25.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA
Galatasaray’ın 3.5 milyon euro ödeyip aldığı Morutan doğru dürüst takımda bile oynamıyor. Aynı mevkide, yani kenarda oynayan ve sadece 300 bin euroya Adana Demirspor’a kiralanan Yunus Akgün 7 gol, 6 asistle oynuyor.
Galatasaray’ın 6.5 milyon euro bonservis bedeli ödeyip aldığı Cicaldau ile bedelsiz Alanya’ya kiraladığı Emre Akbaba aynı mevkide, ortanın solunda oynuyorlar. Cicaldau penaltı olursa gol atıyor, bir maça ağırlığını koyduğunu henüz gören yok. Galatasaray’da ağır sakatlıklar geçiren ve “gitsin” diye kampanyalar yapılan Emre Akbaba, henüz sezonun ortasında 10 gol, 3 asiste ulaştı.
Kalecilerinden Okan Kocuk’u Giresun’a kiralıyorsun, Muslera’nın yedeği olarak İsmail Çipe ve Fatih Öztürk’ü tutuyorsun. Tuttuğun kalecilerin de ortada, gönderdiğin kalecin de...
Oynattığın kalecilerin her maçta yeni bir marifet sergiliyor. Okan Kocuk, kurtarışlarıyla Giresun’u ayakta tutuyor. Hepsi bir yana, Okan Kocuk bu sezon ligde atılan 6 penaltının 4’ünü de kurtaran kaleci...
Bu nasıl bir futbol aklı... Bu nasıl bir transfer politikası... Bu ne feci bir kadro mühendisliği... Dört santrforun var, bir Gomis’in, Burak Yılmaz’ın, Drogba gibi adamın yok.
Tonla orta saha oyuncun var, Sneijder’in, Melo’n, Selçuk İnan’ın, Fernando’n, hatta N’Diaye’n yok. Üstelik her transferde 10-15 oyuncu almana, kadronu tepeden tırnağa yenilemene rağmen...
Böyle hesapsız-kitapsız, bu kadar radikal gençleştirme olur mu? Bu gençler üstüne gelecek inşa edilir mi? Gelecek hesabı yapılırken, bugün ihmal edilir mi? Üstelik futbolun dünü-yarını yokken... Sadece bugünü varken...
Papağan gibi tekrarlayalım; büyük takımlarda büyük oyuncular oynar. Galatasaray’ın her şampiyonluğunda, her zaferinde bir ya da birden fazla ustanın, kalitenin imzası var. Gençlik belki yarınları kurtarabilir, ustalar bugünü... Galatasaray’ın yarınları için, bugünlere, yani ustalara ihtiyacı var.
Paslananları parlatıyor!
Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu’nu aradım. Hal, hatırdan sonra, “Emre Akbaba’yı kiralamak için G.Saray’a kaç para verdiniz?” dedim. Sayın Başkan, “Kiralama bedeli ödemedik. Maaşını veriyoruz” dedi. Sonra bu konuda Burak Elmas başkanı nasıl ikna ettiğini anlattı:
'Ozan Tufan ve Salih Uçan'ı parlattık'
“Galatasaray’da oynamıyor, seyirci tepki koyuyor, ver bana... Ozan Tufan kayboluyordu, parlattık Fenerbahçe’ye geri yolladık. Salih Uçan’ı parlattık Beşiktaş’a verdik. Emre’yi gönder bize, parlatalım, yeniden yaratalım, geri yollayalım.”
Hasan Başkan dediğini yapıyor. Emre, henüz ligin yarısı oynanırken 10 gol, 3 asiste ulaştı. Paslananları yollayın Hasan Başkana, parlatıp geri postalasın.
Kötü oyun kötü hakem
Galatasaray’ın bu sezon gençleştirme politikasının iflas ettiği kesin... Ama Galatasaray‘ın bu sezon hakemlerden en ağır darbeyi yiyen takım olduğu da kesin... Kötü oyun ile kötü hakem kararları kol kola girdi, Galatasaray’a tarihinin en başarısız sezonunu yaşatıyorlar.
Becali kabul ederse...
Gazetelerde okudum. Morutan’ın ve Cicaldau‘nun Menajeri Gigi Becali, “Galatasaray‘dan iki futbolcu için ödemeleri gereken 10 milyon eurodan bugüne kadar hiç para alamadık” demiş. Güzel, Galatasaray Yönetimi’nin yerinde olsam, Morutan ile Cicaldau‘yu geri postalar, 10 milyon euro bonservis bedeli ödemekten kurtulurum. Tabi uyanık Becali kabul ederse...
Forması yeter
Galatasaray tehlike bölgesinin sadece üç puan üstünde olduğu için “Düşer mi kalır mı?” diye fanteziler yapılıyor. Fantezi diyorum, çünkü bunun tartışmasını bile yanlış buluyorum. Galatasaray formasını koysanız gene küme düşmez. İçinde futbolcu olmasın, sahaya sadece formaları serin, gene düşmez.
Torrent’in kredisi var mı?
Böyle bir başlangıç hiç görmedim. Galatasaray’ın yeni hocası Domenec Torrent üçte sıfır çekti. Bu üç maçta takım tam 9 gol yedi. İşin ilginç yanı, son maçta süper bir ilk yarı oynamasına rağmen... Torrent’in yönetimde kredisi olabilir ama tribünlerde asla...
Beşiktaş ikinci bitirebilir
Beşiktaş’ın liderden bu kadar geride kalışına, daha ligin yarısında şampiyonluk yarışına veda edişine inanamıyorum. Çünkü; Beşiktaş’ın kötü oynadığını düşünmüyorum.
