Nevzat Dindar

Nevzat Dindar

nevzat.dindar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eski başkan Faruk Süren’in Galatasaray ile ilgili hafızalarda yer etmiş bir tarifi vardır: “Galatasaray Bizans’tır...”
Adnan Polat’la ilgili yaşanan son tartışma bu tarifi yeniden bize anımsattı. Bir eski başkan televizyon programında Disiplin Kurulu Başkanı Celal Açar için “Ofisimden kovdum” diyor, o da onur kırıcı bulduğu bu söylemden dolayı harekete geçiyor.
İşin içine taraftar giriyor, yönetime sert bir şekilde gözdağı veriliyor. Sonra da Polat eski hesapları açıyor, liseli-lisesiz hatta liseci tartışması yeniden alevleniyor.
Polat’ın dikkat çektiği kurullardaki Galatasaray Liseli ağırlığı tezi doğru. Ne var ki bu oran 39-3 değil. Sadece yönetim kurulunda lise dışından 7 kişi bulunuyor.
Konuyu biraz eşelediğimizde Bizans entikalarını aratmayacak bir senaryo çıkıyor.
Olayın iki kahramanı iki eski başkan: Faruk Süren ve Adnan Polat. Süren’in kulüpte kendisine yakın isimlerle beraber yeniden güçlenmesinin Polat’ı bir hayli huzursuz ettiği bir gerçek. Ayrıca Polat mevcut yönetim içindeki gerginlikten de haberdar. Bu yüzden kılıçları çekti.
Hedefinde ise ne Ünal Aysal ne de yönetim kurulu var aslında. Polat, Süren’in kulüpte yeniden ağırlık kazanmasını istemiyor. Eski başkanın etkili taraftar grubu ultrAslan ile olan yakınlığı da bilinen bir konu. Ancak aynı taraftar grubunun, Süren‘e yakın isimlere sezon içinde destek vermesinden sonra üstelik şampiyonluk gelmişken sırtını dönmesi, Polat’la yakın ilişkilere bağlanıyor.
Galatasaray’ın ileri gelenleri, yaşananlardan özellikle de UltrAslan’ın tavrından sonra panikteler. Konuyu nasıl çözeceklerini bilmiyorlar. Ayrıca Galatasaray Lisesi hedef gösterildi. Özetle Galatasaray yeni bir krizin içine girdi. Sonuçları ne olur bilinmez ama sıkıntı büyük. Bunun bitmesi için de Süren-Polat barışı acil olarak sağlanmalı. Bu da ne yazık ki mümkün görünmüyor.