Onyekuru, İngiliz yarış atı gibi... Topu önüne attın mı, tutma şansın yok. Ancak arkasından dürbünle bakarsın, sonrasında da topu ağlarından çıkartırsın. Galatasaraylı futbolcular topu Onyekuru’nun gerisine değil, koşu alanına atarlarsa, bu bile rakibi yenmeye, hatta perişan etmeye yeter de artar bile... Önüne, koşu alanına top atılacak bir Onyekuru, dört gözle gelmesi beklenen santrforlar kadar, belki daha fazla gol atar, bundan hiç kuşkunuz olmasın.
“Dört gözle beklenen santrfor” derken, ister bitti gözüyle bakılan Sparta Prag’ın Ganalı oyuncusu Tetteh gelsin, isterse Alan transfer edilsin, Sinan bu kadroya gerekli bir oyuncu... Bugüne kadar yakaladığı şansların tamamını ıskaladı. Şimdi ikinci yarıya iki golle başladı, dilerim bu şansı iyi kullanır ve bir ıska daha geçmez.
Galatasaray bu ligin en hızlı hücuma çıkan, bir sağa-bir sola çalkalamadan direkt rakip kaleyi hedef alan bir oyun anlayışına sahip... Hücumda abartısız bu kadar hızlı ikinci bir takım yok. Sağda Mariano, solda Linnes, Nagatomo, önlerinde Onyekuru çok etkililer. Sağ kenarda biraz da Feghouli bu hıza ve tempoya ayak uydurabilse...
Yeni stoper Marcao, ayağı düzgün bir oyuncu gibi duruyor. Gerçi Ankaragücü karşısında bir baskı yemedi ama iyi kumaş olduğu belli... Ayrıca Galatasaray’ı yönetenler deli mi? Sadece bonservisine 4 milyon euro verdiklerine göre vardır elbette bir bildikleri...
Galatasaray için ligin ilk yarısındaki en büyük eksik “sakin” kalamayışıydı. Gereksiz ve abartılı öfke, Galatasaray’a hesapta olmayan puanlar kaybettirdi. Eğer bu ilk yarıdan gereken dersi aldılarsa, kayıp puan hesabına göre 6 puan geride olmalarına rağmen tartışmasız zirvenin en iddialı takımı olurlar.
Daha pazarın, pazartesinin maçları var, ne olur bilinmez. Ancak Galatasaray ikinci golünde Ndiaye’nin savunmanın arkasına bıraktığı ve Onyekuru’nun gol yaptığı asisti, bu haftanın sanırım en göz kamaştıran asisti olacaktır.
Ankaragücü hocası Mustafa Kaplan, maç öncesi “Galatasaray’ın tehlikeli yönlerini biliyoruz, gereken önlemi aldık” deyince ben de saf saf inandım. Kenarları bu kadar boş bırakırsan, göz açıp kapayıncaya kadar Galatasaray seni “ham” yapar. Kaplan dua etsin, maç 10 bile olurdu. Bu arada Ankaragücü eski hocası İsmail Kartal’a tebrikler. Bu takımla bu kadar puanı nasıl topladı? Ankaragücü dikkat etsin, hazıra dağ dayanmaz.
İşe bardağın boş tarafından bakanlar, “Ankaragücü ne oynadı, Galatasaray’ın karşısında rakip yoktu” diyebilirler.
Ben buna katılmam... İştahı, coşkusu, hızı ve rakip kaleyi hedef alan dikine oyunu başta olmak üzere ben Galatasaray’ı beğendim. Keyif veren bir oyun ve 6 gol... Daha ne istiyoruz be kardeşim...