23.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA
Bu sezon resmen “1” numaraların sezonu... Fenerbahçeli Altay Bayındır‘ın, Trabzonsporlu Uğurcan Çakır‘ın, Beşiktaşlı Ersin Destanoğlu‘nun...
Süper oynuyorlar, en sıkıntılı zamanda takımlarını ayakta tutuyorlar. Uzun süredir kalecisi yüzünden maç kaybeden takımı hatırlamıyoruz. Kurtardıkları maçlar çok, takımı yaktıkları maçlar yok.
Bir kere yazmıştım, Altay Bayındır, henüz Ankaragücü’nde oynuyor ve bayağı iyi sinyaller veriyordu. Benim de yakınım olan bir akrabası aradı, “Altay‘a sahip çıksana” dedi. Ona dedim ki, “Altay‘ın sahip çıkılacak bir durumu yok. Zaten çok güvenli adımlarla geliyor.”
Sonra, Altay’ı şöyle bir araştırttım. Daha Ankaragücü‘nde oynarken... Mentörü var, psikoloğu var, görgüsü, kültürü, okuma ve öğrenme hevesi var. En önemlisi bir kariyer planı var.
İşte o Altay, bu Altay... Hani, “adam olacak çocuk” misali...
Trabzonspor, vazgeçilmez kalecisi Onur‘u bir çırpıda gönderdiğinde şaşırmış, “Onur gibi kaleci gönderilir mi?” diye düşünmüştüm. Nereden bileyim arkasında Uğurcan gibi bir kalecinin beklediğini...
Uğurcan’ı izlerken, kalede gözümde büyüyor. “Bu adam gol yemez” diye düşünüyorum. Kaç maçtır, kaç yıldır Trabzonspor’u ne kadar çok kurtardı. Ne kadar çok maç kazandırdı. Ne kadar olgun tavırları var. Allah nazarlardan korusun, ne kadar yakışıklı, ne kadar heybetli adam...
Trabzonspor’un farklı kazandığı ve çok uzun süre sonra 4 gol attığı Ankaragücü maçında, sadece takımının değil, sahanın en iyi futbolcusu, 4 mutlak golü önleyen Trabzonspor kalecisi Uğurcan Çakır’dı. Adam kaleci değil, tek başına takım...
Beşiktaş‘ta Sergen Yalçın sezon başında, “kaleci istemem” dediğinde, “Sergen Hoca şaşırmış herhalde” diye düşünmüştüm. Üstelik o zaman tanıdığımız sadece Utku vardı. Herkes Utku oynar diye beklerken, Sergen Hoca kaleyi Ersin’e teslim etti. Ersin bir-iki maç sallandı, sonra yürü ya kulum...
Sergen Hoca cin gibidir. Kaleci gibi bir hocayı ipe götürecek mevkiye transfer istemediğine göre bir bildiği vardır. Nitekim Ersin, destan yazmaya başladı.
Bugün Uğurcan‘ın, Altay‘ın, Ersin‘in peşinde en güçlü Avrupa kulüpleri dolaşıyor. 10 milyon euroların çok üstünde bonservis bedelleri konuşuluyor. İnsanın hoşuna gidiyor, gururlanıyor.
Bu sezon, “1” numaralı sezon...
Bu işte bir yanlış var
Fenerbahçe’de, kazanılan, kaybedilen her karşılaşma sonunda “maçın adamı”, kaleci Altay... Alanya’da 26 gol atan Cisse, Kasımpaşa’da 12 gol atan Thiam, burada gole hasret... Geçen sezon süper oynayan Sosa, Novak, Mert Hakan burada yok
-Fenerbahçe kazansın, kaybetsin, her maçın adamı kaleci Altay oluyor.
-Altay her hafta karmalara giriyor, haftanın futbolcusu oluyor.
-Fenerbahçe adına bu işte bir yanlış yok mu?
***
- Fenerbahçe‘nin Süper Lig‘de 10 maçı kaldı.
- Fenerbahçe‘nin akıllarda bir on biri kalmadı.
- Bu işte bir yanlış yok mu?
***
- Cisse; Alanya‘da 26; Thiam, Kasımpaşa‘da 12 gol attı.
