Büyük kulüpleri idare etmek çok zor bir iş. Hele ortada samimiyet, dürüstlük kalmadıysa işin daha da zor. Şu an Galatasaray’da gelinen noktaya bakıyorum, kulüp yılda 100 milyon lira faiz ödüyor. UEFA, “Yılda 65 milyon eurodan fazla para harcarsan sana verdiğim bir yıllık cezayı artırırım” diyor. Peki bunun çözümü ne. Düşünüyorum, taşınıyorum, bu işin uzmanlarına soruyorum doğru dürüst bir cevap alamıyorum.
Bundan önceki dönemleri inceletmek kulübe bir artı getirmeyecek. Galatasaray’ı hortumlayanlar, bu hale gelmesine sebep olanlar bir yere kaçmadılar. Ortada dolaşıyorlar, hepsi de kral gibi. Galatasaray camiasına sormak lazım. O zaman neden sessiz kaldınız? Bütün yapılan yanlışları halının altına neden süpürdünüz. Rahmetli Özhan Canaydın’ın 67 milyon lira borçla Adnan Polat’a bıraktığı kulüp bugün 331 miyon dolar borca nasıl geldi?
Hiçkimse kendini kandırmasın. Herkes neyin ne olduğunu biliyor. Her şeyden önemlisi bu tabloyu en iyi bilen Başkan Dursun Özbek. Bunları bilerek başkan oldu. Peki bu sıkıntıları bitirebilecek mi? Tek başına, bu yönetimle mümkün değil. Esas sorunlar şimdi başlıyor. Gelecek hafta Fenerbahçe maçı var. Taraftar son defa stadı gelip dolduracağız diyor. Çıkacak kötü bir sonucun hesabını futbolcular ve Başkan Dursun Özbek’ten soracaklarını söylüyorlar.
Esas yüzleşme o zaman başlayacak. Yılda 4-5 milyon euro para alan futbolcular, o paraları bir daha alabilecekler mi? Dananın kuyruğunun kopmasına on gün kaldı. Çok isterdim Galatasaray’da herkes el ele versin, bütünleşsinler, bütün sıkıntıları taraftar ile camia beraber üstlensin. Ama biliyorsunuz sarı-kırmızılı takımda artık böyle bir şey olması mümkün değil. İkinci büyük tehlike taraftar maça gelmezse, kombine almazsa, forma satışları düşerse başarısız kötü bir Galatasaray’a kim sponsor olur. Bu şartlar altında kulüp nasıl düzlüğe çıkar.
Başkan Dursun Özbek’e, ‘Kongre yap, yönetimine güçlü adamlar al’ diyoruz. Bunu başkan kabul etmiyor. Bana göre haklı. Kime güvenecek. Cebinden vermiş 25 milyon euro. Bankadan alınan 200 milyon liraya kefil olmuş. Bir daha başkan seçileceğinin garantisi var mı? Bana göre yok. Sorunlar Galatasaray’da yeni başlıyor. Dilerim sonu iyi biter.
Futbolcu meydanı boş buldu
Düşünün Galatasaray öyle bir kulüp olmuş ki, futbolcular altı ayda bir teknik direktörü gönderiyor. Prandelli, İtalya Milli Takımı’nın hocası. Adamın ipini çektiler. Arkasından Hamza Hamzaoğlu geldi. Galatasaray’ın çocuğu. Takımı şampiyon yaptı. Onun da ipini çektiler. Daha sonra Mustafa Denizli geldi. Kendine göre prensipleri olan, Türkiye’nin en ciddi hocalarından birisi. Üç buçuk ay dayanabildi. Muslera, Sabri ve Sinan Gümüş’ten başka sahaya yüreğini koyan futbolcu yoktu. Söz verildiği halde transfer de yapılmadı. Denizli çaresiz kaldı. Futbolcuların oyuncağı olmaktansa istifa edip gitti.
Şimdi yönetim teknik direktör arıyor. Bana göre hata yapıyor. Üç hoca ismi belirlesinler, Florya’da anket yapsınlar. Sneijder ile Selçuk İnan hangi antrenörde mutabık kalıyorlarsa onu takımın başına getirsinler. Böyle yapmazlarsa gelecek olan teknik direktörün ömrü de altı aydan fazla sürmez. Bakalım bu futbolcuya dayalı düzen Florya’da daha ne kadar sürecek. Galatasaray’a futbolcular daha ne kadar zarar verecekler. Galatasaray yönetimi ve Başkan Dursun Özbek, bu düzeni ne zaman bozacak. İnanın çok merak ediyorum.
Şenol Güneş’in kaderine bak
Şenol Güneş’i çok severim, düzgün insandır, eğitimcidir. Zaman zaman sinirlerine hakim olamayıp hatalar yapsa da iyi bir hocadır. Kendi toprakları, doğduğu memleket Trabzon Avni Aker Stadı’nda yine bir kader maçı oynayacak. O statta çok başarılar yaşadı, çok hüsranlar yaşadı. Beşiktaş’ın kader maçlarının ikisi de Karadeniz’de. Önce Çaykur Rizespor ile oynayacak, arkasından Avni Aker’de Trabzonspor ile. Bu iki maçı kazanırsa Şenol hoca ve Beşiktaş’ın yolu açık. Bu maçlarda puan kaybı olursa Beşiktaş için çok sıkıntılı günler başlayacak.