Şansal Büyüka: "Fenerbahçe parayı bastı, İrfan Can’ı kaptı"

ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA

O kadar yoğun gündem, o kadar hızlı bir süreç var ki, inanın yazmak için sayfa yetmiyor. Her şeyi kısa kısa toparlamak adına, “küçük notlar- büyük işler” dedim. Bu hafta da böyle olsun.
- Galatasaray’ı yönetenler ısrarla “İrfan Can bizi istiyor” demişlerdi. Doğru olabilir. Ancak bugün dünyanın bir gerçeği var; parayı veren düdüğü çalıyor. Fenerbahçe parayı bastı, İrfan Can’ı kaptı.
-Erzurumspor-Antalya maçı, utandıran berbat bir zemine rağmen müthiş oldu. Ankaragücü, kaleci Korcan’ın olağanüstü üç kurtarış yaptığını söylemeliyiz.
-Erol Bulut, Rize maçı sonrası, “savaşarak kazandık” dedi. Hocam bir de, “oynayarak kazansanız” nasıl olur?
- Trabzon Başkanı Ahmet Ağaoğlu ile Alanya Başkanı Hasan Çavuşoğlu mahkemelik biliyorum. Ama Bakasetas konusunda anlaştılar. Kişisel dava başka, kulüp davası başka…
- Karagümrüklü stoper Fatih için, ‘Fenerbahçe’ye gitti’ haberleri çıktı. Sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Fatih’in yeni adresi Florya olur.
-Sezon başından beri Abdullah Avcı ile anlaşma sağlamak için uğraşan Trabzonspor Başkan Vekili Mehmet Yiğit Alp’e selam olsun.
- Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, şu dar zamanda büyük oynuyor ama Fenerbahçe takımı henüz büyük oynayamıyor.
-Beşiktaş’ta yıllardır yorulmadan, durmadan, dinlenmeden oynayan Atiba’da acaba son maçlarda bir düşüş mü var, bana mı öyle geliyor.
-Hatayspor’a sezon başında bedelsiz gelen Boupendza’nın değeri 15 milyon euroya çıktı. Mübarek, futbolcu değil, uzay mekiği sanki...
- Sözcü’de Yasin Yıldırım, Muslera için “Bay haksız rekabet” tanımlaması yapmış. Doğru... Muslera varsa, farklısın.
- El Kabir bu defa Erzurumspor’da karşımıza çıktı. Ağır sıklet güreşçisi gibi olmuş. Buna rağmen son derece hareketli...

Durarak değil koşarak...
Fenerbahçe’nin golcüleri genellikle durarak top almaya çalıştıkları için sürekli rakip stoperlerin kıskacında kalıyorlar ve bu kıskacı kıramıyorlar, bu kıskaçtan kurtulamıyorlar.
Takıma yeni giren Osayi Samuel, futbol anlayışı bakımından daha farklı... Hareketli, hızlı... Böyle bir forvet F.Bahçe’de yok... Rakip savunmanın arkasına sarkan koşular yapıyor. Fenerbahçe’de bunu yapan da yok.
Fenerbahçe’nin forvetleri, Osayi Samuel’e ayak uydurmalı... Durarak değil, koşarak top almalılar. Rakip savunmanın arkasına sarkmayı denemeye başlamalılar.
Tabii golcüler rakip savunmanın arkasına sarkarken, onlara top atacak hızlı, becerikli, yetenekli bir orta saha gerekiyor. Mesut geliyor, İrfan geliyor, Pelkas var. Yeter ki, Fenerbahçe hızlı düşünsün, hızlı oynasın.

Bu kadar yetmez
İrfan Can;
- 2019-20 sezonu: 4 gol, 5 asist...
- 2020-21 ilk yarı: 2 gol, 1 asist...
- Fenerbahçe’de çok daha fazlası lazım...