-Fenerbahçe‘de gole hasret kaldılar.
- Bu işte bir yanlış yok mu?
***
-Fenerbahçe‘nin ara transferde çok acil iyi bir golcüye ihtiyacı vardı.
-Buna rağmen bütün yatırım orta sahaya yapıldı.
-Bu işte bir yanlış yok mu?
***
- Trabzon’da Sosa, Novak, Sivas’ta Mert Hakan süper oynadılar.
-Sosa, Novak, Mert Hakan; Fenerbahçe‘de kayboldular,
-Bu işte bir yanlış yok mu?
-Fenerbahçe‘de sportif direktörlük Comolli ile hiç olmadı.
-Comolli ile asla mukayese etmem ama, Emre Belözoğlu ile de olmuyor gibi...
-Bu işte bir yanlış yok mu?
Hakem Meler’i kötü bulana rastlamadım
Sergen Yalçın maçtan sonra hakem Halil Umut Meler‘e giydirdi. Oysa hakemin konuşulacağı bir maç değildi. Üstelik Halil Umut Meler; diğer hakemler gibi uçana-kaçana-yatana faul çalmıyor; oynatmaya çalışıyor. Belki pozisyon kaçırıyor ama, maçın kaderini etkileyecek hata yapmıyor. Hakem hocalarının büyük bölümünü dinledim. Dinlediklerim arasında Halil Umut Meler’i kötü bulana rastlamadım.
Sahtekârlara ‘dur’ denmeli
Bu sahteciler bir ara durur gibi olmuşlardı, gene işbaşı yaptılar. Üstelik işi azıttılar. Daha 15. saniyede yere yatıyorlar, uzatma bölümünün son saniyelerine kadar devam ediyorlar. Özellikle topu kaybeden, beceriksizliğini, bencilliğini örtmek adına, “ahh-vahh” diye yerde... Hakemler de ısrarla bunları yiyorlar.
Bu konuda tek hakem var; Halil Umut Meler... Bu yatmaları-kalkmaları yemiyor. İzin vermiyor, oyunu kesmiyor. Yatan oyuncu bir gözü hakemde, bakıyor ışık görmeyince hemen kalkıp oyuna devam ediyor.
Bu sahtecilerin çanına ot tıkamak istiyorsak, bütün hakemler Halil Umut Meler‘in açtığı yoldan gitmeli... Belki oyunu devam ettirmek adına bir-iki yanlış karar verebilirler ama en azından oyunun temposunu, heyecanını kurtarırlar. En azından maçlar, İstanbul trafiği gibi “dur-kalk”a dönmez.
Haftanın golleri
-Emre Akbaba (Galatasaray)
- Ozan Tufan (Fenerbahçe)
-Jimmy Durmaz (Karagümrük)
- Bünyamin (Antalya)
-Lucas Castro (Karagümrük)
- Samudio (Rizespor)
-Ckillashhi (Konyaspor)
-Safa (G.Birliği/ 1. golü)
-Safa (G.Birliği/ 2. golü)
-Ekuban (Trabzon/ 2. golü)
-Djaniny (Trabzon)
Haftanın...
ŞEREF KÜRSÜSÜ: Rizespor takımı, Boldrin (Ç.Rizespor), Bülent Uygun (Ç.Rize Teknik Direktörü), Altay (Fenerbahçe)
TAKIMI: Ç.Rizespor, Sivasspor, Karagümrük, Gaziantep
HAFTANIN TEKNİK DİREKTÖRÜ: Rıza Çalımbay (Sivas)
HAFTANIN FUTBOLCUSU: Balkoveç, Castro (Karagümrük), Talbi, İsmail Köybaşı, Samudio, Djokoviç, Baiano (Ç.Rize), Safa, Nordfeldt (G.Birliği), Fayçal Fajr, Yatabare, Boyd, Gradel (Sivas), Kenan (Gaziantep), Uğurcan, Ekuban, Djaniny (Trabzon), Gökdeniz (Antalya), Vida, Welinton, Ersin (Beşiktaş)
Jokerler Beşiktaş’ta
Beşiktaş derbi maçında fişi çekebilse, Sergen Hoca‘nın dediği gibi nisan ayında şampiyonluğunu ilan ederdi. Derbiden beraberlik çıkınca, şampiyonluk masasında kalkan olmadı. Herkes masada... Kartlar yeniden karıldı, dağıtıldı. Jokerler Beşiktaş‘ta...
