Dakika 66’ydı ve değişiklik tabelasında 5-55 (Bilal-Sabri) yazıyordu. Mustafa Denizli’nin kurtarıcı olarak sahaya sürdüğü isim, sosyal medyanın çoktan ipini çektiği ve zaman zaman TT Arena’da protesto edilen emektar Sabri’den başkası değildi. Galatasaray o dakikaya kadar doğru dürüst pozisyona girmemiş üstelik kalesinde de bir gol görmüştü.
Lige havlu atan, Burak’ı beklenmedik bir anda Çin’e satan, UEFA’dan ceza alması yüksek ihtimal olan bir kulüp için en azından kupa tek teselliydi. Ama 65 dakika rotasyona giden Akhisar karşısında çaresiz bir takım vardı.
Sabri’nin girişiyle beraber Galatasaray kötü zeminin bahane olmayacağını anladı. Kaldı ki ligdeki son Torku Konya maçında da yine Sabri’nin oyuna girmesiyle beraber Galatasaray üzerindeki tutukluğu atmıştı. Olası bir yenilgi Cim-Bom’da ciddi hasarlara yol açabilir, yeni krizler baş gösterebilirdi. Ne var ki gelen galibiyet ile bütün bu kötü senaryolar en azından bir süreliğine ertelenmiş oldu.
Galatasaray’ın tur kapısını aralamasından ziyade, böyle berbat bir zeminde herhangi bir sakatlığın yaşanmaması daha büyük bir kazanımdı.