İki takımın da hiç şüphesiz kazanması gereken bir maçtı.Ancak takımlar bu hedeflerini gerçekleştirmek için ne yaptı dersek bu kadar iddialı bir saptama yapamayız. Genelde maçın ortasaha da çevrildiği,her iki takım adına bol bol top kayıplarının yaşandığı ve isabetsiz şut atmada rekorların kırıldığı bir maç...
Perreria ; Van persie inadını bırakmışa benziyor.Bu onun adına da takım adına da çok olumlu.Persie çıkarken belki göstermelik te olsa kucaklaştılar.Ne olursa olsun Van persie mücadele eden bir futbolcu...
Dün akşam ki maçta Fenerbahçe gole dönük pozisyon yaratma da gerçekten çok cılız kaldı.Hatta buna Galatasaray ' ın özellikle ilk 50 dakika sahadaki silik görüntüsü de bir çare olamadı. Uzun zamandır futbolu ile sahalarda pek görünmeyen Diego ya ayrı bir parantez açmak lazım.
İyi hazırlanmıştı.Ortada,geride hatta ceza sahası içerisinde basmadık nokta bırakmadı.Özellikle bir serbest atış sırasında sağ kanatta kendini unutturup Galatasaray savunmasına da güzel bir ders verdi.Zaten Galatasaray takımının baştan sona beraberliğe razı bir maç götürmek gibi bir havası vardı.
Bakmayın siz attıkları gole...O golde Fenerbahçe defansınının aslında yan toplarda ne kadar idmana aç olduğunu da gördük.Olcan ' a o pozisyonda kafa golü attırmak için bir çok şeyin yanlış yapılması lazım gelirdi.
Markovic ve Diego ' nun ısrarla koşu,çaba,motivasyon ve emeklerine istinaden Fenerbahçe ileri ucu ve kanat adamları bir türlü savruk Galatasaray defansını aşamadı.Bunda biraz da doldurt boşalt oynamalarının yanında istikrarlı bir baskı dan uzak olmaları etkendi. Düşünsenize Fernandao ayağına top gelmediği için sahanın belli bölümlerinde top aramaya çıktı. Böyle olunca o da saha da kayboldu gitti.
Özetle iki takımın da rakiplerinin dezavantajlarını değerlendirmekten uzak, güzel bir mücadele gibi gözüken ama tempo,uyum ve pas yüzdesi gibi açılardan sınıfta kaldığı bir maç izledik..