Süper Lig’de 295 maç yöneten, FIFA eski hakemi Hüseyin Göçek Skorer’den Nergis Aşkın’ın sorularını yanıtladı. 8 Mart hakem operasyonundan yabancı VAR’a kadar birçok konuya açıklık getiren Hüseyin Göçek samimi açıklamalarda bulundu.
AMCAM BENİ BEŞİKTAŞ'A ALT YAPISINA TESLİM ETTİ
Sporcu geçmişinden bahseden Göçek Galatasaray formalı fotoğrafı yüzünden yıpratıldığını söylerken kariyerine aslında Beşiktaş alt yapısı ile başladığını dile getirdi:
Biz hakemler olarak, hakemlik hayatımızda kendimizi ifade edemiyoruz. Bir hakemin de spor geçmişi olabileceğini kimse bilmiyor. Yani gökten zembille hakem olarak inmiyorsunuz. Çeşitli spor dallarıyla ilgilenmiş oluyor insanlar. Benim ailemin yönlendirmesiyle futbolla başladım. Amcam, Beşiktaş’ın alt yapısında Serpil Hamdi Tüzün’e teslim etti beni. Beşiktaş'ta minik takımla başladım. Orada 1-1.5 sene idman yaptım. Daha sonra boyumun uzun olmasından dolayı okul takımında da basket oynuyordum. Basketbola doğru bir yönlenmem oldu.
3 SENE GALATASARAY'DA OYNADIM
Sonra Galatasaray’da antrenör olan Tüluğ hocamız vardı. Bir ilçe turnuvasında beni seyretti. Sonra Galatasaray küçük takımıyla başladım. 3 sene orada oynadım. 1993 yılında Ülkerspor kurulunca orada oynarken üniversiteyi kazandım. 1 sene sonra Kurtuluşspor’da amatör kümeye döndüm çünkü okul derslerim çok ağırdı. Üniversitenin 4.sınıfında da Tekelspor’da oynadım. Okuldan mezun oldum ve Tekelspor’da basketbol yaşantımı bitirdim.
BU FOTOĞRAFLA SÜREKLİ YIPRATILDIM
İnsanlar hep bardağa boş tarafından bakıyor. Birçok takımda oynadım. İçinden hakemlik hayatımda hep Galatasaray formalı fotoğrafımı çıkartıp önüme koydular. Bir hakemin geçmişinde sporla ilgilenmiş olması ne kadar güzel bir şey. Bunu takdir etmektense 4 büyüklerin her maçı öncesi bu fotoğraf geldi ve maalesef yıpratıldım.
Amcam Fethi Göçek eski hakemdi. Adaylık kursu açılıyor seni yazdıralım dedi. Tamam dedim ama bu 1 seneyi buldu. Aday hakemlik kursuna gittim daha sonra. Sonrasında sınavlardan da başarılı geçince hakem olarak buldum kendimi.
FİNALDE NEYMAR'IN GOLÜNÜ İPTAL ETTİM
13 sene boyunca Avrupa’da düdük çaldım ben. Verdiğim çok pozitif kararlar da oldu. Çok güzel müsabakalarda yer aldım. Hem Cüneyt Çakır’ın ekibindeydim hem de kendi ekibim vardı. 2012’de İtalya-İrlanda maçında çok kritik bir gol kararı vermiştim. Bu UEFA’nın dikkatini çekmişti. Platini o zamanlar ilave yardımcı hakemlik sistemine çok inanıyordu. Sonra vermiş olduğum o karar olumlu anlamda bütün frekansımı etkiledi. UEFA bana her etapta maç verdi. Gelen maçların kalitesi arttı tabii. En son 2015’te Türk futbol tarihine altın harflerle kazınmış bir maçına çıktık Cüneyt hoca ile. Şampiyonlar Ligi finaliydi. Juventus-Barcelona maçıydı. Burada da 72.dakikada Neymar’ın golünü iptal ettim. Karar da UEFA tarafından çok takdir gördü. Kısacası bu 2 pozitif karar benim UEFA nazarında çok takdir görmeme sebep oldu.
