmadı. Aylar sonra yeniden Sabri’ye döndünüz. Gördünüz ki, uğruna 20-22 milyon para harcadığınız ve aldığınız sağ beklerden fazlası var, eksiği yok...
Bizde kulüpler böyle batıyor. Kimseyi dinledikleri yok, bari yüce Allah bunlara akıl-fikir verse...