Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çok uzun yıllar sonra bir Galatasaray-Fenerbahçe maçının, “Aman gol yemeyelim” diye değil, “Aman gol atalım“ diye başladığını gördüm. Öyle olmasa, ilk yarıda gelen karşılıklı birer golde, iki savunma da ikişer adamla yakalanır mıydı?
Hadi, Fenerbahçe’nin yediği golde, ağır savunması, Türkiye’nin en çabuk adamı Kerem Aktürkoğlu’nu yakalayamadı. Ancak Fenerbahçe golünde Mesut Özil gibi ağır bir oyuncu, topu 50 metre sürmesine rağmen Galatasaray savunması yetişip müdahale edemedi.
Goller dediysek, Fenerbahçe golünden önce İrfan Can’ın Kerem’den müthiş sıyrılışı ve Mesut’a olağanüstü asisti, Türkiye’deki futbol standartlarının üstündeydi.
İlk yarıda Fenerbahçe’nin oyunda daha üstün, daha istekli, daha diri olduğunu söylemeliyiz. Ancak goller dışında iki net pozisyonu Galatasaray kaçırdı… Önce Feghouli; kaleci Berke’nin müdahale alanının dışına vurabilirdi, yapamadı. Kaleci Berke’ye bu tehlikeyi önleme şansını verdi. Berke ilk yarının son dakikasında çok kritik bir Berkan ortasını da mükemmel kesti.
Bu ilk yarıda, İrfan Can‘ın gol asisti öncesi Kerem‘i geçişinden faul, Berisha’nın içeri çevirmek istediği topun Berkan’ın eliyle buluşmasından penaltı çıkmaz. Diagne’nin sonlarda gelen golünde, kafa vuruşundan önce Berisha’yı itmesi var. VAR uyarısıyla golün iptali doğru… Serdar Dursun’un son saniyedeki itmesi, Diagne itmesi ile aynı şiddette mi, bu da tartışılır...
İkinci yarıda işin rengi değişti. Galatasaray oyunu ve Fenerbahçe’yi resmen teslim aldı. Hele 55-65 arasındaki 10 dakika... Galatasaray’ın iki beki, Yedlin ile Van Aanholt bile Fenerbahçe ceza alanı içinde adeta cirit attı. Bu dakikalarda genç kaleci Berke’nin iki müthiş kurtarışına, stoper Kim Min Jae’nin mucizeler yaratışına tanıklık ettik.
Galatasaray gerçekten bir derbide yakalayamayacağı kadar pozisyon yakaladı. Ama Berke’ye takıldı, Kim duvarına çarptı, beceriksizliğini de yanına kattı.
İlk yarıda bu kadar etksiz kalırsan, ikinci yarıda bu kadar gol kaçırırsan, bu kadar beceriksiz kalırsan hakemdi, rakipti, VAR’dı, yoktu konuşmayacaksın, yanlışı kendinde arayacak , özeleştiri yapacak, faturayı kendine keseceksin.
Fenerbahçe’de Mesut, en mesut olduğu dönemlerde bile bu kadar mücadele etmemiştir. İlk defa Mesut gibi oynadı... Genç kaleci Berke, “Ben buradayım, korkmayın” dedi. Kim Jae, “Süpermen“ gibi oynadı. Tombaladan çıkan Crespo, golü atıp “bingo” yaptı.
Vitor Pereira‘ya sormak lazım; Başkan telkiniyle dörtlü savunmaya döneceksen, geride kalan 12 maçta üçlü savunmada inat edip Fenerbahçe’ye niye bu kadar puan kaybettirdin?
Elbette Fatih Hoca… Şampiyonlukta son iki yılı ıskaladı…Tarihinde, kariyerinde, istatistiğinde şampiyonluğu üç yıl arka arkaya ıskaladığı yazmıyor… Ama bu sezon bir ilk yaşanabilir. Görüntü öyle…
Galatasaray maç sonu kaybeden her takım gibi “hakem“ dedi. Özellikle ikinci yarıda yakaladığınız beş net gol pozisyonundan en az üçünü atabilseniz gene “hakem” diyecek miydiniz? Maç bitti, yazıyı yazıyorum. Hakem otoritelerini daha dinlemedim. Ama Galatasaray hakemle mi kaybetti, akıl almaz fırsatları kaçırıp mı kaybetti derseniz..... Ben “kaçırdıklarıyla kaybetti” derim.