Türk futbolu seni unutur mu?
Allah gani gani rahmet eylesin, İlhan Cavcav Başkanın Ankara’da un fabrikasındaki ofisine gitmiştim. Yanımda yakın dostum ve komşum, o dönemin Gençlerbirliği Başkan Yardımcısı Niyazi Akdaş vardı. İlhan Abi, “Bir futbolcu buldum, adı İrfan Can, göreceksiniz” dedi ve o toy çocuğa ayda 500 lira ödediğini söyledi. O İrfan Can, bugün Türk futbolunun en pahalı futbolcusu oldu. Hey gidi İlhan Abim; ne başkandın... Türk futbolu seni unutur mu?

Çok iyi bir santrfor
Onlarca, hatta yüzlerce maçın arasından seçip-biçip iki dakikalık bir video yaparsanız, en sıradan oyuncuyu bile, toprağı bol olsun “Maradona” yaparsınız.
Bunları niye yazdım? Okuduklarımla yetinmek istemedim, Galatasaray’ın yeni transferi Mustafa Muhammed video görüntülerini izledim. Israrla belirteyim, bu video görüntüler beni yanıltmadıysa;
-Galatasaray çok iyi bir santrfor aldı.
-Durarak değil, koşarak top alıyor. Bu nedenle stoperlerin kıskacında kalmıyor.
- Sağ ve sol ayağını iyi kullanıyor. Uzaktan şutlarda ve ceza alanı içindeki tek vuruşlarda etkili...
- Kenardan gelen toplarda, stoperlerin arkasına saklanmıyor, öne hamle yapıyor, stoperi gerisinde bırakıyor ve topla buluşup tek vuruşla golü atıyor.
- Hiçbir kafa şutunu gözleri kapalı vurmuyor. Aksine gözlerini dört açıp vuruyor ve vuracağı köşeyi seçerek vuruyor. Ne çıkarsa bahtına yapmıyor.

Adamlar bakıyor bizimkiler yatıyor
Almanya’da, İngiltere’de, İtalya’da kar yağmıyor mu, seller akmıyor mu? Bizden fazla yağıyor, bizden fazla sel basıyor.
- Adamların sahaları pırıl pırıl çim... Bir karış toprak, bir karış balçık görünmüyor.
-Bizde zeminler balçık arası çim...
- Adamlar bakıyorlar, bizimkiler yatıyorlar.
- Aradaki fark bu...

Tepeden tırnağa futbolcu
Transferde kış sezonunun en iyi tercihlerinden birini Trabzonspor yaptı ve Alanyasporlu Bakasetas’ı renklerine bağladı. Yunan, tepeden tırnağa futbolcu...
-Bakasetas geçen sezonu 10 gol, 4 asistle kapadı. Kupada 9 gol atıp, 4 asist yaptı. Bu sezonun ilk yarısında 7 golü, 4 asisti var.
- Lider bir oyuncu... Saha içinde takımını ve oyunu yönlendiriyor. Kendine değil, takıma oynuyor.
- Teknik ama tembel değil... Hem teknik hem atletik... Hücuma da iyi çıkıyor, savunmaya da ciddi yardım ediyor.
- Uzaktan şutları çok kaliteli...
- En önemlisi... Alanya camiasına göre, sorun çıkarmayan “kalite” bir adam...

Hoş geldin Aykut Hoca
- Mert Günok artık imkânsız kurtarışların kalecisi değil...
-Berlin Duvarı çöktü, yılların Eprieanu’su niye çökmesin?
- Neredesiniz geri dörtlünün unutulmazları: Caiçara, Skrtel, Clichy...
- Mahmut yorgun, Edin Visca yorgun...
- Demba Ba yaşlı ve ağır...
- Crivelli şampiyonluk sonrası dükkânı kapadı, henüz açmadı.
-İki yıl öncesine kadar Avrupa liglerinin en az gol yiyen ekibi, artık averaj takımı gibi...
-Önce savunma yıkıldı, sonra Başakşehir...
-Hoş geldin Aykut Hoca...

 Bir çare...
-Yatıp da kalkmayan futbolculara bir çare...
- Utanç verici berbat saha zeminlerine bir çare...
- Her ayağa basma kart gerektirmez, bir çare...
-El-yüz temasları can yakmaya başladı, bir çare...
-Sakın “çaresizim” deme...