Beşiktaş hızlı oynuyor, iştahlı oynuyor, çabuk oynuyor, pozisyon buluyor. Bekleri bindiriyor, orta saha oyuncuları rakip ceza alanına kadar giriyor.
O zaman bu kadar puan farkı niye? Beşiktaş’ta ilk sıkıntı, golde ve golcüde... Bathsuayi hızlı, hareketli ama yeteri kadar üretken değil... Bakmayın attığı gollere, çoğu penaltıdan...
Geçen yılı 20 golü aşan istatistikle oynayan Larin, bu sezon çok geride... Ghezzal, toparlanmakta geç kalınca skora katkı yapmakta yeterli verimi sağlayamadı.
Beşiktaş’ta kusur aranacaksa, kalecisi ve geri dörtlüsü yeterli güveni vermiyor. Kırılgan bir yapıları var. Bu seviyedeki bir takım için çok kolay gol yiyorlar. Buna rağmen, Konyaspor ile arasında olan puan farkına rağmen; Beşiktaş’ın bu ligi ikinci bitirebileceğini düşünüyorum.
Kendim ettim kendim buldum
- Trabzonspor’un ilk golü, Bakasetas’a asist Marcao’dan...
- Trabzonspor’un ikinci golü... Edin Visca’ya asist Taylan’dan...
- Buna, “Kendim ettim, kendim buldum” denir.
Yokluk içinde varlık
- Ligin ve takımın en iyisi Marek Hamsik yok...
- Djaniny yok...
- Gervinho kaç zamandır yok...
- Yedeğin yedeği, oynatacak stoper yok...
- Nwakaeme sakatlıktan bir var, bir yok...
- Buna rağmen zirvede tek başına Trabzonspor var.
Kötü alışkanlıklar!
Fenerbahçe’nin deplasmanda Sivas önündeki ilk yarı oyununa şaşırdım ve bayıldım.
- Öne oynadı, çabuk oynadı, hızlı hücuma çıktı.
- Yan pasa, geri pasa hiç itibar etmedi.
- Önde oynayan Osayi Samuel, hücuma zenginlik kattı.
- Pozisyonlar yarattı, gol attı, goller kaçırdı.
Fenerbahçe‘nin ikinci yarıdaki oyununa hiç şaşırmadım, çünkü kötü alışkanlıkları ancak tek devre sabredebildi.
- Öne çıkamadı, topu rakip alanda tutamadı.
- Sürekli baskı yedi.
- Crespo hariç orta saha fizik olarak iflas etti.
- Uzunlarına rağmen her hava topuna vurdurdu.
- Kenarlardan rakibi sürekli kaçırdı.
Bu inanılmaz düşüş, sadece Novak’ın sakatlanıp çıkışı ile anlatılamaz. Kötü alışkanlığın gözü çıksın. Yakana yapıştı mı, bir daha bırakmıyor.
Kim bu Uğurlu?
Kasımpaşa için, “Banko düşer” denirken, yardımcı hoca Sami Uğurlu teknik direktörlüğe getirildi. Uğurlu ile birlikte Kasımpaşa yüksek uçuşa geçti ve 6 maçta 5 galibiyet, 1 beraberlik aldı, 14 gol atıp, 16 puan topladı. Süper...
Sami Uğurlu‘nun geçmişine baktım. 45 yaşında, İzmir kökenli... Altınordu’da, Altay’da, Eskişehir’de, son olarak da Kasımpaşa’da yardımcı hocalık yapmış. Bu ilk teknik direktörlüğü... Uğurlu bu fırsatı çok iyi değerlendirdi. Başlangıç karnesi, pekiyi...
Çakır yoksa da yardımcılar orada
Galatasaray- Trabzon maçında hakem Atila Karaoğlan’ın iki yardımcısı Tarık Ongun ile Bahattin Duran’dı. Yani Cüneyt Çakır’ın 20 yıllık yardımcıları... Yardımcılar vardı, Çakır yoktu, ilgimi çekti.
Dikkat çekenler
Karagümrük: Her maçta bir kırmızı... Sinirlerinize hâkim olun.
Malatyaspor: Kötü oynamadı, sadece Beşiktaş’a gücü yetmedi.
Alanyaspor: Hoca değişiyor, futbolcu değişiyor, takım değişmiyor.
A.Demirspor: Allah’ına gurban... Ligde dördüncü sırada...
Göztepe: 4 maç 12 puan... Dört dörtlük seri...
Kasımpaşa: Geç açıldı, iyi açıldı.
Giresun: Kendi sahasında iki maç daha kaybederse eyvan eyvah...
23. haftadan portreler
Yunus Akgün (Demirspor): Benden selam olsun Galatasaray’a...
Osayi Samuel (F.Bahçe): Her şartta önde oynar.
Berkay (Başakşehir): Çok iyi... Ama kişisel çabası yetmiyor.
Okaka (Başakşehir): Hızlı golcü çok sert bir fren yaptı.
Assombalonga (A.Demirspor): Balotelli’den daha iyi...
Atınç Nukan (Göztepe): Kariyerinin zirvesinde...
Emre Akbaba (Alanya): Yuvada yeniden doğuş...
Boffen (Antalya): 5 net kurtarışla gelen 1 puan...
Uğurcan (Trabzon): Bir kaleci=Bir takım...
Alkışlanan goller
Ahmet (Kasımpaşa)
Miha Zajc (Fenerbahçe)
Aleksiç (Başakşehir)
Emre Akbaba (Alanya-1.golü)
Yunus (Adana Demir-2.golü)