Ama öyle ama böyle Galatasaray bu ülkenin en profesyonel takımı..Aslında bu atılımın temeli seneler önce Avrupa da herkesin elinden Roman Kosecki yi kaçırmaları ve o zamanın en popüler takımlarından biri olan Romen milli takımının yıldızlarından Rotariu ya bu formayı giydirmeleri ile başladı.Daha öncesinde yine Simovic ve Prekazi transferleri ile bu transferlerin sinyalleri verilmişti bile...
Mustafa Denizli nin Büyük düşün '' saha da en az rakibin kadar şansın var '' felsefesi ve geçen yıllar içerisinde yerleşen alman ekolü hep taşları daha da sağlamlaştırdı bu takımda...Evet bazen saha kenarında işler karışabiliyor. Ama yine de saha içerisine yansıma oranı minimum..
Sahada son yıllarda Şampiyonlar liginde ilk yıllarda bu takımın halini bilen birisi olarak her zaman koşan ,savaşan bir takım gördüğümü belirtmeden geçemem.Alıştılar,Oynaya oynaya göre göre Tam bir şampiyonlar ligi ekibi oldular.
Rakip Chelsea..Antrenörü belki İngiltere de James Bond kadar şöhret sahibi... Manchester efsanesinin Olimpiakos karşısında dağıldığı anlarda Galatasaray bu takımı neredeyse elinden kaçırıyor. O kadar iyi bir defans ve orta saha uyumları olmasına rağmen sahada Galatasaray' ın orta saha da üretkenliğin ve olumlu paslara dayalı futbolun resmi çok net...
Artık antrenörlük tartışmaları tamamen unutuldu.Mancini takımın tek patronu benim dedi ve öyle de kaldı. Herkes güvenmiş durumda şu an ona..Ve oda biliyor kolay teslim olmayacağını kıta avrupasında...