Aslında ilginç bir lig olmuyor... Yine Dört büyüklerden üçü ilk üç sırayı almış durumda. E tabiki diğer takımlar ile arada böyle büyük bütçe farkları olunca bu sonuç ta az çok kendini belli ediyor.
Bir takım hakkında olumsuz ne kadar çok şey ortaya çıkarsa o takımın zirve basamaklarını tırmanması da zorlaşır.Bu anlamda Avrupa da inanılmaz kötü maçlar oynamasına rağmen Galatasaray ' ın ligde bulunduğu durum şaşırtıcı. Klopp ' un Alman liginin son sıralarında ki takımından bile her 2 maçta bolca gol yemeleri bir çok anlamda eksikleri olduğuna işaret.Sıralama da üst te olmalarına rağmen umut vermiyorlar.
Fenerbahçe ise ama öyle ama böyle kazanıyor.Geçen sene takımı yukarı çeken oyuncular bu sene de önler de..Onların dezavantajı bu sene kolay kazanacaklarını düşündükleri deplasmanlar olacaktır.
Beşiktaş ise geriden gelmesine rağmen en sorunsuz takım hüviyetinde.Takım içi arkadaşlık ve maçlarında yaşanan kart problemlerine rağmen Biliç faktörü büyük avantaj. Sağ bek sorununu çözdükleri andan itibaren daha da iyi olacaklar.
Trabzonspor' e gelince ..Anlamak mümkün değil. Büyük umutlarla getirdikleri bir hocayı ligin başlarında gönderdiler.Cezayir mili takımında çok iyi işler çıkarmıştı Halilhodziç..Yeterince sabredildi mi..? Belki evet belki hayır.Ama sezon ortasında antrenör değiştirmek çok ta doğru bir tercih değildir. Bu sene yapılan büyük yatırımlara keşke biraz daha zaman tanınsa idi ve Malouda örneği hiç yaşanmasa idi...
Bu sene Mersin İdman yurdu ve Gaziantepspor da ligin başlarında çok iyi.Tita ve vederson u yıllar sonra aynı takımda buluşturmak ne kadar da doğru bir tercih... Ayrıca Antep' i de Chibuke ve Chicco transferlerinden ötürü kutlamak lazım.Bu başarı da bu oyuncuların payı çok büyük..
Bir parantez de basketbol ' den.Yabancı sınırlaması kalktı kalkacak ama avrupa kupası maçlarında basket atan yerli oyuncuyu mumla arar olduk.Özellikle euroleague maçları hariç bu durum çok göze çarpıyor.Böyle Türk basketbolü gelişmez...