Galatasaray-Sivasspor maçında Burak Yılmaz’a taraftarın tepki göstermesi beni üzdü. Burada taraftarı suçlayanlar mutlaka olacak. Ama yaşananlara ben başka gözle bakıyorum. Birincisi futbolun emekçileri kimler? Futbolcular mı, teknik direktör mü, yoksa taraftar mı? Yılda üç milyon euronun üstünde para kazanan bir futbolcunun kendini maçlara daha iyi hazırlaması gerekir mi, gerekmez mi?
Taraftar futbolcudan ne bekler? İyi bir mücadele ve forvette oynuyorsa gol atmasını... Sen buna cevap veremiyorsan taraftar tepki gösterir.
Dünyanın en büyük futbolcuları yuhlanmıyor mu? Cristiano Ronaldo’yu Real Madrid taraftarı yuhaladı. Portekizli futbolcu ne yaptı? Daha çok hırs yapıp, daha çok gol atarak taraftarını mutlu ederek cevap verdi. Burak Yılmaz duygusal bir çocuk olabilir. Senede 25 gol de atabilir. Ronaldo 40 gol atıp neden 50 gol atmadı diye yuhlanıyorsa, Burak Yılmaz’a da sarı-kırmızılı taraftarların tepki göstermesi bana hiç garip gelmiyor.
Türkiye’de TFF Başkanı’nın söylediği gibi artık çok şey değişecek. Futbolcu futbolculuğunu bilecek, yönetici yöneticiliğini, hakem de hakemliğini... Başarılı olan alkışlanacak, başarısız olan tepki görecek. Buna gerçekten çok ihtiyacımız var. Futbolumuzda, hak etmediği halde o kadar çok itibar gören, astronomik para kazanan insan var ki, bu bitecek. Yedi yılda dört büyük takım forması giyip, hepsini şapur şupur öpme devri bitti. Taraftar artık inanmıyor. İyi futbolcuysan, yıldızsan, bir standart tutturacaksın. Sahaya çıkıp her şeyini ortaya koyacaksın. Yeni devir böyle...
Buna ayak uyduramazsan, kendine de güveniyorsan gidip başka ülkede başka takım forması giyeceksin.
Başkan Özbek, Denizli’yi kandırmaz
Sarı-kırmızılı taraftarlarının çoğu şu an panik yaşıyor. ‘Eyvah’ diyorlar, ‘Koca Galatasaray Başkanı, bize söz verdiği halde iki forvet daha almayacak’ diyorlar. ‘Denizli’yi de kandırıyorlar. Bu Galatasaray’ın bir iki hafta sonra balonu patlar’ gibilerinden bir sürü yazışmalar, laflar konuşuluyor. Ben bu konuşulanlara katılmıyorum. Galatasaray gibi büyük kulübün başındaki isim söz verdiyse mutlaka tutar.
Biraz araştırma yaptım, kulüp yönetimindeki en üst seviyedeki kişilerle konuştum. Kesinlikle transferin bu hafta bitirileceğini ama sıkıntı yaşadıklarını, sıkıştıkları, 5 milyon euroya anlaştıkları kulüplerin pazarlık bittikten sonra, ertesi gün ‘Biz vazgeçtik, fiyatı yükselttik. 8 milyon euro verirseniz bu transfer gerçekleşir’ gibi laflarla Galatasaray’ı 15 gündür oyaladıklarını ama şartlar ne olursa olsun bu iki forvetin hafta sonuna kadar sarı-kırmızılılarla mukavele imzalayacaklarını söylüyorlar.
Ronaldo’nun filmini seyredin
Cristiano Ronaldo Real Madrid’in büyük yıldızı... 31 yaşında, her sene ellinin üzerinde gol atıyor. Peki böyle zinde nasıl kalıyor? Kendine nasıl bakıyor? Neden şımarmıyor? Hep daha iyisini verebilmek için neden uğraşıyor? Büyük yıldız olmak için ne yapmak lazım? Hepsi bu filmin içinde var.
Filmde Ronaldo’ya soruyorlar:
“Futbolu ne zaman bırakacaksın?”
Yıldız futbolcu cevap veriyor:
“Bu yaşadığım büyük baskı bittiği an ben futbolu bırakırım.”
Türkiye’de futbolcular ise gördükleri baskıdan şikayet ediyorlar. Performanslarının düştüğünü söylüyorlar. Avrupa’daki büyük yıldızlarla aralarındaki fark bu. Baskı, büyük yıldızları motive ederken burada ise futbolcuyu bunalıma sokuyor. Dilerim bizim futbolcularımız da bir yıldız gibi yaşar; Ronaldo gibi, Arda Turan gibi kendilerine özel antrenörler, motivasyon sağlayan menajerler tutarlar.