21.11.2024 - 18:00 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe'de kaleci antrenörü olarak görev alan Sandro Zufic açıklamalarda bulundu. Hırvat basınından Germanijak'a konuşan Sandro Zufic çarpıcı ifadeler kullandı.
Dominik Livakovic'in Hırvatistan Milli Takımı'ndaki performansına değinen Sandro Zufic, "Livakovic harikaydı. Onu çok iyi, odaklanmış ve motive gördüm. Aslında Fenerbahçe'de onu süsleyen her şeyi milli takıma da taşıdı. Milli takım için oynamaya her gittiğinde çok motive oluyor ve Suba ve Mrma'dan iyi geri dönüşler alıyor. Uluslar Ligi'nde oynadığı maçlar da bunun bir kanıtı" dedi.
Dominik Livakovic'le aralarındaki uzun yıllara dayanan dostluk ilişkisine dair Sandro Zufic, "Biriyle her gün birkaç saat birlikte olduğunuzda, bir şekilde uyuşmanız gerekir. Arkadaşlığımız ve çok yüksek derecede güvenimiz var ve bu, diğer her şeyin üzerine inşa edildiği bir temel. Çalışırken sadece buna odaklanıyoruz, antrenman ve maçlar dışında ise futbola geri dönüyoruz çünkü Dinamo'yu birlikte izliyor ve diğer her şey hakkında yorum yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Dominik Livakovic'e Türkiye'de gösterilen ilgiye vurguda bulunan Sandro Zufic, "Şu anda bundan bahsetmek nankörlük olur, çünkü ne söylersem söyleyeyim insanlar abarttığımı düşünecek, ama bu doğru. Onu bu kadar çok sevmeleri inanılmaz. Geçen yıl bunu algılamaya başladılar ama şimdi bu entelektüel bir güce ulaştı. Şapka ve gözlük olmadan şehirde bir şeyler içmeye gitmemizin imkanı yok çünkü oturup huzur içinde konuşmak imkansız. Geçen gün şehirdeydik, araba kullanıyordum ve aslında askeri bir tesis olduğunu ve araçlara yasak olduğunu görmediğim bir binanın önüne park ettim. Bunu ancak arabaları kaldırmaya başladıklarında fark ettik. Arabaya koşalım ve önce polislerin gözüne girelim. Ama Livakovic'i öğrendiklerinde tam bir kaos oldu. Yarım saat boyunca tüm askerlerle fotoğraf çektirdik, gitmemize izin vermediler" diye konuştu.
Jose Mourinho'nun antrenmanlarda kalecilere gösterdiği öneme değinen Sandro Zufic, "Pasları üzerinde çok çalışıyoruz, bazı düzeltmeler yapıyoruz. Livakovic antrenmanlara katılıyor, baskı altında kararlar veriyor, topa sahip oluyor... Bu konuda çok başarılı ve oynadığı maçlar da bunun bir kanıtı. Burada, Portekiz'e karşı yaptığı kurtarışlara bakıyorum. Maçın kazanılmasında kilit bir faktördü. Basitçe, top onun istediği yere gidiyor ve bunlar dünyanın en iyi kalecilerinin nitelikleri" dedi.
Dominik Livakovic'e baskı olduğunu belirten Sandro Zufic, "Tabii ki beni rahatsız ediyor çünkü her küçük şeye bakıyormuş gibi hissediyorum. Sürekli bir baskı altında. Belki de birkaç sezondur sahip olduğu üst düzey formla beklenti çıtasını çok yükselttiği için suçlanması gereken Livakovic. İnsanlara büyük performanslar izletti ve bunun bir bedeli oldu" ifadelerini kullandı.
Dinamo Zagreb'de Dominik Livakovic'in yaşadığı sakatlığa değinen Sandro Zufic, "Osijek maçında sakatlanmıştı. Kondisyon antrenörü Stefanic ve ben onu kanatlarımızın altına alana kadar acı çekti. Egzersizler yaptı, kendi üzerinde çalıştı ve bu onu içeride tuttu. Bunu çok az insan biliyordu. Hepimiz Dinamo sistemi içindeydik. İşte bu yüzden çevremizde durumu anlamayan uzmanlar tarafından “eleştirildiğinde” onun için üzüldüm. Buna katlanmak zorundaydı ama orada bile kafasının güçlü olduğunu gösterdi" şeklinde konuştu.
Trabzonspor deneyimine dair soruya Sandro Zufic, "Bjelica ile birlikte olmam bana çok yardımcı oldu çünkü orada Türk futbolunu ve baskının ne demek olduğunu hissettim. Fenerbahçe'ye geldiğimde zaten biraz önbilgim vardı ve uyum sağlamak daha kolay oldu" cevabını verdi.
Trabzonspor ile oynanan maçta gördüğü kırmızı karta dair Sandro Zufic, "Trabzon'a karşı kırmızı kart gördüm. Haksızlığa tepki gösterdim ve beni tribüne gönderdiler" dedi.
Sandro Zufic son olarak Jose Mourinho hakkında şu sözleri dile getirdi:
"Mourinho ile mükemmel bir ilişkimiz var. Bana işimde gerçekten büyük bir özerklik verdi. Birlikte antrenmanlar düzenliyor, detayları analiz ediyor ve çalışma sürecine katılıyoruz. Genel olarak İtalyanca konuşuyor ve iş ahlakı yüksek. Bakın, antrenmanın kendisinden bahsetmiyoruz. Sabah 8'de gelip dörde kadar kalma kuralı var. Yani sekiz saat boyunca futbola ve bir sonraki maça hazırlanmaya odaklanıyorsunuz. Ve Mourinho antrenmana ilk gelen ve son çıkandır. Karizması ve enerjiyle adeta parlıyor ve o zaman onu takip etmek, yaptıklarını yapmak mantıklı."