Galatasaray'ın yeni transferleri Ndombele ve Sanchez takımın oyun kalitesini tamamen değiştirecek. Ndombele için Mourinho, 'Çevre kontrolü, yetenek ve yaratıcılıkta Avrupa'nın sayılı futbolcularından' diye bahsediyor.
Evet Galatasaray sezon başından beri sıkıntılar çekiyor. Bunun da tek sebebi Torreira'nın ikinci bölgede tek başına kalmasıydı. Fakat şimdi yanına öyle bir partner geliyor ki, hem hücuma hem defansa destek açısından mükemmel işler yapan, çok kaliteli bir futbolcuyla oynamak Torreira'nın da kapasitesini artıracak. Utanmadan Ndombele'yi kilolu, hazır değil diye eleştirenler çok değil, 20 Eylül'deki Kopenhag maçından sonra Icardi'den özür diledikleri gibi Fransız futbolcudan da özür dileyecekler. Bu eleştirileri yapanların tarzı böyle. Seyredip, ondan sonra eleştiri yapsa daha akılcı olmaz mı? Hiç olmazsa kendilerini rezil etmezler.
İtalyan gazeteciler, 'Ndombele ilgi gördüğü yerde harikalar yaratır. Icardi sadece para için mi oynuyor? Hayır, önce gördüğü o sevginin, ilginin karşılığını vermeye uğraşıyor. Ndombele bu sevginin yarısını görsün, Galatasaray'ın ikinci Icardi'si olur' diyorlar.
Sanchez çok çabuk bir stoper. Galatasaray defansının en büyük handikapı, kanatlardan gelen ortalardan gol yemesi. Sanchez buraya ilaç olacak. Son maçlarda Nelsson ve Abdülkerim biraz sallanıyordu. Şimdi Sanchez ile beraber defansta rekabet artacak. Belki de Okan hoca Sanchez-Nelsson-Abdülkerim olmak üzere üç stoperle oynayacak. Yani üçlü savunmaya dönecek.
Zaha'ya 'sakat' deniyor ve bir sürü şey söyleniyor. Hadi biraz daha ileri gideyim; utanmadan 'Kerem Aktürkoğlu ile kavga etmiş, hatta Kerem'in ağzını burnunu kırmış' diyorlar. Allah bu insanları ıslah etsin. Dünyada en kötü şey iftiradır. Zaha, Devler Ligi buluşmalarına kadar tam hazır olmak için Florya'nın çimlerini yoluyor. Florya ile kontağı olanlar, Zaha'nın son durumunu öğrenebilirler.
Ziyech ise önceki gün bir beyanat verdi, 'Kopenhag maçı rüyalarıma giriyor' diye. Kondisyon açığını kapatmak için takım izinliyken tek başına çalıştı. Yani atılan palavraları, söylemleri dikkate almamak lazım. Yeni transferler ile beraber takım tam Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek, başarılı olacak konuma geldi.
Galatasaray, Bayern Münih'in üstünde gruptan birinci çıkar demem, diyemem de. Alman ekibinin kalitesi belli ama Manchester United ve Kopenhag'ın üzerinde ikinci olarak gruptan çıkma şansı yüzde 70'lerdedir. İngiliz temsilcisi de çok büyük bir takım, ne var ki sorunlar yaşıyorlar. Kopenhag ise fiziğiyle futbol oynuyor. Galatasaray tekniğinin üzerine fizik gücünü de sahaya yansıtabilirse Devler Ligi'nde çok büyük başarılar kazanabilir.
Son sözüm de yöneticilere... Başkan Dursun Özbek, Erden Timur ve Okan Buruk transfer için aralarında görüşmeler yapıyorlar, tam karar vermedikleri halde bu futbolcu da alınır mı diye ertesi gün sosyal medyada kıyamet kopuyor. Kimlerle arkadaşlık ediyorlar, kimlere bu bilgileri sızdırıyorlar bilemiyorum. Başkan kimseye bilgi vermez, bunu çok iyi biliyorum ama Okan Buruk ve Erden Timur'un ağızlarını biraz daha sıkı tutmaları gerekir.
*****
Türkiye voleybol ülkesi
Filenin Sultanları 85 milyon insanı o kadar mutlu etti ki, bunu kelimelerle anlatamam. Sokağa çıkıyorum, 20 kişiden 15'i voleybolcu kızlarımızı konuşuyor. Maçı seyrederken, o Gizem'in yüz ifadesine bakın. Son sette bile kazanacağımıza bizi inandıran bir ifadeydi. Ebrar'ın İstiklal Marşı'nı söyleyişi, ağlayışı bizi de ağlattı. Kaptan Eda'nın, Zehra Güneş'in, Vargas'ın, Ebrar'ın ve tüm kızlarımızın ay-yıldızlı forma için o gayreti, hırsı bize bugüne kadar tatmadığımız duyguları yaşattı.
Bu başarılar planla ve programla geliyor. Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ gerçekten dahi gibi bir başkan. Bir de milli takımda bu arkadaşlık düzeyini en üst seviyeye çıkarmak olağanüstü bir şey. Kısacası, Filenin Sultanları bizim spordaki kahramanlarımız. 85 milyon insanımızın kalbinin içine girdiler. Bu arada 5-10 tane çatlak ses de olsa, o çatlak sesler Türk kadınının sesini dünyaya duyuran voleybolcularımızın bu başarısını çekemeyen zavallılar.