Beşiktaş, kayıp puan hesabına göre G.Saray‘dan 6, Fenerbahçe‘den 8 puan önde... Üstelik şampiyonluk yarışındaki rakipleri gibi çabuk kırılmıyor, çabuk yıkılmıyor, travma yaşamıyor. Fatih Terim‘in meşhur lafıdır; mucizeler zaman alır... Kalan 10 hafta mucize için yeterli zaman mı? Hiç sanmam...
Ne değişti?
Galatasaraylı Yedlin, penaltı yaptığı sırada sarı kartla oynuyordu. Hakem penaltıyı verip sonra vazgeçtiği pozisyonda sarı karta gerek görmedi. Ama yaklaşık 2-3 dakika sonra, sanki VAR’dan aldığı uyarı ile Yedlin’i ikinci sarıdan kırmızı ile oyundan attı. Bu nasıl iş? Benim bildiğim VAR, sarı kartlara karışmıyordu. Ne değişti?
Yetiş Donk!
-Luyindama ile Marcao bu hataları yapacaksa; yetiş Donk...
-Orta saha buysa; Taylan Antalyalı‘nın heykelini dikin.
-Gedson Fernandes böyle oynayacaksa; nerede Benfica günleri...
-Mustafa Muhammed bu kadar çabuk duracaksa; çok mu erken abarttık?
Gençler de yapar
Galatasaray’ın iki stoperi Luyindama ve Marcao bir sonraki hafta oynanacak Hatayspor maçında cezalılar. Paniğe gerek yok; Fatih Terim, U19‘dan alsın iki stoperi, takıma yerleştirsin. Ne kadar kötü oynasalar gene de Luyindama ile Marcao kadar sıra dışı hatalar yapmazlar.
İyi futbolcu her şartta oynar
G.Saray’da, “Keşke Falcao ile Muhammed birlikte oynasa” deniyordu. Şimdi, “Falcao oynayınca Muhammed etkisini kaybediyor” iddiaları var. Buna katılmam. İyi futbolcu her şartta oynar.
Yok, yok, yok!
Galatasaray’ın Ç.Rizespor raporudur;
-TFF, MHK yok...
-Hakem yok...
- Yanlış karar yok...
-Zemin yok...
-Sığınacak mazeret yok...
-G.Saray gene yok...
Boşuna ‘büyük’ değil
Galatasaray kalecisi Muslera‘nın transfer töreni sırasındaki kıyafeti çok dikkatimi çekti. Üstünde süper şık bir takım elbise... İçende özenle seçilmiş bir gömlek ve özenle takılmış bir kravat... Saçı sakalına karışmayan, sürekli gülen temiz bir yüz... Aklıma, çoğu transferin imza törenleri takıldı. Futbolcunun üstünde poposuna kadar inen düşük bel blucin... Üstünde dökülen sıradan bir tişört ve saçı sakalına karışmış bir yüz...
Muslera boşuna büyük futbolcu, büyük kaleci değil...
Bakarsan bağ, bakmazsan bataklık
Atatürk Olimpiyat Stadı ile Galatasaray‘ın Aslantepe Stadı arasında fazla bir uzaklık yok. Olimpiyat Stadı’nda hava koşulları, Aslantepe‘ye oranla çok daha zor... Buna rağmen Olimpiyat‘ın zemini göz kamaştırıyor, Aslantepe‘nin zemini dökülüyor.
Bakarsan bağ oluyor, bakmazsan bataklık...
Aydınus’u kırmadı!
Malatya-Gaziantep maçında sahada genç hakem Mert Güzenge, VAR‘da Fırat Aydınus vardı. Güzenge davet üzerine 4 defa VAR‘a gitti. Ağabeyi Fırat Aydınus‘u kıracak hali yok ya, 4 pozisyonda da VAR’a uydu. 3‘ü penaltı, 1’i kırmızı kart... Olkowski aleyhine verdiği penaltı tartışılır, diğerlerinin tamamı doğruydu.
