Kolay değil uzun seneler sonra Şampiyonlar Ligi’ne gitmek. Okan Buruk’un bütün hayali, hedefi Avrupa’nın bir numaralı kupasında takımını mücadele ettirebilmekti. Sonunda muradına erdi ama şunu da görmemezlikten gelemeyiz, dün maçta çok iyi bir hakem vardı. Molde’nin fizik gücü mükemmeldi. Tekniği biraz zayıf ama kondisyon olarak sarı-kırmızılıların çok üstündeydiler.
Taraftarlar, televizyon başında karşılaşmayı seyreden milyonlar herkes hop oturdu, hop kalktı. İlk maçta olduğu gibi yine orta sahadan gelen çok büyük açıklar verdik. Bu açıklar da kalemizde epey tehlikeler yarattı. Öncelikle çok önemli kurtarışlar yapan Muslera’yı alkışlamak lazım. Nelsson, Abdülkerim resmen savaştı, buna rağmen Molde çok gol pozisyonuna girdi. Orta sahada Torreira ve Kerem Demirbay da ellerinden geldiği kadar mücadele ettiler. Torreira’nın futbolunu ve stilini biliyoruz. Önemli de hamleler yaptı. Kerem’in ise biraz daha takım arkadaşlarına alışması lazım.
Tete sağ tarafta çabuk bir futbolcu ama çok etkili oldu mu derseniz o da hazır değil. Molde karşısında o da etkili olamadı. Rakibi iyi geçiyor, final paslarında başarısız. Mertens de o bildiğimiz Mertens değildi. Rakibin süratine ayak uyduramadı. Norveç ekibi Galatasaray’ın üzerine çok gelince Belçikalı futbolcu da çok geriye gelmek zorunda kaldı.
Altın çocuk Icardi topla buluşamıyor. Herhalde Ziyech takıma katılınca bu problem bitecek. Buna rağmen altıncı dakikada biri formasından, biri kolundan iki stoper asılınca hakem tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Tabii bu maçın stresi var, bir terslik olsa Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyeceksin, mali olarak zorlanacaksın, futbolcular da bunun bilincinde dün gece iyi top oynayamadılar, çok tedirgindiler.
Sonuçta uzatmalarda Angelino’nun duran top vuruşu rahat bir nefes aldırdı. Hem Galatasaray galip geldi hem de ülkemize puan kazandırdı. Perşembe günü kuralar çekilecek. Herhalde gruptaki rakipler belli olunca Okan Buruk, oynanan futbola mutlaka bir el atacak. Gruplar bu kadar gergin olmayacak. Orada puan kaybetsen de telafisi var ama bu play-off turunun telafisi yoktu.
50 bin taraftar, müthiş bir uğultu, rakip kim olursa olsun bu atmosferden etkilenmemesi mümkün değil. Şampiyonlar Ligi grup aşamasında bunu daha çok göreceğiz. Son sözüm de Molde’ye... Sakın bu Norveç takımını kimse küçümsemesin, kendi liglerinde sezon ortası maçlarını oynadılar. Şu anda Türkiye’de hiç bir takımın fizik gücü, Molde ayarında değil. İşin doğrusu Galatasaray’ın, kazaya uğramadan bu takımı elemesi büyük bir başarı.