30.09.2021 - 15:37 | Son Güncellenme:
İşte Balkan Şampiyonu Ali Türkkan'ın Skorer'e özel açıklamalar;
Balkan Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası ve Dünya Şampiyonası olarak sıraladığımızda Balkan Şampiyonası şu an bize en yakın görüneni. Bizim Castrol Ford Team Türkiye ile daha ilk anlaşmamızı imzaladığımız zamanki amacımız bu ülkeye daha önce kazanılmamış ödüller kazandırmak, Avrupa ve dünya şampiyonu olmak gibi çok büyük misyonlarla yola çıktık.
Bu şampiyona bizim için bu yoldaki ilk basamaktı diyebilirim. Bu yüzden hem çok sıkı çalıştık hem mental hem fiziksel hem de otomobil ekibinin hazırlık süreci çok yoğundu. En iyi şekilde hazırlandık. Eskişehir ile başladı yarış. Deplasmanda değildik, bu yüzden avantajlı bir başlangıç oldu. Orada çok yüksek puanlar aldık.
Ardından Bulgaristan’a gittik ve Bulgaristan benim ilk yurtdışı rallimdi. Orada da iki çekerde ikinci olduk ve iki yarışta yüksek puan almış olduk. Şampiyonadaki iddiamız bir anda çok büyüdü. Bunun ardından Sırbistan’a gitmek ve oradan da iyi puanlarla ayrılıp şampiyon olmak kaldı. E tabi biz de durmadık hal böyle olunca. Sırbistan’a gittik ve şampiyonluğumuzu ilan ettik.
Ben 5 yaşında cartinge başladım. Daha sonra otomobile geçtim. 2017-18 yıllarında ilk profesyonel sözleşmemi imzaladım. İlk defa pistte yarıştım. 2018’de Avrupa’da yarıştıktan sonra artık kendimi daha yurtdışına endeksli, daha başarıya aç bir şekilde buldum. Buna hazır olduğumu hissettim. Tam bu süreçte Yağız Avcı ile yolumuz kesişti. Yağız abi benimle konuştu. Bir Avrupa şampiyonu, bir dünya şampiyonu yetiştirmek istediğini ve bu projeyi benimle yapmak istediğini söyledi. Hal böyle olunca ben de bayılarak bu teklifi kabul ettim. Böylece 2019 yılında Yağız abi ile ralli yolculuğumuza başladık.
Benim en büyük hedefim dünya şampiyonu olmak. Rallide gerçekten çok zor bu. Bir sürü şeyin bir araya gelmesi gerekiyor. Sadece hızlı ve iyi imkanlara sahip olmak yetmiyor. Şu an bu imkanların çoğuna sahibim aslında. Sadece doğru zamanı bekleyip, biraz daha tecrübe sahibi olduktan sonra ülkemize dünya şampiyonluğunu getirmek istiyorum.
Yağız Avcı benim için herhangi birisi değil. Yağız abi beni pistten alıp ralliye, hayallerime giden yola transfer eden kişi. Bu yolculuğa beni başlatan kişi. Ondan sonra bu başarıyı sağlamak benim için çok güzel bir duygu. Türk otomobil sporları tarihi için de çok önemli. Aile çok büyük bir önem taşıyor. Aslında motor sporları kağıt üzerinde daha tehlikeli gözüküyor. Ama ailenin sporla ilgilenmesi çok önemli. Ben 5 yaşında başladım.
Bu sporda erken başlamak çok önemli. Burada önemli olan ailenin çocuğun hangi konuda yetenekli olduğunu görüp analiz etmesi, doğru bir şekilde teşvik edip arkasında durması. Annem veya babam beni her sabah 4’te uyandırıp sabah 6’da havuza antrenmana götürüyorlardı. Arabada uyuyorlardı. Ben 8’de çıkıyordum, hemen elime bir tost verip okula götürüyorlardı beni. Böyle olunca ailenin de sporu çocukla birlikte yapması gerekiyor. Aslında onlar benden daha çok bu sporu yapıyorlardı. Ne uyku düzeni, ne sosyal hayat kalıyor. ekonomik götürüleri de oluyor. Ailenin tüm bunları göze alıp bu yola çocuğuyla beraber çıkması gerekiyor.
Red- Bull dünyada birçok kilitli kapıyı açabilecek bir marka. Bir sporcunun Red-Bull kartvizitini taşıması demek, bu sporcunun hangi spor dalını yapıyorsa yapsın ülkesinde ve Avrupa arenasında her zaman kazanmaya oynayacak bir sporcu olduğunu gösterir. Ben Red-Bull sporcusu olarak en büyük söyleyeceğim şey bu kartvizit, bu katma değer.