Kendimiz çalar kendimiz oynarız
TFF Başkanı Nihat Özdemir, önümüzdeki yıl yapılacak Süper Lig yayın ihalesine, yabancı yayıncıları da çağıracaklarını açıkladı. Güzel bir düşünce...
Ancak kimse gelmez.
Bu lige Türk parası ile beş kuruş vermezler. Hele doların, euronun ucunu bile göstermezler.
Bu çamur deryası, utanç belgesi zeminleri, yatanın yerden kalkmadığı maçları görmüyorlar mı?
Türkiye’de yayıncıların başına gelenin “pişmiş tavuğun” başına gelmediğini duymuyorlar mı?
Bu ülkede legal üyenin kat kat fazlası illegal yayın, yani kaçak yayın var.
Bu konuda kulüplerin kılı kıpırdamıyor. Oysa kaçak izlenen kendi ürünleri...
Yayıncının yanında değil, karşısında duruyorlar. Hatta boykot, decoder iade çağrıları... 15 yıl önce de böyleydi, 15 yıl sonra da...
Bu şartlarda hangi yabancı gelecek?
“Katarlılar nasıl geldi?” diyorsanız o başka... Katarlıların özel ilişkileri, Türkiye’de vazgeçilmez yatırımları, arada da hatır- gönül işleri var.
Buna rağmen geldiklerine, bu paraları verdiklerine bin pişman olduklarını adım gibi biliyorum. Türkiye’den bir konsorsiyum kurulur. Bir-iki GSM operatörü, bir- iki dijital yayıncı, TRT gibi... Paylaşarak maçları yayınlarlar.
Öyle yabancı hayali, milyon milyon dolarları hayal etmeyin.
Kendimiz çalar, kendimiz oynarız.

İyi okuyun!
Lille’de harikalar yaratan Yusuf Yazıcı, TRT Spor’a yaptığı açıklamada, “Avrupalı oyunculardan hiçbir farkımız yok, onlardan daha yetenekliyiz ama bizden çok daha fazla çalışıyorlar” demiş. Türkiye’deki hocalarla, futbolcular bunu iyi okusun.

Önce omuzlarda şimdi kapı önünde!
Futbol ne acımasız oyun... Okan Buruk hoca;
- 6 ay önce omuzlardaydı...
- 6 ay sonra kapının önünde...

PORTRELER
UĞURCAN: İyi kaleci desem çok hafif olur. Süper kaleci desem yetmez. Daha ötesi, daha fazlası lazım... Tek başına takım...
NWAKAEME: Rakipleri için adam bela gibi... İyi ve diri olursa tutulması mümkün değil... Ligin en iyi beki Rosier’i perişan etti.
VİTOR HUGO: Bulup getirene helal olsun. Havadan-karadan, savunmada-hücumda, uçana-kaçana vuruyor.

Abdullah Avcı ve Trabzonspor
-Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
-Örnek: Abdullah Avcı ve Trabzonspor...

Ayrılıklar da sevdaya dahil!
Vedalar böyle uygar olmalı... Sıcak, samimi olmalı... Konyaspor Kulübü, kaptanı Ömer Ali Şahiner’in ayrılışının ardından çok sıcak, çok içten bir veda mesajı yayınladı. Buradan paylaşmalıyım;
Ayrılıklar da sevdaya dahil...
Güle güle gözümüzün nuru...
Güle güle büyük kaptan...
Her şey için teşekkürler...
Elbette Ömer Ali’nin arkada bıraktıkları önemli, Konyaspor’un büyük jesti de...

Verin başka sahaya...
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nu göreve başladığı ilk günden beri beğeniyor, takdir ediyorum. Sayın Bakan, şimdilerde çok yerinde bir kararla bozuk zeminlere el attı ve “düzeltmeyen kulüplere yaptırım” uygulanacağını açıkladı. Doğru karar... Devlet dünyayı harcıyor, yapıyor, veriyor, zeminlere bakan yok.
Kimin zemini kötü, maçı verin bir başka sahaya, bakın ne oluyor.