31.03.2017 - 11:21 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe'nin efsanevi orta sahası şimdilerde Büyükşehir Gaziantepspor’un Teknik Direktörü Oğuz Çetin Gençlik Odası TV'de Ferit Ömeroğlu’nun sorularını yanıtladı.
-Profesyonelliğinizi neye borçlusunuz?
Ben 9 yaşındayken Almanya'ya ailecek gittiğimizde 6 yıllık süreçte Alman okuluna gittim, Alman arkadaşlarım oldu ama Alman altyapısındaydım. Sadece Almanya'da bulunmak değil tabiki, o önemli bize ait olan değerlerini de sindirmiş bir insanım. Çok gerçekçiyim, hayatın gerçeklerinden uzaklaşmam. Hayatımın hiçbir döneminde popülerizm yapmadım. O kültürün içinde yer almadım bunlar çok önemli. Özdisiplin, özsaygı çok önemli. Buna sahip olduğun sürece her insana saygı gösterirsin. Hangi meslekten olduğu önemli değil. İnsana saygı. İşte bunu sahaya yansıttığında o profesyonellik ortaya çıkıyor. Daha keyifli oluyor. Bunu taraftara da taşımak lazım. Bizim dönemden sonra futboldaki şiddet farklı boyutlara geldi.
-2000'den sonra mı oldu bu kırılma?
Gerilimler arttırıldı ama bunda herkesin payı var. İnan bana en alttan en yukarıya kadar futbolu oluşturan unsurlar neyse işte futbolcu, teknik adam, yönetici, medya, başkan, hakemler ne dersen de bu rantın içinde değişime uğradılar ve kaos oluştu. Kaosun olduğu yerde rantlar büyüdü. Derken bu kavga dövüş Türkiye bu günlere geldi. 1995-96 yılı Fenerbahçe olarak Trabzonspor'la çekiştiğimiz seneydi. Hep de Trabzon çıktı karşımıza. Bu kadar mükemmel bir kadroya sahip takım, çok iyi oynuyorlardı ama Trabzonda oynadığımız o maçta o stresi yenemediler. O maç beraberlik bile onları şampiyonluğa götürüyordu. Yenmek üzere oynadılar. 1-0 mağlupken benim golüm ve arkasından Aykut'un golüyle 2-1 yendik ve maç sonunda biz şunu yaptık, önce takıma aşırı sevinç gösterisi olmadan herkes içeri girecek, herkes rakip oyuncuya ve taraftara saygılı bir tutum içinde olacak dedik. Ve TRT ekranlarına başta Aykut hoca olmak üzere, çıktı ve çok güzel bir konuşma yaptı. Aynı durumda biz olabilirdik dedi. Onun için rakibimize saygılı olmalıyız dedi. Çok güzel daha detaylı bir konuşmaydı. Bunu 95-96 yılında yaptık. Ama geldiğimiz yılda baktığınızda futboldaki şiddet, insanların birbirine saygı duymaması çok fazla.
-Altyapı sorunu var mı ülkemizde?
Bu futbol kültürüyle ilgili bir durum. 54 tane Avrupa'da UEFA'ya bağlı ülke var. Bugün itibariyle bile inan bana 54 ülkenin 53'ü o çağdaş anlayışın içine girmişlerdir. Biz o 54 ülkenin içerisinde 54. ülkeyiz sistemi oturtma konusunda. Neden bizde bu sistem oturmuyor? Çünkü kaosun olduğu yerde rant var dedik. Her alanda bu böyle. Buna ulaşmanın yolu tekrar Amerika'yı keşfetmek değil, onu buraya taşımak. Programlarda da hep bunu dile getiriyorum. Ortak akıl, ortak dil, kolektif anlayış içinde paylaşımcı olmak. Bunun ötesinde ne olabilir. Eğer bir iş yapılacaksa Türk futbolu nereye gelecekse bu bir kişinin egomanyasıyla olmaz. Bugün milli takımın başında Fatih Terim var. Onun futbol görüşü ve futbola olan yaklaşımı içerisinde bir ülke onun ağzına bakamaz. Kendisine göre bir yol haritası çizilemez çünkü bireysel davranıyorlar. Ama bu hem federasyonda böyle, kulüplerde böyle. Bu dolayısıyla çok basit bir konu. Herkesin, bizler gibi insanların bir araya gelmesiyle bir ayına bakar her şeyin yerli yerine oturması.
“Türkiye'deki elit antranör, teknik adam sayısını arttırmalıyız” diyen Oğuz Çetin, “Türk futbolu için Fatih Terim çok önemli biridir. Şenol güneş çok önemlidir. Ersun Yanal bir ara geldi gitti falan ama niye dördüncüsü beşincisi olmasın? Neden genç dinamikler gelmesin? 1990'dan bu yana 27 yıllık bir futbol döneminin 15 senesini tek bir adam kapamış. E geriye bir şey kalmadı zaten. Bırakın bir alt jenerasyondan genç dinamikler gelsin.
Fatih hocayla çalışmak zordur ama artısı da çok fazladır. 2016'ya geldiğimizde Fatih hoca neden başarısız oldu, hem teknik açıdan hem de idare açısından kimse yoktu. Tek başınaydı. Bir maçı yönetirken arkasına dönüp kulübeye bakıyordu, kimseyi göremiyordu. Teknik kadro yoktu.
-Yardımcı antranör ne kadar etkili oluyor?
Önemli olan yardımcı antranörün yaşı, bilgisi, tecrübesi, hocayla olan diyoloğudur. Hiçbir zaman teknik bir adamla saygısızca konuşamazsın. Ama varlığını da gösterirsin. Hoca asistanına, asistan hocasına ne kadar saygı duyuyor? Yardımcı antranör çok hoş bir tabir değil aslında. Asistan antranör veya ikinci teknik adam denilebilir.
Programın sunucusu Ferit Ömeroğlu, “ programda konuklara metaforik hediyeler alıyoruz. Bugün de size özel bir anlamı olan hediyemiz var” diyerek Oğuz Çetin’e kırmızı kart hediye etti. Oğuz Çetin bilindiği üzere kariyerinde hiçbir maçta kırmızı kart görmemiştir.
Teknik Direktör Oğuz Çetin bu hediye karşısında şaşkınlıkla gülerken, “nasıl yetiştiğiniz önemlidir futbolda. Birazcık düşünen, akıllı futbolcu çok büyük şaşkınlık yaşamadıkça kart görmez. Benimki biraz abartı oldu. Zekamla oynayan oyuncu olduğum için hep çözüm üretirdim. Atan değil attıran olurdum.” açıklamasında bulundu.