Her iki takım için de orta saha da kazanılacak bir maçtı. Orta sahayı kalabalık tutan ve daha kolektif oynamaya çalışan takım maçın başlarında Galatasaraydı. Her iki takımın forvetlerinden beklentilerini bulduğu bir maç olup olmayacağı maçın seyrini de değiştirebilirdi.
Fenerbahçe Valbuena'yı ilk onbire koyarak aslında topun takımda kalma yüzdesini de arttırmak istiyordu. Takımdan uzaklaşan, dağılan topları toplamada ve takıma kazandırma da sahanın en iyilerinden biriydi isim olarak maç başlangıcında.
Maçın başlarında da çok önemli bir şut gönderdi Galatasaray kalesine Fransız oyuncu...
Galatasaray'da Diagne eski formunda değil...Bir an önce eski günlerine dönmesi de gerekli.
Galatasaray defansı onu çok fazla ileriye kaçırmak istese de oyunun genelinde bu beklentilerin uzağındaydı. İlk yarıda her iki takımda önemli pozisyonlar üretemedi.
İkinci yarıda Galatasaray Feghouli ile kanatları iyi kullanmaya başladı ve Mariano ile de önemli bir gol şansı kaçırdı.
Fenerbahçe'nin on kişi kalması ve Hasan Ali'nin oyundan çıkması ile Onyekuru 'nun kanadından rahatça gelmeye başladılar. Oysaki Fenerbahçe defansı bu tip zor maçlarda genelde hep diğer kanattan açık verirdi.
Fenerbahçe 'nin maçın içerisinde Belhanda ve Feghouli'yi mutlaka durdurması gerekliydi. Belhanda oyunda fazla etkili olamasa da Feghouli her iki kanatta da fazlasıyla gözüktü ve Onyekuru ya da golünü attırdı.
Fenerbahçe golden sonra oyunda daha istekli olan taraftı ve Valbuena'nın sürüklediği sol kanattan başlayan bir atakta gole ulaştılar. Soldado 'nun goldeki çabası da, Fenerbahçeli oyuncuların hücumda çoğalması da önemli bir noktaydı.