NBA liginde yine işler bildiğimiz gibi. Favoriler arada zorlansalar da ligin tamamında play off aşamasına gelmeden yeterli sayıda galibiyet elde ediyorlar. Kısacası Nba de ligin gediklisi olan takımlar ile kadroları ve güçleri açısından daha zayıf olan takımlar arasında büyük bir sıklet farkı var. Atlantic konferansında Boston ve 76 'ers sezonu iyi geçiren takımlardan. Boston ' da neredeyse kadroda Michael Jordan yok. Lig de son yıllarda kendisine hem şöhret hem de saygı elde etmiş oyuncuların tamamı yeşil yoncalar da oynuyor. Ray Allen, Kg, O'neal Birader'ler (Jermaine, Shaq), Paul Pierce 'lı bir kadronun aslına bakarsanız sunulandan çok daha iyi oynaması gerekir.
Üstelik Rajon Rondo gibi ne zaman ne yapacağı pek belli olmasada inanılmaz faydalı bir skorer, Sasha Pavloviç gibi asist yönü kuvvetli bir guard, Glenn Davis ve Nenad Krstiç gibi pota altında hem gücünü hem de yeteneklerinin sınırını bilerek oynayan önemli oyunculara sahipler. Ve Coach Doc Rivers uzun zamandır bu takımı çok iyi tanıyor. Buna rağmen aldıkları mağlubiyet sayısı hiç te azımsanmıyacak biçimde...
Yani bu takım aslında hücum potansiyeli her an sayı getirebilecek nitelikte bir takım olmasına rağmen savunma da önemli zaafları olan bir takım. Shaq 'ın yaş itibarı ile , Kevin Garnet'ın ise size itibarı ile büyük eksileri mevcut. Çember altı oyunlarını iyi çizen takımların Boston karşısında her zaman bir şansı var. Aslında Bu kadro Larry Bİrd, Kevin Mchale, Danny Ainge gibi ustaların oluşturduğu efsane kadro'dan sonra en iyi kadro. Paul pierce 'ın profosyonelliği bu takım için büyük şans. Play off ta rakiplerinin pek olucağını sanmıyorum.
Hemen altında ki 76 ers ' te fastbreak ' ler de çok etkili bir takım olmasına rağmen sete set hücumlarda yetersiz kalabilen bir takım. İstikrarsızlar..Genç ve bu lig için yaratıcı oyuncuları olmasına rağmen bal yapmayan arı görüntüsü veriyorlar. Brand ve İguodala yı yavaşlatan her takım 76 'ers için büyük sorun teşkil ediyor. Ki zaten bu takımda ciddi anlamda bir oyun kurucu sıkıntısı var. Bir çok mevkide oyuncu sıkıntıları olmasına rağmen aslında bu noktayı elde edebilmeleri bile büyük başarı.
Merkez konferansında ise Bulls'u görüyoruz. İyi gidiyorlar. En önemli Rose 'un önderliğini tüm takım kabul etmiş durumda. Tıpkı bir zamanlar Majestelerinin yaptığı gibi Rose 'da elinden geleni yapan oyunculardan. Çember altında Boozer ve Deng ikilisi uyumlu. Üstelik genç Aşık 'ın da oynadığı oyun özellikle savunmada Chicago takımını rahatlatıyor. Kısacası bu kadar galibiyet elde etmeleri şaşırtıcı değil. Onlarda bir zamanın efsane kadrosunun dağılması sonucu şimdilerde tıpkı Cleveland ın yaşadığı gibi zor günler geçirdiler. Ancak takım oyununu belkide en iyi oynayan ekipler den.Elbette ki bu başarı da antrenörün ve yöneticilerinin payı çok büyük.
Güneydoğu konferansında ise Miami ve Orlanda klasik rekabetlerini yeniden sergiliyorlar. Miami süper yıldızlarını kullanmasını bilen bir takım. Wade ligde oynadığı süre zarfında oyununa aşama katan ender oyunculardan . Diğer yıldız James ise ligin durdurulması en zor oyuncularından. Kısacası işler bu 2 yıldız oynarsa yolunda gidiyor. Elbette ki Chris Bosch un istikrarsızlığında Dampier 'in katkıları çok önemli. Aslında Dampier ligin bir zamanlar en önemli uzunlarındandı.
Şimdiler de ise önemli bir görev adamı. Ve bütün bunların yanına İlgauskas gibi savunma da oldukça faydalı , hücumda ise zor zamanlarda sahneye çıkabilen bir oyuncuya sahipler. Kolay takımları silindir gibi eziyorlar. Güçlü takımlar karşısında ise Bibby 'nin ekstra katkılarına ihtiyaçları var. Şampiyonluğun Boston ile birlikte en önemli favorilerinden.
Bir dahaki yazımızda ligin diğer takımlarına da birlikte bakıcağız.. Ne diyelim ; bizden ayrılmayın...