Ne yalan söyleyeyim, içimiz yanıyor mu? Evet. Fatih Terim ve milli takımımızdan çok daha iyisini bekliyorduk. EURO 2016 elemelerinde Konya’da futbolun bütün Türkiye’yi bütünleştirmesi, televizyonlarda Fatih Terim’in Aslanları reklamı, sponsorların milli takım futbolcularını öven reklamları bizi ayrı bir dünyaya götürdü.
Demek ki bizler bu takıma çok inanıyorduk. Şimdi ise herkes başka şeyler konuşuyor. Hayal gördüğümüzü İspanya bize gösterdi. Hep bir tezim vardır, sorunlu futbolculardan milli takıma yarar gelmez. Ve haklı çıktım. Bakıyorsunuz Gökhan Gönül, çok büyük sorunlar yaşıyor. Bu sorunlar içinde kendini futbola vermesi imkansız. Caner aynı durumda. Fenerbahçe’den ayrılmış, iki aydır futbol oynamıyor, Inter’de ne ile karşılaşacak kimse bilmiyor.
Sorunlu takım
Burak Yılmaz, ‘eşini dövmüş’ haberleriyle gazetelerde manşetlerde. Onun da kafasının futbolda ya da Avrupa Şampiyonası’nda olduğunu düşünmüyorum. Arda’yı ise İspanya basını yerle bir etmiş. Mehmet Topal’ın stoperde oynamasını hiç kimse kabul edemiyor. Milli Takım bir çuval sıkıntı ile bu turnuvaya başladı. Aklıma başka bir şey gelmiyor. Turnuvanın en kötü futbolunu oynayan takım başka türlü nasıl olabilir.
Fatih Terim, inandığı futbolcuların hayatı boyunca hep arkasında durmuştur. Ama artık futbolda böyle bir şey kalmadı. Düşünebiliyor musunuz, Selçuk İnan, Hakan Çalhanoğlu, Arda Turan, Oğuzhan Özyakup, turnuvanın en kötü mücadele eden orta sahası seçiliyor. Ve bu orta saha rakipleriyle fizik gücü olarak başa çıkamıyor.
İster basın gaz versin, ister Fatih Terim iyi motive etsin. Daha fazlasını yapamadılar. Ve yapamayacaklar... Fatih Terim bunu iyi analiz edemedi. Futbolcularına çok güvendi. Şimdi ise ‘Gerekeni yapacağım’ diyor.
Güvenebilir misiniz?
Çek Cumhuriyeti’ni yendiğimizi, turnuvaya devam ettiğimizi düşünelim. Bu görüntüyle önümüzü görmemiz mümkün mü? Veya milli takıma güvenebilir misiniz? Kesinlikle hayır. Türk Futbolu kulüpler bazında iyiye gitmiyor. Bizim futbolcularımız kendini yıldız sanıp hak etmedikleri büyük paralar kazanıyorlar. Bunda gözüm yok. Ama bu düzenin değişmesi lazım.
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’ın yan yana gelip transferlerde anlaşma yapması lazım. Belli bir paranın üzerinde hiçbiri futbolcuya ücret ödememeleri lazım. Avrupa arenasını gördük, kıran kırana. Neden bizim yıldız dediğimiz futbolcular orada mücadele edemiyorlar. Neden diğer takımlar bonservis parası ödeyerek Türkiye’den oyuncu almıyorlar ya da bizim futbolcularımız Türkiye dışına çıkmak istemiyorlar. İşte bunun tek sebebi burada aldıkları uçuk rakamlar.
Arda’ya üzüldüm
Ne olursa olsun Arda bizim çocuğumuz. Altın gibi de kalbi vardır. İspanya maçındaki Türk tribünlerinin kötü tezahüratları inanın canımı çok yaktı. Taraftara bakıyorum Fransa’da Türk Milli Takımı forması giyen izleyicilerin yüzde sekseninin sırtında Arda yazıyor. Onu kahraman olarak seçmişler. Tek başına maçı kurtaracağını düşünüyorlar. Arda gerçek gücünü sahaya koyamayınca bu üzüldüğümüz olayı yaşadı.
Türkiye sıkıntılı günler geçiriyor. Öyle veya böyle bunun da altından kalkmasını bilir. Avrupa Şampiyonası öncesi, Arda seksen milyon Türk’ün kahramanıydı. Yeşil sahada buna cevap veremeyince başına bu felaket geldi. Benim 20 senedir tanıdığım Arda, akıllıdır, şahsiyet sahibidir, cin gibidir. En kısa zamanda kendini toplar yine o tribünlerin kahramanı olur.