Pierre van Hooijdonk: Emre’den mutlaka yararlanılmalı

Sarı-Lacivertli forma altında 2003-2005 yıllarında forma giyen ve iki Süper Lig zaferi yaşayan Hollandalı eski futbolcu Pierre van Hooijdonk Kanaryalı günlerini anlatmıştı. Bu kez ise Van Hooijdonk’a, bu sezon da şampiyonluğun yine çok uzağında kalan Fenerbahçe’nin nasıl tekrar zirveye oynayabileceğini anlattı.

‘İşini yapamıyorsa gönderir’
Yapılması gereken en önemli şey; sıfırdan başlamak. Doğru transferleri yaparak sağlam ve yüksek seviyede mücadele edebilecek bir takım yaratmak gerek. Öncelikle geçen sezonu 7. bitirip bir anda şampiyonluğa oynamak kolay değil. Yavaş yavaş ilerlemek ve bazen de hızlı kararlar almak lazım. Sağlam bir yapı kurmak şart. Başkan (Ali Koç) sadece kulübü kontrol etmeli, işin pazarlama ve saha dışı kısmına odaklanmalı. Futbolla ilgili sorumluluğu verdiği ‘doğru kişiye’ güvenmeli ve burayı ona emanet ederek işlerine karışmamalı. Söz konusu sorumlu işini yapamazsa da zaman kaybetmeden yerine başka biri bulunmalı.

‘Çok fazla yabancı oyuncu var’
Biliyorum, Türkiye’de baskı çok fazla ve top oynamak kolay değil. Ama Fenerbahçe’de biraz sabırlı olunursa, oyuncular iyi işler yapabilir. Süper Lig’de kulüplerin çok fazla yabancı oynattığını görüyorum. Türkler’in sahada daha fazla olması lazım. Bence 11’de en fazla 5 yabancı olmalı. Bizim zamanımızda 11 yabancı oyuncuyla oynasaydık, belki o şampiyonluklar (2004 ve 2005) olmayacaktı. Çünkü Türk oyuncuların çokluğu, takım ruhu anlamında çok önemli. Türk Milli Takımı’nda Guus Hiddink’in yardımcılığını yaparken Slaven Bilic’in Beşiktaş’ını çok iyi hatırlıyorum. Oğuzhan Özyakup, Olcay Şahan ve Gökhan Töre gibi gençler vardı.

‘Beşiktaş iyi bir örnekti’
Elbette onlar da diğerleri gibi hata yaptılar ve yapmaları çok normaldi. Ancak işin sonunda takımları için önemli bir oyuncu haline geldiler. Sonrasında Beşiktaş, iyi bir kimya kurarak üst üste lig şampiyonlukları yaşadı. Fenerbahçe’nin de genç isimlere ve Türk oyunculara güvenmesi gerek. Birkaç gün önce Hollandalı bir gazeteci bana, ‘Koronavirüsünün futbol için olumlu bir yanı olacak mı?’ diye sordu. ‘Evet olacak’ dedim. Kulüpler finansal olarak sıkıntılı günler geçirecek ve kadrolarında küçülmeye gidecekler. Bunun sonucunda daha fazla genç oyuncu, takımlarında şans bulacak. İşin özeti artık altyapılara odaklanmak gerek!

‘Emre’den mutlaka yararlanılmalı’
Emre ilerlemiş yaşına rağmen çok iyi bir oyuncu ve mental olarak da çok güçlü. Kendisine çok iyi baktığını tahmin ediyorum. Fenerbahçe’nin, Emre’yi futbolu bıraktıktan sonra kullanması elbette kulübe fayda sağlar. Böyle kariyerli bir oyuncuyu kulübe katarsanız, şüphesiz iyi işler yapacaktır. Ama nasıl bir görev verilir, onu tahmin edemiyorum.

‘Gurur bile duymazsınız’
Hollanda’da lider Ajax, kendisiyle aynı puanda olan ancak averajla önünde olduğu AZ Alkmaar’lı ligin bu haliyle bitmesini istedi. Bütün kulüpler bir toplantı yaptı ve sağlığın her şeyden daha önemli olduğu ortaya kondu. Ama Ajax şampiyon ilan edilse bile, bu gerçek bir şampiyonluk duygusu vermez. Gurur bile duymazsınız. Bu Süper Lig için de geçerli. Trabzon ve Başakşehir’in puanları aynı, iki maçları da berabere bitmiş. Gerçekten karmaşık ve her ülke için zor bir çözüm.

"Ronaldo değil Messi..."
Benim gibi frikik kullanan oyuncu, Lyon’dan Juninho’ydu. Stilimiz birbirine yakındı. Şu an ise bence 1 numara Lionel Messi. Cristiano Ronaldo bence iyi bir frikik ustası değil. Messi, teknik kullanarak topa vuruyor. Ronaldo, tıpkı Roberto Carlos gibi gücüyle frikik atıyor. Messi’nin de benim gibi bir tarzı var. Belki hepsini gole çeviremiyor ama estetik bir şekilde topa yön veriyor.

‘Büyükler ayağa kalkacak’
Barcelona ve Real Madrid gibi kulüpler maaşlarda kesintiye gitti ama onların diğerlerine göre güçleri daha fazla. Büyük kontratlı oyunculara sahipler ama aynı zamanda TV ve diğer yan gelirleri de oldukça çok. İngiltere Premier Ligi için de genel olarak aynısını söyleyebilirim. Onlar bir şekilde tekrar ayağa kalkar. Ancak futbol genelinde yayıncı kuruluşlar, ‘Yayın yoksa, para da yok’ diyor. Ülkem Hollanda ve benzeri ülkelerde olumsuz etkisinin daha fazla olacağını düşünüyorum.

‘Yardımlar gizli yapılmalı’
Ben ve ailem çok şanslıyız. Çünkü bahçeli ve konforlu bir eve sahibiz. Küçük bir sahamız var. Haftada 3 kez oğlumla birlikte spor yapıyoruz. Ayak tenisi oynuyoruz. Hâlâ frikik atıyorum (Gülerek). Bu durumumdan asla şikayet edemem. 7-8 kişi aynı evde yaşayan aileler var. Elbette insanlara yardım etmeye çalışıyorum. Ama bunu şov yaparak değil, gizli yapmayı tercih edenlerdenim.