TÜRK HAKEMLİĞİNİN ZİRVE MAÇI
O maç Türk hakemliğinin en zirve maçıdır. Bu maçta UEFA bizi 1 hafta önceden Berlin’e aldı. Başımızda da Collina ve Hugh Dallas bize mental destek verdiler. Müsabaka günü geldi tabii tatlı bir heyecan oldu. Sonuçta milyarlar izliyor o maçı. 72. Dakikada Neymar’ın golünü iptal ettirdim Cüneyt hocaya. Top elin burasına mı geldi kola mı geldi tam net göremedim. Ancak tecrübem dolayısıyla hissettim. Kalede Buffon vardı. Kontrpiyede kaldığını hissettim ve Cüneyt hocaya bilgi verdim. Golü iptal ettiğimizde Dani Alves, Iniesta ve Neymar üçü de itiraz ediyor. Kafayla attım diyor Neymar falan. Sonuçta o gol iptal oldu. 72.dakikadan sonra maçın sonuna kadar düşüncelerdesiniz tabii. Karardan eminim ama görmek ve rahatlamak istiyorum. Hakemlik hayatım film şeriti gibi geçti son 18-20 dakikada. Protokol tribününün oraya geldik. Madalyamızı aldık. Kimse olumlu veya olumsuz bir şey söylemiyor.
SOYUNMA ODASINDA BENİ HAVAYA FIRLATTILAR
Soyunma odasına geldik. Telefonu açtım ve o görüntü gelmiş bana. İstem dışı kola gelmiş top. Yani kararım doğruydu. Sonrasında sevinç çığlıkları tabii. Ben kendimi havada buldum. Hepsi beni havaya fırlattı. O anları hiç unutmam.
SERGEN YALÇIN'IN ABDULKADİR BİTİGEN İDDİASI
Teknik Direktör Sergen Yalçın, hakem Abdulkadir Bitigen'in Galatasaray maçıyla ilgili: "Hakem 6-7 hafta sonra Antalya'ya geldi, maçı kazandık. Hakem "Galatasaray maçını telafi ettik" dedi. Böyle şey olur mu? Kendisi söyledi, ayıp değil mi?" sözlerini kullanmıştı. Göçek'in konuyla ilgili yorumu ise şöyle oldu: Bir hakemin böyle bir şey söylemesi söz konusu olamaz. Ben Abdulkadir Bitigen’in böyle bir şey söylediğine inanmıyorum. Doğruluğuna inanmıyorum bu olayın.
CÜNEYT ÇAKIR NEDEN TÜRKİYE'DE DEĞİL?
Uluslararası olarak en başarılı hakemimiz ve Şampiyonlar Ligi’nde sayısız maç yönetmiş olan Cüneyt Çakır Türkiye’de değil de neden Gürcistan’da MHK başkanlığı yapıyor? Gürcistan hakemliğine hizmet etmesi, başarının ve tecrübenin yok sayıldığının açık bir göstergesidir. Cüneyt Çakır’ın TFF binasındaki köşesinin kaldırılması çok talihsiz bir olay. Bu tür şeylere çok üzülüyorum. Sonuçta orada Dünya Kupası’nı yönetmiş iki hakemimiz vardı. Rahmetli Doğan Babacan ve Cüneyt Çakır. Bu hakemlerin ülkemizin bayrağını temsil ettikleri için köşeleri vardı Riva’da haklı olarak. Cüneyt Çakır’ın köşesi kaldırılıyor ama yapabiliyorlarsa Doğan Babacan hocamızın da köşesini kaldırsınlar. Cüneyt Çakır’a ait bazı şeyleri kaldırmış olabilirler ama tarihin altın sayfalarında yazan maçlarını ve başarılarını kaldırsınlar kolaysa.
BÜYÜK BİR AYIP
UEFA’nın kış seminerine davet edilen ve Ocak ayından sonra da müsabaka yönetme şansı bulunan Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım ve benim tamamen bu hakem süreçlerinin dışında bırakılmamız bana göre bir hata, eksiklik ve büyük bir ayıp. Bizim çok hizmetimiz ve emeğimiz var.
GECE YARISI TALİMAT DEĞİŞTİ
Sezon başında Abdulkadir Bitigen salı gecesi Şampiyonlar Ligi’nde bir maç yönetiyor. Orada Türk hakemliğini temsil ediyor. Sonra yeni gelen Ferhat Gündoğdu MHK’si 2 gün sonra kendisinin hakemliğini devre dışı bırakıyor. UEFA bile bu olayı yadırgamış. Temmuzdaki klasman listeleri açıklandığında oluyor bu. Sonra 1 ay geçiyor. Merkez Hakem Kurulu bir gece yarısı talimatta değişikliğe gidiyor. Ertesi gün havuz sistemine geçiyorlar. Süper Lig ve 1.lig hakemlerini birleştiriyorlar. Bu karar sonrasında da FIFA kokartlı hakem Bahattin Şimşek, Tugay Kaan Numanoğlu, Burak Şeker, Mert Güzenge ve Murat Erdoğan’ın ayrıca en iyi yardımcı hakemlerden Serkan Ok, Erdem Bayık ve Mustafa Sönmez’in de klasman dışı bırakıldığı haberi yayınlanıyor.
