Hafta içinde 2 maç izledik.Aslında rakipler açısından birbirinden farklı olmayan maçlar.Ne Braga ne de Borussia eski iddialı günlerinde değiller. Peki temsilcilerimiz bu takımlar karşısında ne yaptı. Galatasaray elindeki kadroyu ,oyunun karakterine ve rakibinin zaaflarına uygun kullanarak iyi bir futbol ortaya koyamasa da gereken galibiyeti aldı.
Takımın temek direkleri bu maçta da günündeydi.Muslera ,Eboue ,Selçuk gibi oyuncular tüm sezon boyunca çektikleri yükü bu maçta da sırtladılar.Rakibin geriye koşma ve yerleşim aksaklıklarından yararlanarak ilk golü de yeseler sonuca ulaştılar.Üstelik böyle maçlarda deplasmanda geriye düşerek,oyunu rakibine zorda olsa kabul ettirerek galibiyet almak hiç kolay değil.
Burada Burak' a özel bir parantez açmak lazım.Belki çok yetenekli değil,belki şut stili sorunlu ancak öylesine fuleli koşuları var ki topu önüne aldığı zaman rakip defansı rahatlıkla dağıtabiliyor.Ve en önemlisi ne zaman nerede duracağını iyi biliyor bu çocuk. Manchester Cluj gibi takıma yenilse de Galatasaray istediğini aldı.Ya Fenerbahçe..
Biz uyardık.Marsilya maçında ekranlarda görünmeyen şeyin sahada bariz biçimde göründüğünü,Fenerbahçe nin mücadele,oyuna giriş,ve pas dağıtımında sorunları olduğunu,çok fazla durarak oynadıklarını,hücumu düşünmediklerini ve gelişigüzel toplarla pozisyon aradıklarını anlattık.
İşte bu anlattıklarımız Mönchengladbach maçında ne yazıkki kendisini gösterdi. Keşke o zaman Fenerbahçe hataları konusunda biraz daha dersine çalışmış olsaydı.Ne yazık ki Alman Ekibini de havaya soktular. Bir de bu maçı küçümsemeye çalışanlar için şunu söylemek lazım.Tuncay ' ın 3 gol attığı United maçı ne ise bu maç ta ondan farklı bir maç değildi.