Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TFF, Allah‘ın saati bitmiş gibi getirip iki maçı aynı saate koyunca, bir gözümüzle Beşiktaş‘ı, diğer gözümüzle Galatasaray‘ı izledik. Galatasaray maçında görevliyim, yazı yazacağım... Ama Beşiktaş maçının ilk 15 dakikasında üç gol birden gelince, gözlerimi “faltaşı” gibi açtım; bir o maça, bir bu maça bakıyorum.
Ancak Antalya’da tek gözün bile rahatça göreceği, hissedeceği bir Galatasaray izledik. Galatasaray maç başlar başlamaz, Antalya yarı alanında kamp kurdu.
Öyle ki; Galatasaray bu sezon kaybettiği topu, en çabuk geri aldığı maçı oynadı. Antalyalı oyuncuların ayağında top beş saniye bile duramadı. Aslında maç, Antalya-Galatasaray maçı değildi, özellikle ilk yarıda kaleci Boffin‘e karşı Galatasaray vardı.
Galatasaray‘da Kerem ile Halil süper hareketli, inanılmaz çabuk ve kıvraklar... Kaybettikleri her toptan sonra hemen orta sahaya döndükleri için, Antalya aldığı her topta, karşısında “Çin ordusu” gibi kalabalık bir Galatasaray orta alanı gördü.
Ömer Bayram, kesin olarak Sarachhi‘den daha yararlı... Sarachhi gibi deli-dolu değil... Daha iyi top kullanıyor, özellikle duran topları müthiş etkili... Antalya ceza alanı çevresinde geçen ilk yarının golsüz bitmesi, futbol şakası olmalı, başka açıklaması yok.
Yazmadan geçmeyelim. İlk yarıda Podolski‘ye bir sarı kart var. Podolski‘nin salladığı tekme Şener‘e geldiyse niye sarı, banko kırmızı... Yok gelmedi, ayağını boşa salladıysa Şener o kadar niye yattı? Anlamadın vallahi...
Podolski maçın başından beri gergindi ve atılacağı çok açık belliydi. Ersun Hoca‘nın buna rağmen ikinci yarıya Podolski ile başlaması yanlıştı. Eksikliği hissedildi mi? Hayır... Kaleci Boffin, Naldo ve Kudryashov dışında zaten diğer oyuncuların varlığı belli değildi.
Galatasaray‘ın Antalya yarı sahasındaki kampı ikinci yarıda da devam etti. Fatih Hoca, Halil ile Kerem sahadayken, içeriye Mustafa Mohammed‘i atması etkili bir hamleydi.
Bu yarıda Şener, çoğunda ofsayta düşse bile etkili ataklar yaptı. Solda Arda dar alanları iyi açtı. Gedson Fernandes iyi oyununa devam etti. Donk demiyorum, Marcao demiyorum, çünkü savundukları alan; Antalyalı oyuncular için “yasak bölge” idi.
Galatasaray baştan sona hak ettiği, tek kale oynadığı maçı ancak tek golle kazanabildi. Çok fazlası ama çok fazlası olurdu. Zaten Antalya bu oyun anlayışı ile puan alsa, futbol kahrından intihar ederdi.
Galatasaray puan kaybetse üzülürdüm. Hak etmesine rağmen kazanamadığı için... Antalyaspor puan alsa daha fazla üzülürdüm, ilkel futboluna rağmen puan aldığı için... Adalet yerini buldu.