Bu saydığımız isimler en az 10 senelerini Türk hakemliğine vermiş, tecrübelenmiş ve tam verim alınacak senelerinde sistem dışına atılıyorlar. Ayrıca tecrübeli VAR’lar da devre dışı bırakıldı. Burada Alper Ulusoy belki olacakları erken sezdi ve 1 hafta öncesinden hissediyor ve kendi bırakıyor. Hem hakemlerde tecrübeli olanlar hem de VAR da tecrübeli olanları devre dışı bıraktılar. Bu hakemlerin aileleri var, çocukları var. Bir anda gerekçesiz bir şekilde dışarıda bırakılmaları Türk hakemliğini çok tartışmalı bir hale getiriyor. Sonuçta ocakları sönüyor. Söndürülen ocakların ahı da mutlaka çıkar. Büyüklerimiz böyle der.
8 MART'IN DEVAMI OLDU
Bu, 8 Mart’ın devamı oldu. Tugay Kaan Numanoğlu geçen sezon en çok maç yöneten hakemler arasında ve sezonun son maçını, düğüm maçını, Tugay Kaan Numanoğlu’na verdiler. Konyaspor-Galatasaray maçıydı. Ayrıca Abdulkadir Bitigen, TFF 1.Lig’in son maçını yönetti. Bu hakemler geçen sezon ligin yükünü çeken hakemler.
8 MART'TA KİMSE ARAMADI, İNTERNETTEN ÖĞRENDİM
7 Mart 2022 tarihinde Gaziantep-Hatayspor maçı yönettim. 7 Mart gecesi bu maçı yönettikten sonra sabah uçağıyla geldim. Saat 12-1 gibi federasyonunun internet sitesinde 13 hakemin sezon sonuna kadar görevlendirilmeyeceğini ve sistemin dışında kaldığı haberi çıktı. Hiçbir şekilde telefonla aranmadım. Federasyonunun internet sitesinden bu haberi öğrendim. Tabii çok acı bir şey bu. Telefonlar çalıyor. Herkes geçmiş olsun diye arıyor.
OĞLUMA: 'BABANIN HAKEMLİĞİ BİTİRİLMİŞ' DEMİŞLER
Hatta oğlumu o gün okuldan alacaktım. Bak babanın hakemliği bitirilmiş gibi laflar kullanmışlar. Oğlum da bunu sordu bana arabaya binince. O duyguyu yaşamak çok kötü. Verecek bir cevabın olmuyor. Gerekçesiz bir şekilde bir karar aldı federasyon. O günkü MHK Başkanı yine Ferhat Gündoğdu’ydu. Tahkim kuruluna gittik ve kazandık. Tekrar göreve iade olduk. Ferhat Gündoğdu ve ekibi istifa etmek durumunda kaldılar ve 2 sene görevden uzak kaldılar. Fakat bu sezon başı bitirilen o 6 hakem bizle beraberdi 8 mart listesinde. Ferhat Gündoğdu geri dönünce o hakemleri tekrar devre dışı bıraktılar.
NEDEN SİSTEMİN DIŞINA ATIYORSUN
Bir önceki dönemde Ahmet İbanoğlu MHK’si vardı. Orada MHK üyesi İbrahim Çınar’dı. Orada PMİK (profesyonel müsabaka icra kurulu) hakem atama komisyonunun içindeydi. Bu sezon başı hakemlikleri bitirilen biraz önce saydığım hakemlere kendisi maç veriyordu. Sezonun en kritik maçlarının veriyordu. Aradan nasıl bir süreç geçti tekrar Ferhat Gündoğdu MHK’sinde görev aldı sayın İbrahim Çınar, tekrar göreve geldikten sonra bir önceki sene en kritik maçları verdiği o 6 hakemin hakemliğinin bitirilmesine onay verdi. Bu bir tezat. Buradan İbrahim Çınar’a sormak istiyorum. Kamuoyuna açıklaması gereken şeyler var. Bir önceki MHK’da kritik maçlar verdiğin hakemleri bir sonraki MHK’da neden sistemin dışına atıyorsun?
FERHAT GÜNDOĞDU ŞU AN MUTLU MUDUR?
