16.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
SENAD OK - RÖPORTAJ
İspanya Ligi’nde, Celta Vigo formasıyla Türkiye’yi temsil eden milli futbolcu, “Kendi hayal ve hedeflerime ulaşmak adına Avrupa’ya geldim. Para her zaman kazanılır. O yüzden kendi hedeflerim doğrultusunda İspanya’dayım” diye konuştu. Okay Yokuşlu, keşke dememek için Avrupa’dan gelen teklifi geri çevirmediğini söyledi.
Kariyerine Avrupa’da devam etmek istediğini ifade eden milli futbolcu, İspanya tercihini şu şekilde açıkladı:
“Ben transfer olurken önyargılar vardı. Daha çok araştırıyorlar, bakıyorlardı. Artık bu önyargının çok kaldığını düşünmüyorum. Futbolcu fabrikasına döndük. İnsanların bakış açısı değişti. Sonrasında keşke dememek için, kendi hayal ve hedeflerime ulaşmak adına Avrupa’ya geldim. Paradan daha değerli şeyler var. Para her zaman kazanılır. O yüzden kendi hedeflerim doğrultusunda İspanya’dayım. Celta kariyerim iyi geçiyor. Geçen sene iyi geçmişti, bir sakatlığım oldu. Avrupa’da kalmak ve daha büyük seviyelere gitmek hedeflerim arasında...”
Okay Yokuşlu’nun konuşmasından diğer satır başları şöyle:
- Avrupa’daki oyuncularımız 10-15 yıl sonra yine Türk futboluna hizmet edecek. Başka kültürler tanıyorlar. Dil öğreniyorlar. İnsan tanıyorlar, çevre ediniyorlar. Bunlar Türk futbolunun avantajına olacak.
- Kalmak ve Avrupa’ya gitmemek de bir tercih. Ailenle berabersin. Bağlılık duyduğun kulüpte oynuyorsun.
- (Karantina günlerinde) Şu anda İspanya’dayım. Kulüp bize ülkenize dönmek ister misiniz diye sormuştu? Belki özel bir izin alınabilirdi. Ancak dönmenin mantığı yok. Dönersek 14 gün karantina var. Liglerin ne zaman başlayacağı belli değil. Bu ay sonu idmanların başlama ihtimali var. Nasıl başlanır bilemiyorum. 7’li 10’lu gruplar olabilir.
- İspanya’da şehir değiştirmek yasak. Çevirme var. Ekonomik sebeplerden dolayı fabrikalar açılıyor. Hayat durgun. Başta kimse çok ciddiye almamıştı, tüm dünya gibi... Şimdi market ve eczaneler açık sadece. Onlara da sadece tek kişi gidebiliyorsunuz. Arabada tek kişi olmanız gerekiyor.
- Bu durumdan (koronavirüs karantinasından) çıkarılacak o kadar çok şey var ki, mesleki ve normal hayatımızla ilgili. Futbol anlamında yeri geliyor kızıyorsun, üzülüyorsun, sövüyorsun... Aslında bugünlerde futbolu ne kadar sevdiğini anlıyorsun.
Normal hayatta dışarı çıkıp oturmanın ne kadar anlamlı olduğunu fark ediyorsun.
- İspanya benim için gayet güzel geçiyor diyebilirim. İspanya, İngiltere ile birlikte dünyanın en iyi iki liginden biri. Almanya’dan teklifler vardı. İspanya’ya gelmeyi tercih ettim.
‘Barça’nın sistemi çok fazla zorluyor’
- Barcelona’nın oyunu beni daha çok zorluyor. Bu bence sistemle alakalı. Messi de etkili ama sistem daha ön planda. Topu daha çok ayaklarında tutuyorlar. Daha dirençli olmak zorundasın. Real’de de oluyor bu durum ama onlara karşı maça ortak olabileceğini hissediyorsun. Sahada olunca rakibe çok odaklanmıyorsun.
- Messi bazen çok kolaymış gibi gösteriyor her şeyi. Çok büyük oyuncu. Saha içinde rakip takım oyuncusuna hayranlıkla bakmak, yapmadığım bir şey. Sahadaki özgüveni ile beraber duruşu ve rahatlığı dikkatimi çekti. Çok rahat tavırları vardı.
- Barnebeu’da ve Nou Camp’ta maça çıktım. Çok büyük statlar ama bazen yanımdaki oyuncunun sesini duyduğum oluyordu. Çoğu kişi turist olduğu için de olabilir. Stattan etkileniyorsun. İkisi de zor stat. Ama bizim ülkemizde gürültü baskı ve atmosfer daha fazla...
‘Finale kadar gitmek istiyoruz’
- Türkiye A Milli Takımı olarak oyuncu kalitesi anlamında çok zengin bir kadromuz var. Bol rotasyonumuz var. Başımızda iyi bir hoca var. İletişimi gayet iyi.
- Tabii biraz da aldığımız galibiyetler takımdaki arkadaşlığımızı ve başarımızı perçinledi. Ülkemizi arkamıza aldık. Güven ortamı olunca izleyenler de keyif alıyor. Karşılıklı etkileşim söz konusu... Her adımda, galibiyette daha sıkı bağlanıyorsun.
Euro 2020 şimdi oynansaydı sakat oyuncularımız olacaktı. Finale kadar gitmek istiyoruz. Her şeye adım adım bakmak lazım. Biz oyuncu grubu olarak inanıyoruz. Grup maçlarında zaten gösterdik.
‘Kimse hakem konuşmuyor’
Tesis bakımından Türkiye’nin daha önde olduğunu dile getiren Okay, istenmeyen olayların yaşanmadığını belirterek, “Real Madrid - Barcelona maçında bile aykırı şeyler olmuyor. Taraftar sakin. Maçın ardından kimse hakem konuşmuyor” dedi
Okay Yokuşlu, kulübü Celta Vigo’daki tecrübelerini ve Türkiye ile İspanya arasındaki farklılıkları ise şöyle sıraladı:
- Bir kere tesisleşme anlamında Türkiye olarak daha öndeyiz. Mesela bizim tesisimizde oda yok. Türkiye’de herkesin ayrıca özel odası var. Burada soyunma odamız var.
- Başka fark olarak atmosferi söyleyebilirim. Burada o ateşli taraftarı göremiyorsun.
- İspanya’nın en önemli artısı, burada bir kere bizde yaşanan o istenmeyen olaylar olmuyor. Real Madrid - Barcelona maçında bile aykırı şeyler olmuyor. Taraftar sakin. Maçın ardından kimse hakem konuşmuyor.
- Çıktığımız maçlar, atmosferler, kulüplerin, yöneticilerin oyunculara bakış açıları gerçekten çok profesyonel bir dünya...
Herkes işini yapıyor.
- Yenildiğimiz bir maçtan sonra yürüyerek çıkabiliyoruz. Fotoğraf çektirerek çıkabiliyoruz. Bunun bir spor müsabakası olduğu benimsemişler.
- Taktik disiplin anlamında daha önderler diyebilirim. En son sıradaki takım bile kompakt görüntü sergiliyor ve taktik disipline uyuyor. Düşünme zamanı az. Alan az. Taktiğe uymayan oyuncuyu çok kabul etmiyorlar. Haftanın 4-5 günü taktik antrenman yapıyoruz.