30.06.2020 - 11:29 | Son Güncellenme:
1993 – 94 sezonunda Beşiktaş’ta forma giymiş Arjantinli futbolcu Osvaldo Nartallo, Radyo Gol Fiesta programında Burcu Eken’in konuğu oldu.
“GORDON BENİ TAKIMINDA GÖRMEK İSTİYORDU”
O zaman Beşiktaş’ın teknik direktörü Gordon Milne idi. Gordon Milne, yaşayan bir efsane. Gerçekten futbolu çok iyi bilen bir insan. Çalıştırdığı kulüplerin hemen hemen hepsinde bir başarı elde etti. 15 günlük bir Güney Afrika seyahati düzenlemiş antrenman ve maçları izliyordu. Beni de antrenmanlarda ve maçta izlemişti. Sonra Türkiye’ye döndü. Bana haber geldi. Gordon beni takımında görmek istiyordu. Gerçekten çok mutlu olmuştum çünkü Türkiye’de büyük bir takımda oynayacaktım. Hızlıca cevabımı verdim ve Türkiye’ye geldim. Türkiye’de oynamak benim için güzel bir şans oldu.
“BEŞİKTAŞ TARİHİNİN EN ÖNEMLİ İSMİ SÜLEYMAN SEBA”
Beşiktaş ve Türkiye her zaman benim hayatımı değiştirdi. Adeta benim ikinci evim oldu. Mümkün olduğunca Beşiktaş’ın maçlarını izlemeye çalışıyorum. Beni Beşiktaş’a transfer ettiklerinde Süleyman Seba başkanlığı vardı. O gerçekten çok zeki ve önemli bir insandı. Açık sözlü, mesajları direkt veren bir başkandı. Beşiktaş tarihinin en önemli isminin Süleyman Seba olduğunu düşünüyorum.
“BEŞİKTAŞ’IN ÇOCUĞU SERGEN YALÇIN”
Sergen Yalçın, Beşiktaş’ın en iyi sol ayaklı oyuncusuydu. Çok iyi bitirici vuruşları vardı. Futbolun içerisinden geliyor olması, futbol zekasının olması ona avantaj sağlıyor. Çok zeki bir insan olduğunu düşünüyorum. Futbol bilgisini sporcularına anlattığını ve bu sayede başarılı olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş’ta bu sebeple ona teknik direktörlük teklif etmiştir diye düşünüyorum. Beşiktaş’ın çocuğu Sergen Yalçın aynı zamanda iyi bir taraftar.
“TÜRKİYE’YE BEŞİKTAŞ’TA OYNAMAK İÇİN GELMİŞTİM”
Beşiktaş ile 2 senelik bir sözleşme imzalamıştım. Daum geldiğinde beni kadrosunda düşünmediğini söyledi. Ankara takımı Petrol Ofisi’ne kiralık olarak gönderildim. Gittiğim için çok üzüldüm ve moralim alt – üst oldu. Bu kez de performansım düştü. Çünkü aklımda hep Beşiktaş vardı ve ben Türkiye’ye Beşiktaş’ta oynamak için gelmiştim. Sonrasında da bu şekilde bir ayrılık yaşamak zorunda kaldım.
“HER GÜN TÜRKİYE’Yİ DÜŞÜNÜYORUM”
Türkiye’yi çok özlüyorum. Özellikle yemeklerini, müziklerini, boğazı, gemileri ve türk çayını çok özlüyorum. Hala Türkiye’de görüştüğüm insanlar, arkadaşlarım, kardeşlerim var. Her gün Türkiye’yi düşünüyorum. Netflix’te Türkçe dizi ve film izliyorum.
“TEKLİF GELİRSE ÇALIŞMAK İSTERİM”
Beşiktaş taraftarının bana gösterdiği ilgi ve alakayı gerçekten çok özlüyorum. Ben Türkiye’de futbol oynadığımda İnönü Stadyumu vardı. Arkadaşlarım yeni stadyumun videolarını gönderiyor. İzlerken çok heyecanlanıyorum. Türkiye’ye gelmek, stadyumu gezmek, maç izlemek isterim. Teklif gelir, şartlar uygun olduğu takdirde de çalışmak isterim. Hem Beşiktaş hem de Beşiktaş taraftarı kalbimde en özel yere koydum. Her zaman orada yer alacaklar.
“ATATÜRK’ÜN İZİNDEN GİTMEK GEREK”
Atatürk gerçekten ismi büyük harflerle yazılması gereken bir adam. Kendisine çok büyük saygı duymak gerekiyor. Türkiye’de kısa bir süre yaşadım fakat yaşadığım süre içerisinde onu yaşayarak hissettim. Atatürk hem sosyal hem de askeri yaşamı var etmek isteyen bir kişi. Kesinlikle izinden gitmek gerek.