İnsan sevdiklerini kaybedince içi burkulup çok üzülüyor. 1967-1979 döneminde Türkiye’nin en iyi orta sahası Mehmet Oğuz’du. 1968’de Kadırga’da oynuyordu. O zamanlar bu kulüp Türkiye’nin futbolcu fabrikalarından biriydi.
Mehmet’i seyrederken onun büyük bir kulübe gideceğini hepimiz biliyorduk. Topu alışı, sürüşü, saklaması ve ortalarıyla sahalarda ender gördüğümüz bir yetenekti. Sarı-kırmızılı formayla dört şampiyonluk yaşadı. Spor camiasında herkes kendisine saygı duyardı. Dik duruşu, mertliğiyle çok özel bir adamdı.
1979’da Galatasaray Abant’a kampa gidiyordu. O zamanki yöneticiler ‘biz seni takımda düşünmüyoruz’ dediler. Büyük Mehmet de ‘o zaman jübile yapayım ve futbolu bırakayım’ dedi. Jübile için çok uğraştı, Galatasaray’dan bir tek olumlu adım atılmadı. Transferin son gününde Cemil Turan ‘Sana jübile yapmıyorlar. Transfer de bugün bitiyor. Futbolu böyle bırakma’ diyerek Mehmet Oğuz’u ikna etti. O da kulübe gidip bonservisini aldı. Transferin bitmesine saatler kala Fenerbahçeli oldu. Bir sezon sarı-lacivertlilerde oynadı, Fenerbahçe camiasından hep saygı gördü, huzur buldu. Sezon sonu da Galatasaray kabul etmeyince, Fenerbahçe-Beşiktaş maçıyla futbolu bıraktı ve için için kahroldu.
Kadırga kulübü başkanının cenaze töreninde dediği gibi ‘Sen Kadırgalı Mehmet Oğuz’sun. Bizim ismimizi dünyaya duyurdun. Allah senden razı olsun’ diye konuşma yaptı. Üzüntüm, Galatasaray böyle bir tören yapamadı. Kadırga’da yapılan bu törene de Galatasaray’ı temsilen Divan Başkanı Aykutalp Derkan ve Nilüfer Sanvar katıldı. Daha sonra camiye gidildi. Sağolsun Galatasaray’ın geçmişine sahip çıkan Adnan Polat, Abdurrahim Albayrak, Fatih Terim, eski futbolculardan Öner Kılıç, Cüneyt Tanman, Metin Yıldız, Büyük Savaş, Muhammed Altıntaş, Adnan, Mazlum, Bülent Ünder, Ali Yavaş, Çaycı Ahmet ve Bahri Savaş, Fenerbahçe’den Cemil Turan, Alpaslan Eradlı, Zafer, Mehmet, Beşiktaş’tan Necdet ve daha bir çok kişi vardı, sağolsunlar.
Birçok kişinin çiçek gönderdiği ortamda, cenaze namazının kılınmasına bir saat kala gözlerim Galatasaray’ın çelengini aradı ama göremedim.
Futbolcular Derneği eski başkanı Levent Nazifoğlu ve Öner Kılıç’a ‘Neden kulüp çiçek göndermiyor’ diye sordum ve tepkimi gösterdim. Son 15 dakikada çelenk geldi, geçen dakikalarda üzüntüm daha da arttı. Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı’nı, yöneticilerini gözlerim aradı.
Hiçbiri gelmedi. Böyle büyük bir futbolcunun son vedasında yoktular. Kahroldum!
Hadi Başkan Dursun Özbek’in işleri çok yoğundu diyelim. Peki ikinci başkan ve bir sürü yönetici neden tenezzül etmediler. Neden Galatasaray’ın geçmişinde hizmet eden futbolculara sahip çıkmadılar. Bunu anlayamadım ve çok kırıldım!
Nur içinde yatsın Mehmet Oğuz. Adam gibi adamdı.
Türk futboluna böyle hizmet etmiş, 25 kere milli formayı giymiş böyle değerlere başkaları sahip çıkmasa da bizler yaşadığımız müddetçe sahip çıkacağız.
Sporumuzu kirletemeyeceksiniz
Spor güzelliktir, kültürdür ve değerdir. Göztepe-Altay maçı gözümün önünden gitmiyor. İzmir derbisi oynanıyor. Soysuz bir ambulans şöförünün stada soktuğu patlayıcılar Göztepe’nin aile tribününde oturan masum insanlara atılıyor ve bu fişekten yaralanan taraftar ağır ameliyatlar geçiriyor.
Göztepe taraftarı olmadığına inandığım başka bir soysuz da, sahaya girerek korner direğini söküyor, elli metre koşarak Altay kalecisinin kafasına vuruyor, kanlar içinde bırakıyor. O sırada sahaya patlayıcı sokan ambulans şöförü, ellerini kendi kafasına götürerek masumu oynayıp herkesi kandırmaya çalışıyor.
Güvenlik güçleriyse olaya müdahale etmekte geç kalıyor, burası daha da acı. Ben bu insanların ne Altay ne Göztepe taraftarı olduklarına inanıyorum. Bunlar provokatör, futbolumuza terörü sokmak isteyen insanlar. Her neyse polisimiz hepsini yakaladı. 19 kişi de tutuklanmış. 6222 sayılı futboldaki şiddeti önleme yasasını uygulamak için böyle bir olay yaşamamız mı gerekirdi?