Tecrübesiz saha hakemleri var. Monitörde oturan tecrübesiz hakemler var. Kadro çok zayıfladı. Tecrübeli hakem belki 3-4 kişi. Tecrübesiz hakemin sahadaki yaptığı hataları, tecrübesiz VAR da detaylı olarak değerlendiremiyor. Bunun sonucunda sahada yapılan hakem hatası çoğalıyor. Ve bu hatalar arttıkça hakem camiası tartışılır hale geliyor. Buradan Ferhat Gündoğdu’ya da sormak istiyorum. Niye böyle bir süreci Türk futboluna, Türk hakem camiasına yaşattı? Acaba gelinen noktada mutlu mudur şimdi?
BANA HİÇBİR TEKLİF GELMEDİ
Bir danışma kurulu kuruldu. Sezon başı Mehmet Büyükekşi’nin bir projesi olan Hakem Akademisi kapatıldı. Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu iki başlılık oluyor dedi. Çok yatırım yapılmıştı oraya da. Genç hakemlerin yetişebilmesi için güzel projeler vardı orada. Ancak şimdi danışma kuruluna iki tane Kulüpler birliği temsilcisi gelecek. Şimdi hakem akademisini iki başlılık diye kapattığın bir süreçte danışma kurulunu oluşturman iki başlılık olmuyor mu? Asıl bence iki başlılık şu anda oldu. Bu da düşünülmesi gereken bir olay. Bana hiçbir şekilde teklif gelmedi. Benim gibi tecrübeli isimlerin hiçbirine yok üstelik. Bizler hepimiz bir değeriz. Hepimiz Avrupa’da sayısız maç yönettik.
YABANCI VAR
Geçen sezon 2.devreden itibaren yabancı VAR geldi ve denendi bu. Gelen VAR’ların kalitesi hep 2.veya 3.sınıf oldu. Almanya, Fransa, İspanya, İtalya kendi hakemini kendi liginde kullanmak istiyor. 1 sınıf altı hakemler bize gelmek durumunda kaldı. Elit VAR hakemi gelmedi. 1-2 derbi maçı hariç. Belki zamanı ötelemek için bir çözüm olabilir ama ben başarılı olacağını düşünmüyorum. Belki bir sonraki adımda yabancı hakem de gelsin diyecekler. Bizim her şeyden önce kendi insanımıza güvenmemiz lazım. Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu’nun söylediği gibi dünyayı 600 sene yönetmiş bir ırkın insanlarıyız biz. UEFA bize bu kadar değer verirken, bizim jenerasyon için diyorum, niye biz kendi insanımıza güvenemiyoruz?
Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu ile bir görüşme şansım olmadı. Kendisinin söylediği bir şey var. Hakemler beni arkamdan vurdu dedi. Acaba söylediği gibi hakemler mi arkasından vurdu? Yoksa hakemliği bu hale getiren, bütün tecrübeli hakem ve VAR hakemlerini sistemin dışına atan Merkez Hakem Kurulu mu arkasından vuruyor? Bunu bir sorgulaması gerekiyor. Çok önemli.
GÖZLEMCİLER
Yeni MHK’de yardımcı hakemlikten öteye geçmemiş gözlemciler ne kritik müsabakalarda görev alıyorlar. Mesela bizim FIFA hakemleri var. 10-15 sene düdük çalmış hakemler var. Bu hakemlerden faydalanılabilinir aslında. Ancak çoğunlukla kritik maçlara sadece Süper Lig’de yardımcı hakemlik yapmış olan gözlemciler verilmeye başlandı. Mesela en kötü performansa bile yüksek not verildiğini duyuyoruz ve anlıyoruz. Bunu şuradan anlıyoruz. Birkaç siyah beyaz hata yapmış hakem tekrardan 1 veya 2 hafta sonra müsabakaya çıkabiliyor. MHK Başkanı hakemlerin ilk devredeki performansının gözlemci notlarına göre yüzde 80 başarılı olduğunu söyledi. Kime göre? Neye göre? Sonuçta Ferhat Gündoğdu gözlemciler üzerinde hem etkisini hem yetkisini kullanıyor. Gözlemciler de notları ona göre veriyor. Ondan sonra hakemler başarılı ilan ediliyor. Kamuoyuna buradan soruyorum. Hakemler gerçekten yüzde 80 başarılı mı ilk devre performanslarıyla? Müsabakalara baktığımızda kemiksiz 4-5 sarı kartın çıkartılmadığı maçlar var. Artık hakemin sarı kart vermemesi normalleşmeye başladı.