Cumartesi piyangosu
Cumartesi öğleden sonra önümde iki ekran... Birinde Göztepe-Sivas, diğerinde Malatya-Gaziantep maçı... İki maçta çok iyi mücadeleler vardı ve tam 12 gol izledim. Eee, her zaman ekran karşısında uyuklayacak halimiz yok ya, bu defa piyango bize vurdu.
Korkulu rüya
Çok ciddi bir korkum var. Ülkemizde belki de yerli oyuncudan çok, yabancı oyuncu var. Şimdi milli maçların arası... Bizdeki yabancılardan çoğu ülkelerine, milli takımlarına gittiler. Bizde Avrupalı var, Afrikalı var, Amerikalı var, dünyanın dört bir yanından futbolcu var. Büyük bir bölümü 10-12 saatlik uçak yolculukları yapacaklar, kalabalıkların arasına karışacaklar, kamplarda yaşayacaklar.
İstemem, dilemem ama, kollarına virüs mikrobunu takıp gelirlerse ne olacak? Önce sağlıklarına yazık, sonra çevrelerindeki insanlara, arkadaşlarına yazık ve elbette takımlarına yazık...
Düşünün bir yanda şampiyonluk mücadelesi, bir yanda kümede kalma savaşı... En kritik haftalara girdiğimiz şu günlerde bir takıma virüs bulaşması demek, hem o takımın, hem ligin kaderiyle oynamak demek...
Önümüzde korkulu bir rüya var.
Var mı itirazı olan!
Sergen Yalçın transfer döneminde Alanya‘dan Welinton ile N’Sakala‘yı aldırınca kıyamet koptu. “Beşiktaş‘a bunları mı layık gördün?” diye eleştirildi. Oysa Alanya‘da çalıştığı oyunculardı ve iyi tanıyordu. İşte Welinton, işte N’Sakala... Var mı itirazı olan...
Kıyamet, tehlike bölgesinde
Süper Lig‘de şampiyonluk yarışına kilitlendik gidiyoruz. Oysa gerçek kıyamet tehlike bölgesinde yaşanıyor. Dört takımın küme düşeceği bu sezon tam 8 takım ciddi anlamda ateş çemberinin içinde... Bunların içinde geçen sezonun şampiyonu Başakşehir bile var. Hele sezon sonu ikili-üçlü averajlar düşünülürse, son dakikaya, son nefese kadar bu yarış sürecek gibi...
Yanal’ın gençleri
Ersun Yanal‘ın gelişimine büyük katkı sağladığı ve milli takımın vazgeçilmezi yaptıkları oyuncuları biliyoruz. Antalya‘da bakıyorum, iki genç Gökdeniz ile Bünyamin müthiş bir gelişim içinde... Bu birliktelik devam ederse, Gökdeniz ile Bünyamin çok daha fazla mesafe alırlar.
Haydi İsmail...
İsmail Köybaşı için mutluyum. Özellikle Beşiktaş‘ta çok parlak yıllar geçirdi. Sonra Fenerbahçe falan derken kayıp yıllar yaşadı. Son iki haftadır Ç.Rizespor’da iyi işler yapıyor. Galatasaray maçında sol kanatta duvar örüp, Galatasaray‘a tek orta yaptırmadı. Haydi İsmail, kaybolan yılların acısını çıkart.
İlginç maç
Göztepe- Sivas maçının ilginç skorları var;
- İlk yarı, Sivasspor 4-0 yaptı.
-İkinci yarı Göztepe 3-1 yaptı.
-Maçı 5-3 Sivasspor kazandı.
Uilenberg’e fark atardı
Kötü ve kara haberler o kadar çoğaldı ki, birinin üzüntüsünü yaşarken, diğerinin haberi geliyor. Şimdi de MHK eski Başkanı Bülent Yavuz... Allah rahmet eylesin. Her MHK Başkanı gibi o da çok tartışıldı. Ama gördüm, biliyorum, Eğitim Dairesi Başkanı iken, verdiği dersler tartışılmaz. Şimdilerin Uilenberg’ine falan fark atardı.